Dokunmatik ÖZETİ| ekranlar, sesli komut sistemleri ve yüz tanıma teknolojileri sayesinde telefonlarımız her geçen gün daha da akıllı hâle geliyor.
Peki ya bir gün telefonlarımızla sadece görüntü ve sesi değil, kokuyu da paylaşabileceğimizi söylesek? Karşımızdaki insanın kokusunu alarak, sanki yanımızdaymış gibi bir deneyim yaşayabilirsiniz!
Kokuyu algılayabilen ya da yeniden üretebilen cihazlar üzerinde çalışmak aslında çok yeni değil.
Dijital koku denilen kavram deyince aklınıza bilim kurgu filmleri gelebilir ancak günümüzde bu alanda ciddi çalışmalar yapılıyor. Mevcut projelerde koku üreten cihazları kullanarak belirli kokuları sentezleme üzerine odaklanılıyor.
Koku kartuşları ya da mikroçipler gibi teknolojiler sayesinde bir dizi koku yaratılıyor. Her kartuştan gelen malzemelerle ortaya koku çıkarılabilecek. Piksellerin üç rengi karıştırıp görüntü oluşturması gibi kokular da karıştırılıyor.
Karışım ise telefondaki küçük bir delikten salınacak ve burnumuza o istediğimiz koku gelecek.
Neler yaşayabiliriz?
Moleküllerin dijital olarak büyümesi ve cihaz yardımıyla yeniden üretilmesiyle karşımızdaki kişinin parfüm kokusunu veya telefonumuza gelen bir mesajla kahve kokusu yayılması mümkün olacak.
Sevdiğiniz kişiyle sadece görüntülü konuşmakla kalmayacak kokusunu da alabileceksiniz. Kulağa oldukça cazip geliyor değil mi?
Koku teknolojisinin önünde hâlâ aşılması gereken pek çok teknik zorluk var.
Kokular son derece kişisel ve karmaşık yapıda. Bir de aynı koku, farklı kişilerde farklı davranışlar yaratabiliyor. Bu yüzden de kokuların doğru şekilde tanımlanıp sentezlenmesi için oldukça gelişmiş ürünlere ve cihazlara ihtiyaç var.
Şu anda telefon teknolojisiyle bu mümkün olmasa da belki birkaç yıl içinde telefonlarımızda koku alma duyusunu da aktif hâle getirecek yeni sensörlerle karşılaşabiliriz.
Bu tür bir teknoloji aslında özellikle sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) dünyasında da büyük bir etki yaratabilir. Oyunlardan film deneyimlerine kadar pek çok alanda kullanıcı deneyimi ortaya çıkabilir.
Heyecanlanan var mı?
Kaynaklar: The Conversation, The New Yorker, Fast CompanyGelecek hakkında bu içeriklerimizi de inceleyebilirsiniz:
Editor : Şerif SENCER