Süper ÖZETİ| Lig'e 2 sezon sonra geri dönen Göztepe'de 10'uncu yılına giren Eski Başkan ve Onursal Başkan Mehmet Sepil, ilgi çeken açıklamalarda bulundu.
2014 yılında 2'nci Lig'de devraldığı kulübü Süper Lig'e taşıyan, Urla Adnan Süvari Tesisleri'ni tamamlayıp, Türkiye'nin en modern statlarından Gürsel Aksel Stadı'nı sıfırdan yaptırarak hizmete açan, olimpik branşlarda büyük atılım yapıp, İnciraltı'nda amatör branşlar yerleşkesi olması planlanan araziyi kulübe kazandıran, 2022'de ise Türk sporunun ilk yabancı yatırımcısı Sport Republic'i futbol takımı yönetimi için İzmir'e getiren Sepil, geride kalan yıllarda yaptıklarını ve yapamadıklarını anlattı.
Mehmet Sepil, şunları kaydetti:
"Ben Göztepe'de doğdum. Göztepe'nin yanında doğmuş bir çocuğum. Çocukluğum bu semtte geçti. Şimdi onursal başkan olarak bu camiaya hizmet vermem benim için çok gurur verici."
"5 yıl Süper Lig'de kalıp küme düşmek çok üzücüydü"
Göztepe'de çalıştığı dönemlerde hiçbir zaman moralini düşürmediğini dile getiren Sepil, şu sözleri sarf etti:
"Arada elbette üzüldüğüm zamanlar oldu. Örneğin 2017-2022 arasında 5 yıl Süper Lig'de kalıp küme düşmek çok üzücüydü. Ancak hep moralimi yüksek tuttum. 10 yıl önce koyduğumuz hedeflerin büyük çoğunluğunu tutturduk. En önemli tutturamadığımız hedef ise altyapıyı tamamlayamamak. Onun dışında planlarımızın, hedeflerimizin çok önemli bölümünü gerçekleştirdik."
"Türk futbolunun saçma sapan ekonomisinin olduğunu görüyoruz"
Başkanlık görevine başladığı 2014-2015 sezonunda Süper Lig'de birçok önemli şehir takımının mücadele ettiğini kendilerinin ise 2'nci Lig'de yer aldığını ifade eden Onursal Başkan Sepil, şunları dedi:
"10 yıl önce Süper Lig'de 18 takım vardı. Ligin yarısı yok olmuş. Çok değerli kulüpler var. Özellikle Eskişehirspor ve Bursaspor. Bursa takımı 10 yıl içinde 3'üncü Lig'e düştü, ondan önce şampiyon olmuştu. Türk futbolunun saçma sapan ekonomisinin olduğunu nasıl kötü yönetildiğini görüyoruz. Bunda federasyonun, politikanın ve kulüp başkanlarının payı var."
"Küme düşmek çok üzücüydü ama biz borçsuz düşmüştük"
Göztepe'nin küme düştüğünde sıfır borçla 1'inci Lig'e gerilediğini vurgulayan Sepil, şunları dedi:
"Evet küme düşmek çok üzücüydü ama biz borçsuz düşmüştük. Bizimle beraber düşen Altay'ın durumu belli. Borçlu düştüler. Bizim yabancı ortağımızla birlikte Göztepe'yi asla bu durumlara düşürmeyeceğiz. Hem futbolda hem olimpik branşlarda Türkiye'nin en iddialı kulübünü oluşturacağız. Bunları yaparken de para yönetimini de iyi ayarlayacağız."
"Türkiye'de ilk kez biz değiştireceğiz"
Sport Republic geldiğinden bu yana para koyduklarını da belirten Sepil, şunları dedi:
"Biz yatırım yapıyoruz kulübümüze. Biz bunu plan içinde yapıyoruz. Amacımız hem başarılı olmak hem de dışarıdan para pompalanan bir kulüp yapısını değiştirmek. Türkiye'de ilk kez biz bunu değiştireceğiz. Sport Republic'in bize getireceği avantajları kullanacağız. Altay ve Giresunspor geçen sezon transfer yapamadı. Onları saymazsak en genç takım bizdik. Doğru yapılanma gerçekleştirdik. Bu yapılanmayı ileri seviyeye getireceğiz."
"Rasmus'u tanıdığımda daha Sport Republic şirketi kurulmamıştı"
Kendisi yerine başkanlık görevine gelen Türk futbol tarihinin ilk yabancı kulüp başkanı olan Rasmus Ankersen'i daha önceden de tanıdığını ifade eden Sepil şu şekilde konuştu:
"Rasmus'u tanıdığımda daha Sport Republic şirketi kurulmamıştı. Öyle bir fon yoktu. Rasmus Ankersen İzmir'e gelip evimde kaldı. Böyle fon kurulduğunda, 'Seninle Göztepe'yi değerlendirelim' dedim. Sonra şirket kuruldu. En büyük yatırımcılarını buldular, Dragan Solak. Solak da benim gibi futbol delisi. O da bizim için şanstı. Ben bu insanlarla çalıştığım için çok mutluyum. Onlar ilk İngiltere'den Southampton'ı aldılar sonra bizimle görüşmeye başladılar. Çok fazla teklifler vardı ancak Rasmus Ankersen gelmek isteyince ona maddi koşulları kolaylaştırdım. Hayatım hep mücadelelerle geçiyor. Spor yasasıyla çok uğraştım ticari alanlar için. Çok projem vardı, pandemi engelledi. Kale arkasında ayakta seyircinin maçları izlemesi için Ankara'da çok uğraştım. 1'inci Lig'de yabancı hocayı sahaya alamıyorduk. Futbol Federasyonu'nu ikna ettim. Türk futbolu yabancı yatırımcıya hazır değildi. TFF'nin genel kuruluna yabancılar giremiyordu. Geçen sene yapılan genel kurulda yüzde 51 imza topladım ve Rasmus Ankersen resmi başkanımız oldu."
"Çok mutluyum, çok umutluyum"
Rasmus Ankersen'in gelmesi için her şartın oluştuğunu belirten Mehmet Sepil, şu şekilde konuştu:
"Rasmus'un şartları vardı. Önce büyük bir şehir demişti. İzmir 5 milyonluk nüfusa sahip. Rasmus'un önemli şartlarından biri taraftardı. Zaten taraftarımız Türkiye'nin en coşkulu kitlesi. Takımı hiçbir yerde yalnız bırakmayan, çok büyük taraftarımız var. Stadımız ve tesislerimiz de Rasmus'un gelmesi adına önemli rol oynadı. Ayrıca borcu olmayan nadir kulübüz. Bir tane bile FIFA dosyamız bulunmuyordu. Bu kriterler birleşince zaten yabancı yatırımı buraya çektik. Onlarla aynı şarkıyı söyleyen ben vardım. Çok mutluyum, çok umutluyum."
"İşe o kadar profesyonel bakıyorlar ki bu beni bile şaşırtıyor"
Sport Republic şirketi ve Rasmus Ankersen'in futbola çok profesyonel baktığını sözlerine ekleyen Mehmet Sepil, şunları dedi:
"İşe o kadar profesyonel bakıyorlar ki bu beni bile şaşırtıyor. Çünkü biz duygularımızla hareket etmeye alışmışız. Ben 10 seneye baktığımda yaptığım hatalarımın nedenini duyguyla hareket etmeye bağlıyorum. Elbette tamamen duygusuz olamayız. Ancak kararları da hep duyguyla veremeyiz. Türk futbolunun sorunu bu. Duygularıyla tamamen hareket etmeyen bir ekiple birlikteyiz. İnanılmaz bir teknik direktörümüz var. Stanimir Stoilov bizim beklediğimiz oyun felsefesini zaten kendi benimsemiş. O disiplinin tam temsilcisi. Sportif Direktör Ivan Mance ve CEO Kerem Ertan da bizimle birlikte. Süper starlarımız var. O organizasyonla çalışıyoruz."
"3 İstanbul takımına hiçbir kural uygulanmıyor"
Türk futbol ekonomisinin değerlendiren Mehmet Sepil, şu ifadeleri kullandı:
"3 İstanbul takımına hiçbir kural uygulanmıyor. Transfer limitleri koyuluyor uyan yok. Federasyonun yalandan koyduğu kurallar. Türk futbolunda bir kriz var. Marka değeri düştü. Sadece TFF ve hakemleri de suçlayamayız. Bunun için de bizler yani kulüp başkanları da var. Bizler uçurumun en önemli oyuncularıyız. Futbolu çok hırçınlaştırıyoruz. Her yenilgi sonrası kavgalar çıkıyor. Kulüpler Birliği de profesyonelleşmeli. Bütün başkanlar demeç vermeye bayılıyor. Burada topyekün bir değişim gelmesi gerekiyor."
"Mourinho'nun Türkiye'ye gelmesine olumlu bakarım"
Büyük paralar harcanması konusunda değerlendirmelerde bulunan Mehmet Sepil, şunları dedi:
"Mesela Fenerbahçe dünyaca ünlü Portekizli teknik direktör Jose Mourinyo'yu getirdi. Evet böyle bir ismin Türkiye'ye gelmesine ben olumlu bakarım. Türk futbolu markası adına önemlidir. Hepimize faydası olur. Bunun yansıması tüm takımlara faydası olur. Daha fazla ilgi görürüz, daha fazla reklam alırız, daha fazla sponsorluklar alırız. O rekabet keşke hırçın olmasa futbolumuz güzelleşecek. Geçen sene Galatasaray ve Fenerbahçe ligi aldı, götürdü. Bu müthiş bir olaydı. Son maça kadar şampiyon belli değildi. Ancak biz bunu pozitif enerjiyle yansıtamadık, sürekli tartışmalarla ve kavgalarla işi götürdük. Türk futbolu için inanılmaz bir hikaye olacaktı."
Editor : Şerif SENCER