Birleşik ÖZETİ| Emekliler Sendikası üyeleri, bugün Kartal Meydanı'nda bir araya gelerek, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon oranını dikkate alarak yapılması öngörülen yüzde 30'luk maaş artışını kabul etmediklerini söylediler.
"SEFALETE TESLÄ°M OLMAYACAÄžIZ"
Sendika adına yapılan açıklama şöyle:
Sefalete teslim olmayacağız. Sahte TÜİK verilerini kabul etmiyoruz. Emekli maaş artışlarında TÜİK verileri referans alınıyor. 3 Ocak'ta TÜİK aralık ayı enflasyon oranını 1,18, altı aylık enflasyon oranını ise 15,39 olarak açıkladı. TÜİK'in açıkladığı gerçekçi olmayan bu enflasyon oranları emeklinin yaşadığı barınma, beslenme, sağlık ve tüketim maddelerindeki artış oranlarını yansıtmaktan çok uzak. Gerçekçi olmayan bu TÜİK verilerini emekliler olarak reddediyoruz. Örgütlü mücadelemizle gerçek enflasyon oranında artışın maaşlarımıza yansımasını sağlayacağız
"MÜJDE DEĞİL EMEKLİNİN ÖLÜM FERMANI"
TÜİK'in sahte ve gerçeklikten uzak talimatla veri açıklamasının ardından Cumhurbaşkanı bir açıklama yaparak TÜİK verilerinin üzerine refah payı ekleyerek emekliye yüzde 25'lik sefalet zammını müjde diye açıkladı. Bu müjde değil emeklinin ölüm fermanı. Biz sadaka ya da lütuf değil, yaşam ücreti istiyoruz. Ancak hem sendikamızın hem de siz emeklilerin tepkisi üzerine Cumhurbaşkanımız lütfederek 5 puan daha vererek yüzdelik oranı yüzde 30'a yükseltmiş, en düşük emekli aylığının da Hazine yardımıyla birlikte 5 bin 500 lira olarak açıklamıştır. Bu da emeklilerin örgütlü hareket ettiklerinde kazanım elde ettiklerinin göstergesi.
Bu oranlarla emeklinin yaşamını idame ettiremeyeceğini 14 milyon emekli ve kendileri de biliyor. Bireysel zenginleşen seçtiklerimizin kitlesel yoksullaşan emeklileri olmayacağız. Biz emekliler 20 yıldır bizleri açlığa ve sefalete teslim edenlere, örgütlenerek ve örgütlü hareket ederek 'Artık emekliler çantada keklikte değil, sizlerin oy depoları da değiliz' diyeceğiz.
"ZAM DEĞİL ALIM GÜCÜMÜZÜN GERİ VERİLMESİNİ İSTİYORUZ"
Biz zam değil alım gücümüzün geri verilmesini istiyoruz. Cumhurbaşkanımız biz emeklilere 'Z kuşağına bizden önceki dönemi anlatın onlar bilmez' diyor. Biz emekliler, siz basın mensuplarının aracılığıyla buradan Z kuşağına 20 yıl, yani AKP dönemi öncesi emeklinin durumunu anlatıyoruz. 2002 yılında en düşük emekli aylığı asgari ücretin yüzde 35 fazlası idi. Bugün ise en düşük emekli aylığı asgari ücretin yüzde 40 altında yani 20 yılda alım gücümüz yüzde 75 eksilmiş.
20 yıl öncesine göre kıyaslarsak ve hiç zam almayıp sadece alım gücümüz korunsaydı emeklinin eline geçecek maaş asgari ücret 8 bin 500 lira, yüzde 35 fazlasıyla en düşük emekli aylığı 11 bin 500 lira olacaktı."
EMEKLİLERDEN MECLİSE ÇAĞRI
Memur ve emekli maaş artışlarıyla ilgili yasa teklifinin TBMM gündeminde olduğunun hatırlatıldı açıklamada, "TBMM çatısı altındaki sarayın değil bizlerin seçtiği, siyasi parti ayrımı yapmaksızın milletin vekillerine sesleniyoruz. Maalesef çarşı-pazar enflasyonu Meclis'in lokantası kadar ucuz değil. Emekli maaş artışlarının Meclis'te yeniden değerlendirilerek, emeklilerin de görüşleri alınarak yeniden belirlenmesini talep ediyoruz" denildi.
EMEKLÄ°LERÄ°N TALEPLERÄ°
Emekliler, taleplerini şöyle sıraladı:
En düşük emekli aylığının tabanı asgari ücret oranına yükseltilmesi,Yüzdelik zam oranın asgari ücrete verilen yüzde 54 oranına yükseltilmesi,Bayramlarda verilen bayram harçlığının yaşımız itibariyle harçlık alacak çağı geçtiğimizden adının 'Bayram ikramiyesi' olmasını ve yılda iki kez asgari ücret oranında verilmesini.Emeklilerden sağlıkta katkı payının kaldırılması sağlığın kolay ulaşılabilir olması randevular aylar sonraya verildiğinden bu konuda emeklilere öncelik tanınması,Emekli sendikalarının önündeki yasal engellerin kaldırılması ve emeklilerin sosyal ve ekonomik haklarının emekli sendikaları ile müzakere edilerek, toplu sözleşme ile belirlenmesi,Banka promosyonlarının SGK tarafından bankalar davet edilerek açık artırma ihalesi ile belirlenerek promosyon oranlarının yükseltilmesi."EMEKLİYE YAŞAM HAKKI YOKSA OY-MOY YOK"
Bu taleplerinin amasız, fakatsız derhal hayat bulmasını talep ettiklerini söyleyen emekliler, şöyle dedi:
"Emekliyi yok sayanları, önce cumhurbaşkanlığı sonra milletvekilliği seçiminde biz emeklilerde yok sayacağız. İktidarın yolu emekliden geçer. Emekliyi hafife almayın. Emeklinin grev hakkı yok demeyin. Emeklinin grevden daha büyük bir silahı var. O da seçim sandığı önüne geldiğinde 14 milyon emekli ailesi ile birlikte 20 milyonluk bir seçmen kitlesinin, kendi patronunu seçmek gibi büyük bir silahı ve gücü var. Emekliye yaşam hakkı yoksa, yönetenlere emekliden oy-moy yok."
Editor : Åžerif SENCER