TOBB tarafından gerçekleştirilen "Yasa Dışı Ticaretle Mücadelenin Önemi Konferansı", Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un katılımıyla TOBB İkiz Kuleler'de gerçekleştirildi.
Hisarcıklıoğlu, açılışta yaptığı konuşmada, yasa dışı ekonomiyle mücadelenin kalkınmanın odak noktası olduğunu belirterek, toplumun tamamını ilgilendirdiği için de kamu kurumları, iş dünyası ve akademisyenlerin etkin işbirliğini gerektiğini söyledi.
Bugün aralarında bulunan akaryakıt, içecek, tütün, elektronik cihaz sektörleri temsilcileri ve akademisyenlerle yasa dışı ticaretle mücadelede yapılması gerekenleri konuşacaklarını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bu sektörler, istihdam, ihracat, kamu geliri ve katma değeri yüksek üretim güçleriyle ülkemizin kalkınmasında önemli paya sahip. Bu nedenle ilk konferansımıza bu sektörlerle başladık. Bakanlığımızla konferans dizisi olarak planladığımız toplantılarda, ayrı ürün gruplarını ele almaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, yasa dışı ticaretin, kapsamlı bir sorunu olduğuna işaret ederek, bunun nedenlerini şöyle sıraladı:
"En başta kaçakçılıktır, marka-patent ihlalidir, vergi kaçırmaktır. Ülkeleri, kamu maliyesini ve adil rekabet ortamını bozmaktadır. Halk sağlığına ve toplum güvenliğine de tehdit oluşturmaktadır. Faaliyetlerini yasal zeminde sürdüren sektörler ve ticaret erbabı açısından da haksız rekabet ortamı oluşturmaktadır. İş barışına da tehdittir. Çalışanlar arasında huzuru ve güveni bozmaktadır. Vergi gelirlerindeyse, önemli kayba neden olmaktadır."
"4 sektörden kaynaklı vergi gelir kaybı 50 milyar lirayı geçti"
Yasa dışı ticaret nedeniyle yaşanan gelir kaybının tahmin edildiğinden de fazla olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, sadece buradaki 4 sektörden kaynaklı vergi gelir kaybının 50 milyar lirayı geçtiğini bildirdi.
Hisarcıklıoğlu, bunun da 2021 ÖTV gelirlerinin neredeyse 4'te 1'ine denk geldiğini belirterek, "Yani, yasa dışı ticaret, kamu gelirlerinde çok önemli bir kayba neden olmaktadır. İş dünyamız için en önemli unsur, aynı şartlarda rekabet edebilmektir. Ancak kayıt dışı kalan şirketler, işini dürüst yapan şirketlerimizin rekabet gücünü önemli ölçüde azaltmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Kimsenin, böyle bir haksız rekabet ortamını kabul etmesinin mümkün olmadığının altını çizen Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kayıtlı ekonomiye geçişte çok önemli mesafe katettiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, Ticaret Bakanı Mehmet Muş tarafından son zamanlarda alınan tedbirlere de dikkati çekerek, İçişleri Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ve kolluk kuvvetlerinin topyekun bir mücadele halinde olduğunu anlattı.
Bu süreçte geleneksel metotlardan dijitale geçişin hızlandığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, "E-fatura, e-irsaliye, e-gider pusulası gibi kavramlar hayata geçirilmiş, İhracat beyannameleri dijital ortama taşınmış, EPDK otomasyon sistemleriyle stok izleme anlık hale getirilmiş, Hal Kayıt Sistemi ile e-belge Uygulamaları entegre hale getirilmiştir." ifadelerini kullandı.
"Vergide aşılmaması gereken sınırlar, eşikler, oranlar vardır"
Hisarcıklıoğlu, bunların dışında birçok faaliyetin başarıyla devam ettiğini vurgulayarak, yasa dışı ticaretle mücadelenin, süreklilik arz eden bir mesele olduğunu dile getirdi.
Dünya çok hızlı değiştiği için süreci sürekli izlemeleri ve kendilerini geliştirmeleri gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, dijitalleşen süreçlerin, bir yandan verimliliği artırırken diğer yandan kayıt dışı şirketleri farklı metotlar geliştirmeye yönlendirdiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, bu nedenle mevzuat düzenlemelerinin teknolojik gelişmelerle harmanlaması gerektiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Verinin izlenmesi ve etkin yönetilmesine yönelik bir altyapıyı, tüm kurumlarımızın katkısıyla oluşturmalıyız. Denetimleri, kararlılıkla ve sıkı bir şekilde devam ettirmeliyiz. İşte burada da kurumlar arası veri ve bilgi paylaşımı öne çıkıyor. Öte yandan her vergi artışının kayıt dışını artırdığını da göz ardı edemeyiz. Ben ekonomi tahsili gördüm ve orada öğrendiğimiz ilk söz, 'fazla vergi, vergiyi öldürür' idi. Yani vergide aşılmaması gereken sınırlar, eşikler, oranlar vardır. Onlar aşılırsa, 'daha fazla vergi toplayayım' derken, daha az toplamak riskiyle karşı karşıya kalıyoruz. Bu nedenle amacımız, hem daha düşük vergi oranları uygulaması ve hem de vergi sisteminin basit ve anlaşılabilir şekilde tasarlanması olmalıdır. Vergi tabanını genişletmeye yönelik tedbirler alınmalıdır. Bu bakış açısıyla vergi sisteminde köklü ve yapısal bir reforma ihtiyaç duyulmaktadır."
TOBB olarak gerek mevzuat düzenlemelerine katkı, gerekse farkındalık yaratma açısından kamu kurumlarına her türlü desteği verdiklerini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Hazine ve Maliye Bakanlığının açıklayacağı "Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı"na çok kapsamlı ve detaylı görüş verdiklerini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, geçen yıl Ticaret Bakanlığı, oda ve borsalarla "İhracatta Kaçakçılıkla Mücadele Eğitimi" verdiklerini hatırlatarak, "Sektör Meclislerimiz bünyesindeki bazı meclislerde, kaçakçılıkla ilgili alt komisyonlar kurarak, konuyu mevzuat anlamında da çalışıyoruz. Kamu kurumlarımıza kaçakçılık ve yasa dışı ticaretin önüne geçebilecek tüm önerilerimizi iletiyoruz. İnşallah, tüm kurumların iş birliği ve dayanışmasıyla yasa dışı ticaretle mücadelede çok daha iyi bir konuma geleceğiz." dedi.
Editor : Şerif SENCER