İlk ÖZETİ| etapta mantıken düşünüldüğünde değişen pek de bir şey yok gibi. İster basketbol ister tenis maçı olsun, genellikle bir takımı veya sporcuları destekliyoruz ve tüm beklentimiz, onların alacağı bir sayı oluyor.
İşlerin değiştiği nokta ise verdiğimiz tepkiler. Peki bu farklılığın sebebi nedir?
Aslında sporcuları aldıkları sayılar için alkışlayan kalabalıklar; güç, dayanıklılık veya takım gerektiren sporlarda performansı attırır.
Taraftarların, sporcuları çeşitli tezahüratlarla desteklemesi, onların adrenalin pompalaması için harika bir fırsattır ve basketbol, futbol ya da voleybol sporcularının uzun süreli maçlarında güçten düşmeye başladıkları an seyircilerin onlara verdiği destekler, bu sporcuları bir bakıma gaza getirir.
Ayrıca olimpiyatlarda, uzun atlama veya sırıkla atlama yapacak sporcular için sporcu atlamasını gerçekleştirmeden önce kalabalık eşliğinde ritmik bir alkış başlar. Bu alkış bir nevi seyircilerin, sporcuya güvendiğini ve başaracağına inandıklarının göstergesidir.
Ancak bu kalabalık ve ardı arkası kesilmeyen tezahüratlar, bir tenis veya golf oyuncusunun performansını olumsuz bir şekilde etkiler.
Nasıl ki bazı sporlarda, sporcuların adrenalin salgılaması onlar için bir hayli gerekliyken, bazı sporlar için adrenalin, ihtiyaç duyulan son kimyasaldır.
Çünkü tenis veya golf gibi ustalık ve teknik gerektiren sporlarda yarışanlar için kükreyen bir kalabalıktan gelecek adrenalin patlaması, sporcunun zamanlamasını bozar. Ayrıca bu durum, sporcunun bilişsel işlevlerine bile zarar verebilir.
Özellikle golf, yüksek sesten ve kalabalıktan ziyade sessizliğin ve sakinliğin sporudur.
Golf oyuncularının bu sporu yapmasının sebebi, stresten uzaklaşmak ve bir bakıma kendini dinlendirmektir. Çünkü gün içinde toplantı odalarında oldukça gergin dakikalar geçiren insanlar, golf ile kendi özgürlüğüne ve dinginliğine kavuşur.
Golf, oldukça yavaş ilerleyen ve bu sebeple bir kalabalığın takip etmesinin çok mümkün olmadığı bir spordur. Yorucu olmadığı için de sporcuyu gaza getirmek amaçlı herhangi bir tezahürata ihtiyaç yoktur.
Tenis ise güç ve kondisyon gerektiren bir spor olmasına rağmen, kalabalığın uğultusuna ihtiyaç duymaz.
Aslında tenis maçlarında seyircilerin çıt sesi bile çıkarmaması için yazılı bir oyun kuralı yoktur. Bu spor için seyircilerin bu tutumu, bir nevi gelenekselleşmiştir.
Tenis, fiziksel olduğu kadar zihinsel bir spordur. Tenis raketi ile servis atışı yaparak topu, sahanın ortasındaki filenin üzerinden rakip takımın sahasına geçirmeyi amaçlayan sporcu için dikkat ve odaklanma çok önemlidir.
Eğer sporcunun dikkati, herhangi bir tezahürat ya da bambaşka bir sesle dağılırsa odağı kayar ve işler sarpa sarar.
Özetle; seyircilerin desteği ve bu desteği sporculara hissettirmeleri, her spor için avantajlı değildir. Alışılmışın dışındaki bir ses veya tepki, golf ve tenis oyununun ritmini değiştirebilir ve sporcuları oldukça rahatsız edebilir.
Kaynaklar: Sports Psychology Tennis, We Are Tennis, Golf Circuitİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Editor : Şerif SENCER