USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Teknoloji

Satranç, Dama, Tavla Gibi Oyunlar Kimlerden Çıktı? - Webtekno

Kapıların alınıp kırıkların yapıldığı tavla, en değerli taş şahı mat etmek için uğraşılan satranç, rakibinin önünün kesildiği domino, birçok oyunun oynanabildiği iskambil kâğıdı ve kolay gibi gözükmesine rağmen taktiğin ön planda olduğu dama yüzyıllardır oynana

Satranç, Dama, Tavla Gibi Oyunlar Kimlerden Çıktı? - Webtekno
08-10-2023 15:43
Google News

Asırlardır ÖZETİ| hayatımızda olan bu 5 oyunun tarihsel süreçleri biraz karmaşık. Kimlerden geldiği yönünde varsayımlar ise oldukça fazla.

Hepsinin çıkış noktası neresi olursa olsun tüm dünyaya yayılması, ölümsüz hâle gelmelerini sağlamış. Oynamaktan zevk aldığımız, masaların keyif verici oyunlarının geçmişine uzanalım.

Öğrenmesi bir dakika, ustalaşması bir ömür süren tavla, dünyanın en eski oyunlarından biri.

ilk tavla

Birçoğumuzun oynamaktan zevk aldığı, 2 mars 1 düz yapacağız diye kendimizi kaptırdığımız, “dü şeş” gelince havalara uçtuğumuz tavla, en eski oyunlardan biri. Tarihine baktığımızda yaklaşık 5 bin yıllık bir oyun olduğunu biliyoruz ancak hâlen daha kimler tarafından, nasıl icat edildiği konusunda net bir bilgi yok.

Tavla, kadim uygarlıkların oynadığı kadar eski olan ve günümüzde de oynanmaya devam eden ender oyunlardan biri. Kimin tarafından icat edildiği gizemini korusa da 2004 yılında antik Mezopotamya’da Ur kentinde yapılan bir keşifte, tavlanın kökenlerine dair heyecan uyandırıcı Abanoz ve turkuaz taşından oyulmuş tahta bulundu. Son kanıtlarda, insan kemiklerinden yapılmış zarlar da keşfedildi. Bu keşfin üzerine de Amerikalılar, iki zarı olan ve altın noktaları bulunan bir masa keşfetti.

Tarihi eski olunca hakkındaki rivayetler de çok oluyor.

tavlanın tarihi

Tavlanın kimler tarafından oyun hâline getirildiği tam olarak bilinmediği için çeşitli rivayetlere de yer veriliyor. Bunlardan biri de Hint İmparatoru ve Pers İmparatoru arasında geçiyor. Rivayete göre Hint İmparatoru, satrancı Pers İmparatoru’na “Kim daha çok düşünüyor, kim daha iyi biliyor, kim daha ileriyi görüyor ise o kazanır. İşte hayat budur…” mesajı ile gönderiyor.

Bunun üzerine Pers İmparatoru, vezirine hemen oyunu çözmesini söylüyor ve ardından da bu oyuna muadil başka bir oyun icat etmesini emrediyor. Satrancı çözen vezir, üzerine bir başka zekâ oyunu olarak tavlayı icat ediyor. Pers İmparatoru, Hint İmparatoru’na cevap vererek tavlayı gönderiyor ve ekliyor: “Evet kim daha çok düşünüyor, kim daha iyi biliyor, kim daha ileriyi görüyor ise o kazanır ama biraz da şanstır. İşte hayat budur…”

Doğru mudur bilinmez ama imparatorlar arasındaki bu göndermeler hayatımıza tavlayı sokmuşsa kendilerini ayrıca tebrik etmek gerek.

Tavla, birçok ülkede giderek popüler bir hâle geldi.

eski zamanlarda tavla

Tavla, ilk olarak Orta Doğu bölgesinde ortaya çıkmış olsa da bu bölgeleri de aştı ve birçok ülkeye ulaştı. Tavla; Yunanistan, İsrail, Hindistan, Kıbrıs, Japonya, Amerika, İngiltere, Kanada, Çin gibi çeşitli ülkelerde popüler oldu.

Tavlayı meşhur eden Romalılar, günümüzdeki tavlaya çok benzeyen eski oyunlarının benzer bir varyasyonunu yarattılar ve adını da “on iki çizgili oyun” koydular. Toplumdaki elit kesimde de oldukça popüler olması “oyunların kralı” ve “kralların oyunu” olarak anılmasına da neden oldu.

Tavlanın popülerliği sanata da yansıdı.

Pieter Brueghel'in Ölümün Zaferi

Herkes tarafından oynanması tavlayı daha da gündeme getirdi. Birçok ünlü eserde de tavlanın resmedildiği görülüyor. Hieronymus Bosch'un "Dünyevi Zevkler Bahçesi", Pieter Brueghel'in "Ölümün Zaferi" ve Jan S****'in "Tavla Dövüşü" eserlerinde tavlayı görmek mümkün.

Peki “tavla” ismi nereden çıktı?

tavla tarihi

Bu da tavlanın nasıl keşfedildiği gibi gizemini koruyan bir başka konu. Yazılı olarak ilk kez 1645 yılında “tavla” kelimesi kullanıldı. Ancak bazı bilim insanları tavla isminin Orta Çağ İngilizcesinden geldiğine ve “baec=back ve gamen=oyun” kelimelerinden kaynaklı olduğuna inanıyor.

Kim yazdı bu kuralları?

Ur'daki Kraliyet Mezarlığı'nda bulunan oyun tahtalarından biri. .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }

Tavlanın kuralları ünlü oyun yazarı Edmond Hoyle tarafından 1745 yılında yazıldı. Bugün hâlâ geçerli olan temel kuralların yanı sıra ipuçları ve stratejiler de yazarın dizisinde yer alıyor.

Tavlanın, astronomi ve Güneş sisteminden ilham aldığı inanışı

tavla oynamak

Tavlanın her detayında zaman kavramından ilham alındığına inanılıyor. Buna göre de tavla tahtası 365 gün, 6 saatten oluşan bir yılı temsil ediyor. Karşılıklı altışar hane 12 ayı, 15 siyah ve 15 beyaz pul 1 ayın 15 gece ve gündüzünü, karşılıklı on ikişer hane de bir günün 24 saatini simgeliyor.

Ustalaşmanın önemli olduğu, hamleleri hesaplamanın dikkat gerektirdiği tavlada zardan dolayı şans faktörünü de unutmamak gerekiyor. “Ağzınla mı oynuyorsun?” lafını duyan kişiler ise şansın ne demek olduğunu daha iyi biliyordur.

Kaynaklar: Gamesver, Wikipedia, Backgammon Galore

“İyi oyuncu olmanız yetmez, aynı zamanda iyi de oynamalısınız.”

satranç piyonları

Bu sözler; 19. yüzyılın sonları, 20. yüzyılın başlarındaki en güçlü satranç oyuncusu Alman Siegbert Tarrasch tarafından söylenmiş. Sıradaki oyunumuz ise dünya üzerinde en başarılı zekâ oyunlarından biri olarak kabul edilen satranç.

Satrancın tarihi, günümüzden 4 bin yıl öncesine dayanıyor. Mısır Piramitleri'nde keşfedilen kabartmalar ile satrancın tarihi o dönemi kaydetse de oyunun Mezopotamya’da, Çin’de ve Anadolu’da da oynandığına daire bulgular, farklı zamanlarda bulunuyor.

Satrancın ilk ismi çaturanga imiş.

eski satranç taşları

Türkmenistan’da yapılan arkeolojik çalışmalarda Kuşhan Türklerine ait olduğu tespit edilen satranç taşları ise oyunun ilk defa Kuşhan Türkleri tarafından oynandığı ve onların satrancı Hindistan ile tanıştırdı iddialarını güçlendirmekte.

Satrançla ilgili ilk yazılı belgelerin Hindistan’a ait olması da bu iddiaları destekler nitelikte. MS 3 ve 4. yüzyıllarda yaşamış Hint Hükümdarı II. Chandragupta zamanında Sanskritçe dilindeki belgelerde oyunun ismi “çaturanga” olarak geçiyor. 600’lü yıllarda yine Hindistan’da oyunun kurallarının yazıldığı düşünülüyor.

Güney Özbekistan’da, 2. yüzyıldan kalma antik kalede yapılan arkeolojik kazılarda da satranç taşları bulunmuş ancak uzmanlar bunların satranç taşı olmayabileceğini, sadece satranca öncülük etmiş olabileceğinin altını çiziyor.

İlk satranç taşlarının MS 760’da Afrasiyap’ta, ilk satranç takımının ise Nişapur, Türkmenistan’da bulunması da satrancın tarih sayfalarına geçen kayıtlarda.

Satranç, 20. yüzyılın popüler oyunu hâline geldi.

eskilerde satranç

500’lü yıllarda İran Şahı I. Hüsrev’e satranç takımı hediye edilmesi ve “çatrang” olarak adlandırılması, Arap-İslam dünyasında kabul görüp “satranj” ismiyle bilinmesi, Endülüs Devleti aracılığıyla İspanya üzerinden Avrupa’ya yayılması ise satrancın tarihindeki diğer izler oluyor.

15. yüzyıldan sonra soylular arasında oldukça popüler hâle gelen satranç, “kraliyet oyunu” ünvanını da alıyor. Polonya, İngiltere, Hollanda, Norveç, Arnavutluk ve Sicilya gibi pek çok ülkede satranç daha da tanınır hâle geliyor.

Satranç kurallarının tarihi 1497’ye dayanıyor.

satrancın tarihi

El yazmalarından sonra İspanyol Lucena tarafından 1497 yılında satrancın kurallarının yer aldığı kitap basılıyor. Bu kitabın yanı sıra İspanyol El Greco’nun 17. yüzyılda, Fransız Philidor’un 18. yüzyılda yazdığı kitaplar da bulunuyor. Günümüzdeki diziliş ve kuralların son hali ise 19. yüzyılda oluşturuluyor.

Kurallar yazıldı, satranç turnuvaları başladı.

Wilhelm Steinitz-İlk Resmî Dünya Satranç Şampiyonu .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }

19. yüzyılın ortalarında satranç turnuvaları yapılmaya başlanıyor. Dünyanın ilk satranç turnuvası ise Steinitz ve Zukertort olan satrancın en kuvvetli oyuncuları arasında yapılıyor. Steinitz; 5 yenilgi, 5 beraberlik ve 10 galibiyetin üzerine maçı kazanan kişi oluyor. İlk resmî şampiyon olan Steinitz, aynı zamanda “satrancın babası” olarak da biliniyor.

Yeri geldiğinde saatler süren, hafıza ve hayal gücü gerektiren satrancın üzerine söylenen sözlerden biri ile de oyunumuzun tarihinin sonuna gelebilir, yeni oyuna geçebiliriz.

 “Sabırsızlık, bir oyunu kaybetmenin veya kazanılması gereken bir oyunun berabere olmasının en muhtemel yaygın sebebidir.” Bent Larsen (1935-2010)

Kaynaklar: Satranç Okulu, Gökyay Satranç Vakfı, Türkiye Satranç Federasyonu, Uluslararası Satranç Federasyonu

Satrancın detaylı tarihini, unutulmaz satranç oyuncularını ve nasıl oynandığını merak edenler için:


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TEKNOLOJİ TÜMÜ
ASUS V16 Oyun Bilgisayarı Tanıtıldı: İşte Özellikleri
ASUS V16 Oyun Bilgisayarı Tanıtıldı: İşte Özellikleri

ASUS, yeni oyun laptop'u V16'yı tanıttı. Dikkat çeken özelliklerle gelen cihaz, iyi bir fiyatla gelirse iddialı olabilir.

ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
Asgari Ücret En Az Ne Kadar Olmalı?
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu