Dermatoloji ÖZETİ| Bölümü’nden Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, soğuk havaların cilt üzerine etkisine ilişkin önemli uyarılarda bulundu.
Demir, “Bu mevsimde, soğuk havanın ve rüzgarın etkisi ile derimizin koruyucu tabakası bozulur, deriden su kaybı artar, derimiz kurur. Cilt kuruluğu devam eder ve zamanında gerekli önlemler alınmazsa, kuruluğa, deri çatlakları, tahrişler, kızarıklıklar, deride kalınlaşma ve kabalaşma gibi bulgular da eklenir. Yaş arttıkça derinin su tutma kapasitesi azaldığı için, bu bulgular daha da şiddetli olabilir. En çok etkilenen alanlar yüz, dudaklar ve ellerimiz olsa da aslında saçımızdan tırnağımıza kadar her bölgede soğuk havanın etkisi görülür. Ayrıca balık pulu hastalığı, sedef hastalığı, atopik egzama, el egzaması, soğuk kurdeşeni gibi soğuk ile tetiklenen hastalıklar başta olmak üzere pek çok deri hastalığı bu mevsimde kötüleşme eğilimindedir” diye konuştu.
"DERİYE VE ÇEVREYE GÖRE SEÇİLMELİ"
Özellikle cildi korumak için nemlendiricilerin büyün önem taşıdığına dikkati çeken Demir, “Derinin, esnek ve yumuşak bir görünüme sahip olması ve ideal su tutma kapasitesine ulaşmasını sağlamak için soğuktan korunmanın yanı sıra doğru temizleyiciler ile deri temizliğinin yapılması, yaşa, deri tipine ve çevresel faktörlere uygun olarak nemlendirilmesi son derece önemlidir” ifadesini kullandı.
Demir, soğuk havayla birlikte artış gösteren deri kuruluğunu önlemek için 7 tavsiyede bulundu:
1. Günlük cilt temizliğinde, derinin asidik pH’sının korunmasına yardımcı olan, pH’sı 5.5-7 arasında değişen sindet temizleyicilerin tercih edilmesi gerçek sabunların ise sadece kirli deri temizliğinde kullanılması.
2. Banyo veya duşta çok sıcak su ile yıkanılmaması, ihtiyaca göre banyo yağı kullanımı ve banyodan hemen sonra ilk 3 dakika içinde hafif ıslak vücuda nemlendiricilerin uygulanması.
3. Ev işlerinde uygun temizlik eldivenlerin kullanılması, bu eldivenlerin içine pamuklu egzama eldivenlerinin giyilmesi ve her el yıkama sonrasında elin uygun nemlendiriciler ile nemlendirilmesi.
4. Tükürükteki sindirim enzimleri ve bakteriler dudaklara zarar verebileceğinden ve dudak kuruluğunu arttıracağından dolayı dudakları yalamamak, tercihen en az 15 SPF içeren, renksiz ve kokusuz dudak nemlendiricileri ile dudaklarımızı sık sık nemlendirmek.
5. Kapalı havalarda da yüze, dekolte bölgesine ve el sırtlarına, en az 30 SPF olan güneş koruyucuların uygulanmasına devam edilmesi.
6. Soğuktan korunmak için terletmeyen uygun kıyafetlerin seçilmesi.
7. Mevsime uygun taze meyve ve sebze tüketilmesi, E vitaminden zengin badem, fındık, ceviz gibi kuruyemişlerin çiğ olarak tüketilmesi, kırmızı et yerine mümkün olduğunca balığın tercih edilmesi ve yeterli miktarda su tüketilmesi.
Editor : Şerif SENCER