Çin ÖZETİ| Bilimler Akademisi'ne bağlı Ulusal Uzay Bilimi Merkezi Direktörü Wang Chi, Çin'in doğusunda yer alan Anhui eyaletinin merkezi Hefei'de düzenlenen Uluslararası Derin Uzay Keşfi Konferansı'nda konuştu. Wang, Salı günü yaptığı açıklamada Çin'in uzak evren, uzay-zaman dalgalanması, Güneş-Dünya panoraması, yaşanabilir gezegenler ve uzayda biyolojik ve fiziksel bilimler gibi temalarda küresel olarak önemli atılımlar elde etmek üzere ülkenin uzay programında daha fazla bilimsel uydunun konuşlandırılmasına yönelik ulusal plan yaptığını söyledi.
EVRENİN KÖKENİ VE EVRİMİNE EK OLARAK 17 BİRİNCİL ÖNCELİK VAR
Wang, şu an değerlendirme aşamasındaki Ulusal Uzay Bilimi Planı'nın, Çin'in 2023'ten 2045'e uzanan uzay bilimi programına yönelik ilk uzun dönemli ulusal planı olduğunu belirtti. Söz konusu beş tema altında; karanlık madde ve aşırı koşullarda fizik, evrenin kökeni ve evrimi ile X ışını kaşiflerinin gerçekleştirdiği sıcak evren baryon taraması gibi 17 adet birincil bilimsel öncelik bulunuyor.
Bu üç bilimsel öncelik, aşırı evrenin incelenmesini destekleyebilir. Wang konuşmasında uzay-zaman dalgalanmasının, uzayda yerleşik bir yerçekimi dalgası gözlemevi aracılığıyla uzay-zaman kırışıklığının incelenmesine atıfta bulunduğunu söyledi. Güneş-Dünya panoraması temasıysa dış güneş sisteminin keşfi, güneş gözlemleri, güneş sisteminde uzaydan hava durumu gözlemleri, Dünya-Ay uzayının kapsamlı keşfi ve Dünya sisteminin gözlemi konularını içeriyor.
Yaşanabilir gezegen teması, Dünya, güneş sistemindeki buzlu uydular ve Dünya'nın ötesinde uzaylı yaşamının aranması ve tespit edilmesi gibi ötegezegenlerle ilgili sınır konuların yanı sıra ötegezegenlerin görüntülenmesi ve karakterizasyonunu içeriyor. Uzayda biyolojik ve fiziksel bilimler teması, Çin'in uzay istasyonunun temel platform olduğu mikro yerçekimi bilimi, kuantum deneyleri ve uzayda yaşamın kökeni ve adaptasyonunu kapsıyor.
Gelecekteki görevlerinin, bilimsel önem, teknik uygulanabilirlik ve ekonomik maliyete göre seçileceğini söyleyen Wang, bu görevlerin tüm seviyelerinde uluslararası işbirliğinin güçlü şekilde teşvik edildiğini sözlerine ekledi.
Editor : Åžerif SENCER
