Nisan ÖZETİ| 2021’de Liège’de oturan 30 yaşındaki Ihsane Jarfi son uğradığı gay bardan çıktıktan sonra ortadan kayboldu. İki hafta sonra çıplak bedeni bulundu, genç adam ölene dek dövülmüştü.
Dört adam tarafından işlenen bu katliam Belçika’da ilk homofobik cinayet olarak kayda geçti. İhsane’nin babası Hassan oğlu adına Ihsane Jarfi Vakfı’nı kurdu, 2013’te ‘Ihsane Jarfi: Le Couloir du Deuil’ adlı bir kitap yazdı.
Fas kökenli Belçikalı yönetmen Nabil Ben Yadir bu trajik olayı gazetede okudu, çok etkilendi, film yapmaya karar verdi: “Genç adamın o gece yaşadıkları, maruz kaldığı aşağılama, işkence beni çok sarstı. Yaşamımda ilk kez bir duruşmaya katıldım. Canavarlar fabrikasıyla karşılaştım, bu canavarların melek suratlı olabileceklerini gördüm”.
Cinayetten iki yıl sonra 2014’te dava açıldı. Yadir, bu trajik olayı üç ayrı bölüm olarak anlatmayı seçti. Filmin ilk bölümünde Brahim’i (Soufiane Chilah) izleriz ve tanırız. Otuz yaşındaki yakışıklı, zeki, duyarlı Brahim, annesinin (Anne-Marie Loop) doğumgünü için ailesinin evine gelir. Tüm aile, komşular, annesinin arkadaşları kutlama için toplanmışlardır, canlı, enerjik bir atmosfer vardır. Yadir, kesintisiz uzun plan sekanslarla Brahim’i bize tanıtır.
Sonunda beş yıldır birlikte yaşadığı sevgilisi Thomas’yı ailesine tanıştıracaktır, gergindir, gözü kapıdadır. Kutlama organizasyonları yapan kızkardeşi Monia (Mounya Boudiaf) son dakikaya kalan işlerden bunalmıştır. Zaman geçtikçe Brahim bu günün doğru zaman olmadığını, abisi Mehdi’nin (Salim Talbi) Thomas’nın eve gelmesini engellediğini öğrenir. Mehdi’ye göre Brahim’in gay olması aile için büyük bir utançtır. Brahim üzgün, Kırgın bir şekilde oradan ayrılıp şehre iner. Her zaman Thomas ile buluştukları gay barda sevgilisini arar. Bulamayınca sokağa çıkar, dört adamla yolu kesişir. Loic (Gianni Guettaf), Geoffroy (Vincent Overath), Milos (Serkan Sancak), Christophe (Lionel Maisin), Brahim’in cellatları olacaklardır.
İkinci bölümde toksik erkekliğin, grup psikolojisinin, cehaletin altında ezilen dört adamın Brahim’e yaptıkları eziyeti işkenceyi, aşağılamayı gerçek zaman diliminde anlatmayı seçer yönetmen. Tahammül edilmesi zor görüntülerle izleyiciyi rahatsız eder, irkiltir. Bitmez tükenmez şiddeti çıplak şekilde yansıtır. Hollywood filmlerinde şiddet sahnelerinin koreografisi yapılıp etik etki ortadan kaldırılırken Yadir bunun tam tersini, şiddeti olduğu gibi tüm gerçekliğiyle gösterir.
Dört adam cep telefonlarıyla Brahim’e uyguladıkları şiddeti kaydederler. En iğrenç, taşkın eylemler herkesin sahip olduğu, gündelik yaşamın parçasına dönüşen bu küçük kamera kayıtlarıyla bayağılaşır, sıradanlaşır. Saldırganlar amatör oyunculardır.
Şiddet başta sözcüklerin, kelimelerin eksikliğinden başlar. Aşağılayıcı sözlerin, küfürlerin yerini fiziksel şiddet alır. İkinci bölümde amatör oyuncular konuşup filmi çekerler, mizansen yoktur, doğaçlama vardır.
Bu korkunç gece sona erer. Brahim’in çıplak bedenini ortada bırakan katillerden melek yüzlü olan Loic’in gün doğarken eve dönüşünü üçüncü bölümde izleriz. Gün içinde Loic ile Brahim’in yemek organizatörü kızkardeşi Monia’yla yolu kesişir. Şiddet yanı başımızdadır, en uygar sandığımız yerde bile şiddet vardır.
Yadir, gösterilmesi zor olanı başarmıştır. Şiddetin doruk noktası, dayanılması zor planlar, rahatsız edici, tiksindirici detaylar birbirlerini izlerler. Aşırı şiddet içeren anlatımı özellikle seçen Yadir “Bu cinayet hem homofobik hem de ırkçı, Brahim’in iki kimliği var, Arap kökeni ve cinsel tercihi. Filmimde kimliği de anlatıyorum” diyor dördüncü filmini çeken Yadir (Barons/2009, La Marche/2014, Angle mort /2017).
Nabil Ben Yadir’in yönettiği, Soufiane Chilah, Gianni Guettaf, Vincent Overath, Lionel Maisin, Serkan Sancak, Anne-Marie Loop, Amid Chakir, Salim Talbi, Mounya Boudiaf’ın oynadığı, homofobiyi, ırkçılığı,, hoşgörüsüzlüğü, , toksik erkekliği, nefreti, insanlıktan çıkmayı, azınlığı, kimliği sorgulayan Animals (Hayvanlar/ 2022) bugün gösterime girdi.
Editor : Haberpanelim