Doğa ÖZETİ| Koleji Trabzon şubesinde öğretmen ve veliler, yeni eğitim-öğretim yılı hazırlığı içindeyken, 28 Ağustos günü okul yönetimi tarafından toplantıya çağırıldılar. Bu toplantıda sözlü olarak bildirilen kararla; 1 Eylül itibarıyla kurumun kapatılacağını öğrendiler. Okul yönetimi kapanma kararına gerekçe olarak ise binanın kira maliyetinin artmış olmasını gösterdi.
Arı İnovasyon ve Bilim Eğitim Hizmetleri Anonim Şirketi’ne bağlı kurumda, 2022-2023 eğitim öğretim yılı başlarken 100’ün üzerinde kayıtlı öğrenci ve yaklaşık 60 çalışan bulunmaktaydı. Yeni eğitim öğretim yılı için kayıtlarını yaptıran veliler çocukları için yeni okullar aramak zorunda kalırken, önümüzdeki bir yıl için sözleşme yapmış olan öğretmenler de açıkta kaldı.
Doğa Koleji Trabzon Şubesi’nin kapanma kararının geçtiğimiz yıl içinde de gündeme geldiğini ancak Doğa Koleji genel merkezinin daha sonra bu karardan vazgeçtiğini belirten öğretmenler; yeni dönem için sözleşmelerin imzalandığını ve hizmet içi eğitimleri tamamlayarak aylar önce kayıtlarını yaptıran 8. ve 12. sınıf öğrencilerine ders vermeye başladıklarını belirttiler.
VELİDEN KAYIT ÜCRETİ ALINDI FAKAT ÖĞRETMENLERİN YENİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI İÇİN İMZALADIKLARI SÖZLEŞMELERİ MEB’E VERİLMEDİ!
Doğa Koleji Trabzon şubesi velilerinden edinilen bilgilere göre, öğrenci kayıtları aylar önce alındı ve ödemeler yapıldı. Öğretmenler de ağustos ayı ortasında hizmet içi eğitim programını tamamlayarak, okulda mesailerine başlamışlardı.
Kurumun keyfi okul kapatma kararı duyurulduktan sonra öğretmenler; imzaladıkları sözleşmelerin resmi bildirim süresi aşıldığı halde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne teslim edilmediğini öğrendiler. Başka okullar yeni dönem kadrolarını tamamladığı için iş bulmakta zorlandıklarını belirten öğretmenler “Bu hayat pahalılığında işsiz kalmamıza göz yumuldu. Kimse nasıl geçineceğimizi düşünmüyor mu? Hepimiz bu okula söz verdik, önümüzdeki bir yılı kapsayacak şekilde sözleşme imzaladık. Buna göre borca girdik. Halbuki sözleşmelerimizi bile MEB’e göndermemişler. Bize yapılan bu davranış kabul edilemez. Hakkımızı arayacağız” dedi.
Doğa Koleji Trabzon Şubesi’nin kapatılması kararının yeni eğitim yılına iki hafta kala ve sözlü olarak duyurulması; Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğine açıkça aykırılık teşkil ediyor. Çünkü Yönetmeliğe göre bu kararın en az üç ay öncesinden velilere, öğretmenlere ve Milli Eğitim Bakanlığına yazılı olarak bildirilmesi gerekiyor. Öte yandan yazılı bildirimde bulunulmuş olsa bile okulların yeni eğitim öğretim yılı başlarken kapatılması usulsüz olarak tanımlanıyor. Bu şekilde kapatılan bir okulun kurucusunun beş yıl boyunca başka bir eğitim kurumu açması ve işletmesi yasak. Oysa Doğa Kolejlerinin neredeyse tamamı, Trabzon şubesinin de sahibi olan Arı İnovasyon ve Bilim Eğitim Hizmetleri Anonim Şirketi’ne ait. Kısacası açıkça usulsüz olan kapatma işlemi, ilgili şirketin diğer Doğa Kolejlerini de yönetemez hale gelmesine yol açabilecek.
Doğa Koleji yetkililerince ağustos ayında duyurulan kapatma kararının gerekçesi, okul binasının kirasının artmış olması olarak gösterilmişti. Oysa yerel basına yansıyan bir habere göre; Doğa Kolejlerinin sahibi olan Arı İnovasyon ve Bilim Eğitim Hizmetleri Anonim Şirketi, Trabzon’daki okulun bina sahibine daha Ocak ayı başında kira sözleşmesini feshettiklerini bir ihtarname ile bildirmiş. Ocak ayı başında kendileri tarafından yapılan kira feshine rağmen yeni öğrenci kayıtlarının neden alındığı, öğretmen sözleşmelerinin neden yenilendiği, durumun ilgililere neden bildirilmediği ise merak konusu...
Kapatma kararının öğretmen ve velilere duyurulmasından hemen sonra bir veli ihbarı üzerine konuyu araştırmak için derhal Trabzon’a gittiklerini belirten Birlik Sendikası Öğretmen Temsilcisi Nihan Soycan, “Ortada bir rezalet var. Okul kapanma işleminin nasıl gerçekleşebileceği 5580 sayılı kanunda ve Yönetmelikte yazılıdır. İçinde kayıtlı öğrencisi, öğretmeni, personeli olan bir okul, eğitim öğretim döneminin başında patronun keyfi öyle istedi diye kapatılamaz. Doğa Kolejleri yöneticilerinin, Birlik Sendikası’nın konuya müdahil olmasını önlemeye yönelik tüm girişimlerine rağmen edindiğimiz bilgilere göre öğretmen sözleşmeleri Eylül 2023 tarihine kadar yenilenmiş fakat imzalanan sözleşmeler zorunlu olduğu halde ne öğretmene teslim edilmiş ne de Milli Eğitim Bakanlığı’na bildirilmiş.
Kurum idaresi ile görüşmeye gittiğimizde eşyalar dahi işlerini kaybeden personele toplatılıyordu. Eşyaları toplamayı reddeden bazı çalışanların haksız bir şekilde derhal işten çıkarıldığını öğrendik. Milli Eğitim Bakanlığı’na sormak istiyoruz; Doğa Koleji yönetiminin artık süreklileşen tüm hukuksuz uygulamalarına, işçi düşmanı tutumuna daha ne kadar göz yumulacak” diye sordu.
Trabzon İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Burak Fettahoğlu ve Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer İnan ile Birlik Sendikası adına görüştüklerini belirten Nihan Soycan, “31 Ağustos günü öğleden sonra Trabzon il milli eğitim müdürü ile yaptığımız görüşme sırasında; okulun kapanacağı halen il milli eğitim müdürlüğüne bildirilmemişti. Öğretmen sözleşmelerinin de kendilerine gönderilmemiş olduğu teyit edildi. 1 Eylül’de Milli Eğitim Bakanlığı özel öğretim kurumları genel müdürlüğü ile elde ettiğimiz verileri paylaştık.
Kurum idaresinden genel müdürlüğe kadar tüm yönetsel silsile, bu konunun takipçisi olduğumuzu biliyor. Millî Eğitim Bakanlığı’na şikâyet dilekçemizi teslim ettik. Öğretmenlerin de Ortahisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne şikayet dilekçeleri verdiklerini öğrendik. Böylece idari Soruşturma süreci başlamış oldu” dedi.
ÖĞRETMENLERE YALAN BEYANLI SÖZLEŞME İMZALATMAK İSTEDİLER
Trabzon Doğa Koleji’nde yeni eğitim öğretim yılı için kayıt yaptıran veliler çocukları için başka okullarda boş kontenjan aramaya devam ederken; öğretmenler de okula çağrılarak ilişiklerini kesmek için fesih bildirimi imzalatılmak istendi. Öğretmenlerin önüne koyulan fesih bildiriminde gerçeğe aykırı olarak “kayıtlı öğrenci kalmaması nedeniyle” kurumun kapatıldığı, bu nedenle öğretmenlerin istihdam fazlası haline geldiği öne sürüldü.
Usule aykırı kapanma ile halihazırda mağdur olduklarını ifade eden öğretmenler, fesih bildiriminde yer alan gerçeğe aykırı beyanın altına imza atmayacaklarını söyleyerek aynı gün Ortahisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şikâyet dilekçesi verdiler.
DOĞA KOLEJİ’NDE DAHA ÖNCE NE OLMUŞTU?
Kültür Dershanesi’nde öğretmen olarak meslek hayatına başlayan Fethi Şimşek, kısa süre sonra bu dershanenin ortağı oldu. “Öğretmenliktense işletmeciliğe daha çok ilgim vardı” diyen Fethi Şimşek sırasıyla Fatih Dershanesi, English Time Dil Okulları gibi yerlerde işletmecilik yaptıktan sonra 2001 yılında Orhan Özbey ile Edutime Özel Öğretim Ltd. Şti. adıyla bir eğitim kurumu açtı. 2002’de Beykoz’daki FKM Kolejini satın alan eğitim kurumu, Aralık 2005’te Doğa Eğitim Kurumları Ltd. Şti. adını aldı. 10 yıl gibi kısa bir sürede 29’u İstanbul olmak üzere Türkiye genelinde 52 okul sayısına ulaşan Doğa Koleji’nin o tarihlerde 21 bin öğrencisi ve 3 bin öğretmeni vardı.
"AKP OLMASA BUGÜN BURADA OLAMAZDIK..."
2011 yılında Turkven isimli yatırım fonunun aracılığıyla uluslararası yatırımcılar hisselerin yarısından fazlasını satın alarak Doğa Koleji’nde hissedar oldu. Burada Turkven’e de bir parantez açmakta fayda var. 2000 yılında kurulan özel bir sermaye şirketi olan Turkven, danışmanlığını yaptığı yabancı yatırımcıları Türkiye’de büyümeyi hedefleyen şirketlerle yönlendiriyor. Şirket CEO’su Seymur Tarı verdiği bir röportajda “AKP olmasa bugün burada olmazdık” diyerek Türkiye’ye yabancı sermaye girişinin önünün kimler tarafından açıldığını da ortaya koymuş oldu.
Söz konusu ortaklıktan sonra üniversite açmak için YÖK’e başvuruda bulunan Doğa Koleji, 2013 yılında anaokulundan liseye farklı kademelerde eğitim veren Doğuş Eğitim Kurumları’nı satın aldı. Anaokulu ve kolejlerin ismi değiştirilerek Doğa Koleji bünyesine katılırken Doğuş Üniversitesi ismiyle üniversite alanına da giriş yaptı.
Fethi Şimşek Doğa Grup adı altında bir yapılanma ile medya, iletişime, demir-çelik, inşaat, gıda gibi birçok farklı alanda yatırım yaptığı da biliniyor.
AKP-CEMAAT KAVGASI VE SAÇAKLIOĞLU
2016 yılına kadar faaliyetlerine devam eden Doğa Koleji, açtığı yeni kampüslerle öğrenci sayısını katlamaya ve özel okul alanında tekelleşmeye devam etti. 2016 yılında darbe girişimi sonrası birçok özel okul cemaat bağlantısı sebebiyle kapatılıp, okullar devlet bünyesine geçirilerek büyük oranda imam hatip okulu olarak devam etmeleri sağlandı. Bu süreçte Doğa Koleji’nin kampüslerinin de kapısına kilit vurulduğu biliniyor. Ancak eğitimde özelleştirmenin önünü alabildiğine açan AKP iktidarının bu büyüklükteki bir yapıyı devletleştirmesi, görece varsıl ve seküler ailelerin çocuklarının okuduğu okulları imam hatip okuluna dönüştürmesi pek de olası değildi.
Bir gece operasyonu ile Türkiye’nin en büyük gayrimenkul şirketlerinden biri olan Metal Yapı Konut’un sahibi Ömer Saçaklıoğlu’na sabaha karşı banka açtırılarak satıldı. Satış bedelinin bir kısmı peşin olarak ödenirken kalan kısmı içinde kredilendirme yapıldı. Ömer Saçaklıoğlu’nun daha sonra görevinden istifa eden AKP’li Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın cemaat bağlantılı damadı Ömer Faruk Kavurmacı ile ortaklığının bulunduğu da biliniyor.
Satışın gerçekleştiği tarihlerde Doğa Koleji’nin Türkiye genelinde 106 kampüsü, 8 bin öğretmeni, 11 bin çalışanı ve 70 bin öğrencisi bulunuyordu. Devir işlemlerinin ardından her yıl 100 milyon, beş yıl için de 500 milyon yatırım yaparak okulların büyüyeceği belirtilen Doğa Koleji franchise usulü ile yeni kampüsler açmaya devam etti.
DOĞA'DA KRİZ VE İTÜ-MEB İŞBİRLİĞİ
Yıllık cirosu 1 milyar 350 milyon olan Doğa Koleji’nde 2019 yılına gelinmesiyle beraber ufak çaplı maaş ödeme krizleri yaşanmaya başlanmıştı. Yaz aylarından itibaren banka kredileri, SGK primleri, öğretmen maaşları, yemek ve güvenlik şirketlerinin ücretleri, elektrik, su gibi işletme giderleri de başta olmak üzere birçok kalemde ödeme yapılmadığı kamuoyuna yansıdı. Kurumun bir satış sürecinde olduğu ve satış sürecinin tamamlanması ile sorunların ivedilikle çözüleceği yetkili ağızlardan defalarca duyurulmasına ve satış sürecinde birçok farklı kurumun ismi geçmesine rağmen satış bir türlü gerçekleşmedi.
Veli eylemleri ve öğretmen boykotu ile gündemi uzunca süre meşgul eden Doğa Koleji krizinde MEB en başından beri sorumluluk almaktan kaçınarak veli ve öğretmen şikayetlerini görmezden geldi. MEB’in eğitim politikalarının ve özel eğitim veren kurumların sorgulanmaya başlanması sonrasında devletin üst kademeleri, cumhurbaşkanı danışmanları da olmak üzere, devreye girmesiyle Doğa Koleji’nin İTÜ’ye devredilmesiyle ilgili sürecin olumlu ilerlediği 18 Aralık 2020 tarihinde vakfın resmi Twitter hesabından duyuruldu. 30 Aralık’ta ise İTÜ resmi bir açıklama yayımlayarak devir sürecinin resmileştiğini açıkladı.
Diğer taraftan İTÜ’nün yıllık gelirinin 66 milyon lira olduğu biliniyor. Devir sözleşmesinin imzalandığı tarihte Doğa Koleji’nin öğretmen maaşları, çeşitli bankalardan alınan krediler, işletme kira ve gider kalemleri olmak üzere yaklaşık borcunun 1.5 milyar lira olduğu tahmin ediliyordu. Vakıfbank, Ziraat Bankası, Denizbank ve Garanti BBVA birlikte masaya oturarak borçların kredilendirilmesi sağlandı, Saçaklıoğlu’na ait bazı hisseler de devlete devredildi. İki yıl boyunca kuruma ait hiçbir ödemeyi yapmadığı gibi kayıtlardan gelen ücretleri de betona gömen Ömer Saçaklıoğlu’nu kurtarma operasyonu tamamlanmış oldu.
Doğa Koleji ile İTÜ’nün kurumsal yapıları birleştirilmeden 1989’da kurulan ve asıl amacını ‘’Türkiye’deki elektronik sanayii kuruluşlarının ileri teknolojilere erişmede güç birliği yapmalarına ön ayak olmak‘’ olarak tanımladığı İTÜ-ETA Vakfı ile birleştirildi. Vakfın amaçları arasında eğitim ile ilgili bir madde olmamasına rağmen Doğa Koleji’nin devrinden önce bir kararla “Eğitim merkezleri, okullar açmak ve işletmek, eğitim öğretim alanını kısmen veya tamamen finanse etmek” gibi maddeler eklenerek devir sürecinin kılıfı da hazırlanmış oldu.
Devir sürecinin resmi olarak tamamlanmasının ardından kurum İTÜ ETA VAKFI DOĞA KOLEJİ ismi ile eğitim-öğretime devam etti. Ancak kurumun ticari sahipliği, vakfın iştiraklerinden Arı İnovasyon ve Bilim Eğitim Hizmetleri Anonim Şirketi’ne devredildi. Bu şirketin yönetimi ise 2022 yılı Şubat ayında İTÜ ile yapılan bir sözleşme ile Bilgi Üniversitesi'nin de sahibi olan Can Holdinge devredildi.
Birlik Sendikası Öğretmen Temsilcisi Nihan Soycan “Bu hayat pahalılığında öğretmenlerin ve diğer okul personelinin gelecek planları patronun iki dudağı arasından çıkacak bir söze bağlı olmamalı. Kaldı ki kurumu birdenbire kapatmış olmaları yetmezmiş gibi öğretmenlerin kıdem tazminatları ile bakiye süre alacaklarını halen daha ödemediler. Daha önce Doğa Koleji patronlarını defalarca uyarmamıza rağmen, bu kurumda halen eğitim emekçilerini yok sayan uygulamalara devam ediliyor.
2019 yılında Doğa Koleji öğretmen boykotundan almaları gereken bir ders var. Öğretmenler artık bu uygulamalara göz yummuyor. Biz MEB yetkilileri ile görüşürken sadece Trabzon Şubesi’ndeki öğretmenler adına değil, tüm Doğa Koleji öğretmenleri adına kaygılarımızı ifade ettik. Ülkenin en büyük özel okul zincirlerinden birinde yaşananlar, Türkiye’de özel okulların güvencesizliğini de açıkça ortaya koyuyor. Tüm özel okullarda sıkı denetim istiyoruz. Doğa Koleji öğretmenlerinin tamamını sendikamızla irtibata geçmeye, birlik olmaya davet ediyoruz. Bu uygulamalar derhal son bulmalıdır” şeklinde konuştu.
www.idrak34.comEditor : Şerif SENCER