Detoksun ÖZETİ| temelinin detoksifikasyondan geldiğini açıklayan diyetisyen Şilan Alyamaç, özelikle etkilediği organın ise karaciğer olduğunu söyledi.
Detoksun vücutta istenmeyen, toksin oluşturan maddelerin ve elementlerin atılmasını sağlayan bir fiziksel olay olduğunu ifade eden diyetisyen Alyamaç, “Beslenme olayı tamamen kişiselleşmesi gereken bir durumdur. Her diyet herkese uymaz. Bir uzmanın bize yazdığı diyet uymayabilir. Bireysele indiğimizde daha sağlıklı bir yol izlemiş olabiliriz.
Herkes farklı beslenebilir. Kimi tek öğünle kimi iki öğünle beslenebilir. Kimi beş öğün tüketebilir. Gün içerisinde altı, yedi öğün tüketiyordur. Bu, tamamen kişiye özel olması gerekiyor. Bu konuda bir uzmandan yardım almamız gerekiyor. Lütfen, internetten veya kulaktan dolma bilgilerle diyet uygulamak yerine, sağlıklı bir yol izleyelim” dedi.
"DİYETTE TEK BİR ÜRÜN PANDEMİDE VÜCUT DİRENCİNİ DÜŞÜRÜR"
Detoksun uygulanabileceğini, karşı olmadıklarını kaydeden Alyamaç, “Detoks, günümüzde de çok popüler olan bir olay ve buna eşlik etmemiz gerekiyor. Bazı kişiler iş yoğunluğundan öğün tüketemiyordur. Detoks tariflerine yöneliyordur.
Bunu nasıl yapmamız gerekiyor? Kadınlarda ve erkeklerde altına düşmememiz gereken bir kalori farkı var. Bunun altına düşmediğimiz süre boyunca detoksu uygulayabiliriz.
Detoks, sadece sıvı veya blenderlenmiş sebzeleri tüketmek değildir. Buna tamamen karşıyım. Çünkü zorunlu almamız gereken bu kadar çok besin grubu varken tek bir besin grubuna yönelmemiz hem bu pandemi zamanlarında vücudumuzun direncini düşürecektir hem de vücut zayıflayacaktır. Vücudu zayıflatmamamız adına gün içerisinde öğlen ve akşam detoks yapıyorsanız sabah kahvaltınızda her besin grubundan tüketmeniz gerekiyor. Özellikle yapılan hatayı da söyleyeyim. Protein tüketmememiz” diye konuştu.
"VÜCUTTA SARKMA VE ÇATLAK VARSA BU İŞTE BİR TERSLİK VAR DEMEKTİR"
Hayvansal kaynaktan ziyade bitkisel proteinin tercih edilebileceğini söyleyen Alyamaç, “Hem kalori açığı hem de sindirilebilirlik seviyesi çok daha farklı olacaktır. Dünya Sağlık Örgütünce de (DSÖ) belirli bir kilonun üzerine çıkılmaması gerekiyor. Maksimum 8-10 kilodur. Bunun üzerinde verilen kilolar çok ciddi sağlıklı değildir.
Doku, hücre eve kas kaybına sebep olabilir. Bizim zayıflamadaki asıl amacımız yağ kaybetmek veya vücudumuzda toksin özelliği gösteren maddeleri vücudumuzdan atmaktır.
Kişi geliyor; evet, zayıflamış çok güzel. Ama hala belirgin yağ dokuları vücudunda onunla birlikte. Vücudunda sarkma ve çatlak var. Bunlar varsa bu işte bir terslik var demektir. Çünkü biz yağdan değil, kastan kaybediyoruz.
Özellikle tuz tüketimine dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü havalarda çok sıcak. Biraz daha hafif besinler tüketilirse çok iyi olacak. Daha hafif, zeytinyağlı yemeklere biraz daha yönelebiliriz. Çok hızlı verilen kiloların sağlıklı olduğunu savunmuyorum. Çünkü çok hızlı verilen kilo, inanın çok hızlı alınacaktır. Çünkü sağlıklı bir beslenme profili, alışkanlığı oluşturmamış oluyor” şeklinde konuştu.
www.idrak34.comEditor : Şerif SENCER