Manisa ÖZETİ| Saruhanlı’da 38 yılda ikisi resmi nikâhlı üç kadını öldüren Necati Akpınar’ı ihbar eden kızı Alev Sevindik’in ifadesine ulaşıldı. Babasının 31 Aralık 2022’de Mutlu Menekşe’yi gömmesine yardım ettikten sonra pişman olan Sevindik, “Eve döndüğümde bana da zarar verebileceğini düşündüm. Polise gidip ihbar ettim” dedi. Gözaltına alınan Necati Akpınar, adliyeye sevk edilerek tutuklanmıştı.
Akpınar’ın 1984’te ilk eşi Emine Akpınar’ı bıçaklayarak, 2003’te ikinci eşi Fatma Akpınar’ı ütüyle yakarak öldürdüğü ortaya çıktı. Akpınar’ın 2020 yılında CovId-19 tedbirleri kapsamında şartlı tahliye edildiği, olaydan yaklaşık bir ay önce de Mutlu Menekşe ile birlikte yaşadığı öğrenildi.
Akpınar’ın kızı Alev Sevindik’in ifadesinin ortaya çıkmasının ardından 6284 sayılı kanunu önemi ve ihmaller tekrardan gündeme geldi. Cumhuriyet konuya ilişkin hukukçularla konuştu.
‘ÖLÜMLE SONUÇLANIYOR’
Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Fulya Eroğlu, “Yıllar boyunca sistematik şiddet uygulayarak üç kadının ölüme neden olan bir failin, koşullu salıverme ve erteleme kurumlarından yararlanamaması gerekir. 6284 sayılı kanunda öngörülen “uzaklaştırma kararı” ve “elektronik kelepçe” uygulaması birçok kadının hayatını kurtarabilecek uygulamalardır. Son zamanlarda bu uygulamaların etkin şekilde yapılmaması nedeniyle çok ciddi mağduriyetlerle, hatta ölümle sonuçlanan olaylarla karşılaşılıyor” dedi.
‘EKSİKLİKLER VAR’
29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan da şunları söyledi:
“Cezaevindeki süreyi iyi halde geçirmişse cezaevinin verdiği raporlarla bu şahıslar cezaevindeki iyi hal nedeniyle tahliye edilebiliyor. Tahliye edildikten sonra şartlı salınma sürecinde özel olarak görevlendirilmiş kişiler tarafından izlenmesi gerekiyor. Genel olarak hukuk uygulamasında şartlı salınma süresi sanık bu süre içinde bir suç işlerse fark ediliyor. Ancak bu izleme mekanizmasında eksiklik var.”
‘ÖNLEME POLİTİKASI YOK’
Avukat Hülya Gülbahar, “Türkiye’de kadına karşı suçlarda cezasızlık politikası kadına karşı şiddeti ve cinayetleri körüklüyor. Cumhur İttifakı’na yeni katılan Yeniden Refah Partisi ve Hüda Par ile birlikte başta 6284 sayılı yasa olmak üzere uluslararası sözleşmelerin ve şiddeti önleyici yasaların tartışmaya açılmasının kendisi bile zaten Türkiye’de sorunlu olan uygulamayı daha da sorunlu hale getiriyor. Yasaların ve sözleşmelerin hepsinin adında önleme kelimesi geçer. Oysa devletin önleme politikası yok” ifadelerini kullandı.
6284 sayılı kanuna vurgu yapan Gülbahar şunları söyledi: “Önleme politikalarının bir parçası olan ve bugün de tartışmaya açılan 6284 sayılı yasanın önemi büyük. 6284 sayılı kanun etkili bir şekilde uygulansaydı, şiddete maruz kalan kadın, koruma kararlarından yararlanacaktı.”
‘ÖZGÜRLÜĞE YÜRÜYELİM ÇAĞRISI’
Kaos GL Derneği, LGBTİ+’ların İnsan Hakları 2022 Raporu’nu yayımladı. “Özgürlüğe Yürüyelim” üst başlığıyla yayımlanan raporda LGBTİ+’ların 2022’de yaşadıkları hak ihlallerine yer verildi. Rapora göre, 15 şehirde LGBTİ+’lara karşıtı yürüyüş düzenlendi, en az 571 LGBTİ+ aktivisti gözaltına alındı.
Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan Avukat Kerem Dikmen, “2022’de LGBTİ+’lara dönük devlet şiddeti kendini en fazla gözaltı şeklinde gösterdi. Bunun yanı sıra suç eylemi olarak düzenlenmemesine rağmen fuhuş gerekçesiyle evlere yapılan baskınlarda gözaltına alınan kişilerin de bulunduğunu belirtmeliyiz. Kamu görevlileri veya üçüncü kişilerden yönelen fiziksel şiddet de üçüncü sırada” dedi.
Editor : Şerif SENCER
