Bayraktar TB2, Bayraktar Akıncı, Bayraktar Kızılelma gibi İHA’ları üreten Baykar Teknoloji lideri Selçuk Bayraktar tv100’de yayınlanan Candaş Tolga Işık ile Az Önce Konuştum programına konuk oldu.
Bayraktar, son dönemlerde başarılarıyla gündem olan İHA’ların gelişim ve üretim süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Candaş Tolga Işık’ın “Dünyada İnsansız Savaş Uçağı (İHA) olan başka ordu var mı?” sorusuna yanıt veren Selçuk Bayraktar, “Dünyada geliştirilen projeler var. Biz henüz ilk uçuşunu yaptık, ordunun envanterine kayıtlı bir uçak henüz yok ama hava muharebesinin geleceği İnsansız Savaş Uçaklarına doğru gidiyor” ifadelerini kullandı.
Engellemeye çalıştılar, 4-5 yıl oyalandık
Üretim ve test uçuşları sırası boyunca çeşitli zorluklar yaşadıklarını ifade eden Bayraktar şöyle konuştu:
“Bu teknolojiler askerle birlikte geliştirildi. Bayraktar TB-1’i geliştirdik o 4-5 yıl oyalandı, pist bulamadık engellemeye çalıştılar. Uçak uçacakken uçağın pervanesine taş çarpıyor dendi. Uçak uçtu demosunda abimi tutuklamaya çalıştılar. Bu zamanlar yıl 2009. Daha sonra 3-4 yıl sürüncemede kaldı. Proje akamete uğradı. 2012’de tekrar canlanınca 2014’e kadar TB-2’yi yaptık. O dönemde terörle mücadele arttığı zamanlar. Hendek harekatı döneminde kullanılmaya başlandı ilk olarak”
Selçuk Bayraktar'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
İHA’ya sahip olmanın nasıl bir avantajı var?
"Bütün dünya ülkemizin geliştirdiği SİHA’ların muharebedeki marifetlerini görünce bir anlamda muharebede paradigma değişimi oldu. SİHA dediğimiz zaman biraz daha keşif maksatlı tasarlanmış ama yanına da silah sistemleri eklenmiş, daha çok biraz daha düşük süratlerde uçan çok uzun süre havada kalan canlı görüntü aktaran bir sistemden bahsediyorsunuz. Bunların mevcut yüksek teknolojili sistemlere karşı muharebede ne kadar büyük bir fayda sağladığını bütün dünya Türkiye ile gördü aslında. İlk defa İdlib’de sonrasında Libya’da ve Karabağ’da şimdi de Ukrayna’da görüldü."
"Bütün dünya Türkiye ile gördü"
İHA-SİHA devrimi neleri değiştirdi?
"SİHA ile uzaktan canlı olarak keşif sağlıyorsunuz. Harekatın canlı görüntüsünü aktarıp karargâhta karar vericilerin önüne dosdoğru bir resim veriliyor. Savaş dediğiniz aslında kaostur, düzensizliktir, bilgiye erişmeniz çok kritiktir ama çok zordur. En başta size canlı olarak ne olduğunun en objektif sunumudur. SİHA bir anlamda büyük bir kuvvet çarpanı oldu. Sonrasında konvansiyonel muharebede de kullanıldı ve orada da büyük bir kuvvet çarpanı oldu. Bunu aslında bakarsanız Türk Silahlı Kuvvetleri başardı. Filolar halinde bütün dünyada İdlib’de bunu sağlamış oldu.
Bunun bir kere insansız olması bir anlamda da muharebe sahasında bazen yüzlerce bazen binlerce kilometre öteye gitmenize imkân sağlamış oluyor. Bunlar tabii sınıf sınıf… Hava muharebesinin geleceği olarak baktığınızda artık içinde pilot olmayan ve gelişmiş otonomi algoritmasıyla yapay zekayla karar verebilen bir uçaktan bahsediyorsunuz. Şöyle bir deneme yapıldı ABD’de, ‘Yapay zekaya karşı insanlı pilotlar muharebe yaptılar. Her bir denemede bilgisayar pilotları yendi"
"Şu an itibariyle uçağı ürün olmaya hazırlıyoruz. Bittiği zaman belli görevlerde üstünlük sağlayabilir. İnsanlı bir uçak insansız bir uçağa karşı çok dikkatli davranacaktır. 4. nesil uçaklara karşı büyük üstünlük sağlayabilir. Akıllı yapay zekanın üst düzey kararlar vermesini sağlayacak teknolojilerle birleştirildiğinde gelecekte elbette 5. neslin bir anlamda pabucunu dama atacak. Akıncı, üst sınıf daha çok keşif görevlerine odaklı tasarlanmış bir platform. 25 saate kadar havada kalabiliyor, büyük yük taşıyabiliyor, ülkemizin geliştirdiği seyir mühimmatlarından tutun da hassas güdüm kitlerinden hepsini taşıyabiliyor. F-16’nın bir savaş uçağının taşıdığı her mühimmatı taşıyabiliyor."
"Kızılelma agresif manevralar yapacak"
“Kızılelma, savaş uçaklarına karşı muharebe edebilecek. Bunun yanında çok daha süratli gidiyor. Hatta süpersonik varyantını da yapmayı düşünüyoruz. O daha az kullanılan bir varyant… Sesin üstünde de uçabilen bir varyantı olacak. Bunun yanında KIZILELMA agresif manevralar yapacak.
Bahsettiğimiz teknoloji savunma sanayii teknolojisi olduğu için inanılmaz kısıtlar var. Teknolojik ambargolar var. Bunu dünya çapında düşünecek olursanız bir kere tasarımı milli ve özgün. En büyük katma değer aslında yazılımda. Bayraktar TB-2, yüzde 93 yerlilik oranıyla yapıldı ki bu bir rekor sayılır. Bunu ne kıymetli kılıyor? İçindeki teknoloji. İçindeki dünyadan tedarik edilen çipler hariç neredeyse her şeyini biz tasarlıyoruz aslında buradaki en değerli şey tasarım gücü. Bayraktar TB-2’nin içinde 40’tan fazla bilgisayar var. Kaportasını düşünecek olursanız bütün gövdesini de biz tasarlıyoruz. Aerodinamiklerine, fren balatasına kadar biz tasarlıyoruz, üretiyoruz. Oraların çok kıymeti yok onu kıymetli kılan içindeki o bilgisayarlar. Milyarlarca, milyonlarca satır yazılım onu kıymetli kılıyor"
Editor : Şerif SENCER