
Hazır ÖZETİ| gıda ve rafine şeker tüketiminin git gide artmasıyla birlikte, uzmanlar; aşırı şekerin bağışıklık sistemini zayıflatacağı ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çekiyor. İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk de, aşırı şeker tüketiminin bağışıklık sistemini zayıflatarak, obezite, kalp-damar hastalıkları, diyabet ve kanser gibi ciddi sağlık sorunlarının temelini oluşturduğu konusunda uyarılarda bulundu.
“Bu Beslenme Düzeni Genlerimizle Uyuşmuyor”
Prof. Dr. Erk, “Biyolojik atalarımızın genleri ile bizim genlerimiz neredeyse aynı. Ancak modern diyetimiz, atalarımızın beslenme düzeninden çok farklı. Çoğumuz hazır gıdalarla besleniyoruz ve bu gıdalarda aşırı miktarda rafine şeker bulunuyor. Bu, bizim genetik yapımıza uygun olmayan bir beslenme şekli,” diyerek, şekerin insan vücuduna uygun olmadığının altını çizdi.
Şekeri sadece baldan alan biyolojik atalarımız, yapılan araştırmalar ile rafine şekerle hiç tanışmadığı biliniyor. Prof. Dr. Erk, "Fazla şeker, vücudumuz tarafından toksik bir madde olarak algılanır ve bağışıklık sistemimizi olumsuz etkiler” diyerek şekerin sağlık açısından büyük tehlike oluşturduğunu anlatıyor.
Şekerde Tıpkı Alkol ve Sigara Kadar Bağımlılık Yapıcı Bir Madde
Rafine şeker, tıpkı alkol ve tütün gibi aşırı tüketimi halinde bağımlılık yapıcı etkilere sahiptir. Modern dünyada birçok işlenmiş gıda şeker içerir. Şekerin obezite genleri ile ilişkili olması da obezite olmaya yatkın kişilerde daha fazla risk teşkil eder.
Şeker aynı zamanda diyabet, damar sertliği ve kalp hastalıkları gibi pek çok hastalığın da zeminini hazırlar. Prof. Dr. Erk, şekerin bağışıklık sistemini zayıflatarak, uzun vadede sağlık üzerinde çok ciddi etkilere sebep olabileceğini belirtiyor.
Şeker Kanseri de Tetikliyor
Şekerin vücuda verdiği zararlar sadece bağışıklık sistemini zayıflatmakla kalmıyor, aynı zamanda, glikoz hücrelerini seven kanser hücrelerini de beslediği biliniyor. Bilinen üzerine kanser hücreleri diğer hücrelerden farklı olarak, oksijensiz ortamda şeker tüketerek çoğalırlar. Aşırı şeker tüketimi, kanser hücrelerinin büyümesini hızlandıracaktır.
Rafine şeker ve beyaz un gibi glisemik indeksi yüksek gıdalar tüketildiğinde, kan şekeri, insülin ve IGF-1 seviyeleri hızla yükselir ve bu durum kanser hücrelerinin gelişmesini tetikler. Şeker ve kanserin bağlantılı olabileceği üzerine yapılan araştırmalar, şeker bakımından zengin yiyeceklerin kanser riskini artırdığını gösteriyor.
“Şekersiz” Sanılan Gıdalardaki Büyük Tehlike
Şekerin bağışıklık sistemini zayıflatıcı ve diğer kötü etkilerinden korunmak için sadece tatlı tüketimini durdurmak yeterli değildir. Piyasada “şekersiz” ibaresi altında satılan pek çok ürün aslında früktozdan zengin mısır şurubu gibi tatlandırıcılar içerir. Prof. Dr. Erk, pek çok paketli gıdanın içerisine şekerin farklı formda eklenebileceğini, hatta bazı içeceklerin dahi içerisinde basit şeker olduğunu vurguluyor.
Şeker bağışıklık sistemini zayıflatarak, insan sağlığını tehdit eden en tehlikeli gıdalardan bir tanesidir. Şekersiz zannedilen ketçap, çorba, mayonez gibi gıdalarda bile gizli şeker içerebilir. Sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için mutlaka etiket okumayı bilmeli ve şekerin her türlüsünden uzak durmalısınız.
İlginizi çekebilir;
Karaciğer yağlanması karaciğer kanserine sebep oluyor!
Bilinçsiz boyun kütletmenin tehlikeleri: Felç ve ölüme yol açabilir!
Çocuklar enerji içeceği içebilir mi? Enerji içeceklerinin çocuklar üzerindeki sağlık etkileri nelerdir?
Editor : Şerif SENCER