Uzman ÖZETİ| Psikoloğu Akın Tuncer, öğretmen, öğrenci ve velilere yönelik, bireylerin kendi iç dünyalarını tanıma ve gerektiği zaman farklı arayışlara girmeleri konusunda önemli bilgiler verdi. Tuncer, “Her birimiz otomatik olarak başkalarının da bizim inançlarımızdan faydalanabileceğini düşünür ve farkında olmadan kendi inançlarımızı aktarmaya çalışırız.
Çevremizdekileri, gerçekten onların ihtiyaçlarını keşfedecek kadar tanımaya çalışmak oldukça zordur. Birini gerçekten tanımak, gitmeye ihtiyaç duyduğu yere kadar ona eşlik etmeyi göze almak demektir” dedi.
“DUYGULARIMIZA VE DAVRANIŞLARIMIZA REHBERLİK EDER”
Bir yol seçmenin ve o yolda yürümenin cesaret istediğini söyleyen Tuncer, “Seçtiğimiz yolda yürümek kadar, hatayı kabul edip farklı bir yöntem denemek de cesaret ister. Fare ile insan arasındaki farkı anlatan şu hikâyeyi düşünelim: Eğer peyniri farenin onu bulacağını düşündüğünüz yerden kaldırırsanız, fare bir müddet sonra peyniri farklı yerlerde aramaya başlar. İnsan ise sonsuza kadar peyniri aynı yerde aramaya devam eder. Çünkü biz insanlar peynirin orada olması gerektiğine inanırız. Bu yüzden yöntem değiştirme ihtiyacı hissetmeyiz. İnançlarımız, düşüncelerimiz; duygularımıza ve davranışlarımıza rehberlik eder. İnançlarımız hatalı olduğu sürece benliğimiz ve çevremizdekiler bu durumdan etkilenir” ifadelerini kullandı.
“BAŞARIYI GETİREN EN ÖNEMLİ ŞEY İNANÇ VE HEYECANDIR”
Herkesin başarılı olmak istediğini ve alanında en iyisi olmayı düşlediğini dile getiren Tuncer, “Bence başarıyı getiren en önemli şey inanç ve heyecandır. Bu ikisi yan yana olmalıdır. İnanç yoksa devamlılığınız olmaz. Bu da eylemsizlik anlamına gelir. İç dünyamız hakkında ne kadar çok şey bilirsek, etrafımızdakilerle kurduğumuz iletişim o kadar esnekleşir ve onların ihtiyaçlarına uyum sağlayabiliriz. Yaptığınız şey sizi heyecanlandırmıyorsa, üretkenliğiniz yok olur ve yerinizde saymaya başlarsınız. Bu da hayatın otomatikleşmesine ve fark oluşturamamaya neden olur. Başarısızlık karşısında yöntem değiştirme cesaretini göstermeliyizdir. Bilgisizliğimiz dipsiz kuyu değildir, içi bilgi ve deneyim ile doldurulacak bir kaptır” sözlerine yer verdi.
Editor : Şerif SENCER