OMÜ ÖZETİ| Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen söyleşinin açılış konuşmasında OMÜ Rektörü Prof. Dr. Rektör Yavuz Ünal, 15 Temmuz'un insanları sorgulamadan uzaklaştırarak belirli bir ideolojiye bağlı kılmayı amaçlayan bir hareket olduğunu dile getirdi.
"KRİTİK ÖNEME SAHİP"
15 Temmuz’un Türkiye tarihinde Çanakkale Savaşı'ndan sonra yaşanan en büyük olaylardan biri olduğunu belirten Ünal, "Çanakkale Savaşı askeri güçle milletimizi yok etme girişimiyken, 15 Temmuz içten çökertme ve işgal etme girişimidir. Bu darbe girişimi milletimizi içten çökertmeye yönelik bir çabadır ve unutulmaması gereken bir olaydır. Unutmamak ve unutturmamak, gelecekte benzer trajedilerin yaşanmasına zemin hazırlamamak için hayati önemdedir. Bosna unutulmasaydı Gazze olmayacaktı, Gazze unutulursa yarın başka bir millet aynı acıları yaşayacaktır. Dolayısıyla 15 Temmuz'un hatırlanması ve anılması, benzer olayların tekrarlanmaması için kritik bir öneme sahiptir." ifadelerini kullandı.
Ünal, akademi ve eğitim camiası olarak gençlerin milli ve manevi değerlerle yetiştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "FETÖ'nün akademiyi hedef alması tesadüf değildir. Eğitimli bireyler aracılığıyla devletin kademelerine sızmayı başarmışlardır. 15 Temmuz'un ardından, millet olarak gösterdiğimiz birlik ve beraberlik, her zaman korunmalıdır. Görevimizin bilinciyle, milletimize ve geleceğimize sahip çıkmalıyız. Unutmayalım ki bir milletin en büyük gücü, birlik ve beraberliğidir. Geçmişte çiçeklerimiz koparıldı ancak daha güçlü ve onurlu meyveler verdik. Kurtuluş Savaşı'nda yeni bir devletle daha güçlü bir yapıyla ortaya çıktık." dedi.
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Önder Duman ise "FETÖ'nün Sınır Ötesi Boyutu: Almanya Örneği" adlı sunumunda, 15 Temmuz 2016'da Türk milletinin omuz omuza verip girdiği mücadelenin hafızalardan silinmemesi gerektiğini söyledi.
"FETÖ SEKÜLER EĞİTİM KURUMLARINA ODAKLANMIŞTIR"
FETÖ'nün dünya çapında 160 ülkede faaliyet gösterdiğini söyleyen Duman, şunları kaydetti:
"Almanya, FETÖ'nün en güçlü olduğu ülkelerden biridir. 1991-1992 ve 2021-2022 yılları arasında Almanya'daki FETÖ yapılanması üzerine çalışmalar yaptık. Öncelikle neden Almanya? Almanya ve Türkiye arasında derin ekonomik, siyasi ve kültürel bağlar bulunmaktadır. Almanya'da yaşayan yaklaşık 3,5 milyon Türk nüfusu, FETÖ için hem eleman kazanma hem de finansal destek sağlama açısından cazip bir hedef oluşturmuştur. Almanya'daki İslami cemaatler genellikle cami inşa etmek veya dini eğitim vermek amacıyla faaliyet gösterirken FETÖ, seküler eğitim kurumlarına odaklanmıştır. FETÖ, Müslüman kimliğini öne çıkarmaktan kaçınmış, aksine kendisini diğer muhafazakar gruplardan uzak tutmuştur. Örgüt, daha çok kültürel etkinlikler düzenlemiş ve özellikle kiliselerle işbirliği yapmıştır."
Programa, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selim Eren, fakülte dekanları, rektör danışmanları, akademisyenler, idari personel ve öğrenciler de katıldı.
Editor : Şerif SENCER