USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Spor

Rıza Kayaalp: 2024'te Olimpiyat'la son noktayı koymak istiyorum

Tüm Spor - Milli güreşçi Rıza Kayaalp, 2024 yılında da başarıları tekrarlayıp Olimpiyat madalyası ile kariyerine son noktayı koymak istediğini açıkladı.

Rıza Kayaalp: 2024'te Olimpiyat'la son noktayı koymak istiyorum
27-04-2023 20:38
Google News

Türkiye ÖZETİ| Güreş Federasyonu Başkanı Şeref Eroğlu, Türk güreşçilerin başarılarını sayarken insanların yorulduğunu söyledi.

Anadolu Ajansı (AA) Spor Masası'na konuk olan Şeref Eroğlu ile Avrupa ve dünya şampiyonu milli güreşçi Rıza Kayaalp, AA Spor Haberleri Genel Yayın Yönetmeni Ersin Şiyhan'ın sorularını yanıtladı.

Türk güreşinin "kendisiyle yarıştığını" ifade eden Eroğlu, "Gurur verici bir tablo. Geçen yıl 17 madalya rekorunu elde etmiştik. Bu Avrupa Şampiyonası'nda bir sporcumuz bizi yanılttı. Şampiyonada 22-23 madalyaya güreştik ama 17 madalyayla tamamladık. Başarılı olursanız etki yaratırsınız. Geçen yıl 17 madalya, bu yıl yine... Başarımız tesadüf olamaz. Bu insanlar yaşayan efsane olduklarını dünyaya göstermiş sporcular." dedi.

Türkiye'nin mücadele ettiği her organizasyonda tarihi başarılar kazandığını dile getiren Eroğlu, "Geçen yıl Dünya Şampiyonası'nda 65 yıl sonra 4 altın madalya kazandık. Türk güreşi olarak Avrupa'da, dünyada ağır sıkleti domine ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Türk güreşinin kutlu yürüyüşüne devam edeceğini vurgulayan Eroğlu, milli güreşçi Rıza Kayaalp'in Rus sporcu Aleksandr Karelin'in rekorunu egale etmesine ilişkin, "Çalışmanın, büyük düşünmenin canlısı Rıza, karşımızda. Egale ettik, 'şimdi geçeceğiz' diyoruz. Bir yıldızın, inanan bir insanın neler başarabileceğinin göstergesi. Güreşçilerimizin başarılılarını sayarken insan yoruluyor. Türk güreşi nereden nereye geldi." değerlendirmesinde bulundu.

"Tarifi yok"

Avrupa Şampiyonası'nda 12 kez kürsünün ilk basamağında yer almayı başaran Rıza Kayaalp, "Rekoru egale ettim, güzel bir duygu, tarifi yok." diye konuştu.

Hırvatistan'daki finalde yaşadığı sakatlık nedeniyle karşılaşmanın zorlu geçtiğini aktaran Rıza Kayaalp, "Bu Avrupa Şampiyonası benim için çok önemliydi. Altında 12'ye ulaşmak çok zor. 'Karelin'in rekorunu kırmak zor' diyorlardı. Başarmak, egale etmek bize nasip oldu. Buna göre hazırlandım." ifadelerini kullandı.

"İnsan hayal kurup da söylediğini gerçekleştirmek için çok çalışınca başarabiliyor." diyen Rıza, şöyle devam etti:

"Yeter ki isteyelim ve çok çalışalım. İstikrarı korumak çok önemli. Çok sporcu bunu kaldıramıyor, kaldırabilen başarıyor. Bunu istiyordum ve başardım. Ülkemiz, devletimiz bizi yetiştirdi ve bizden tek istediği madalya. Hizmet için ben de bunun karşılığını ödemeye çalışıyorum. Kampta, yediğim bir tabak yemeğin bile hakkını vermem gerektiğini söylerim. Kamptaki arkadaşlarımız da bunu düşünsün istiyorum. Ülkemize vefamızı gösteriyoruz."

Raza Kayaalp, 3 şampiyonası kaldığını belirterek. "2024 yılında da başarıları tekrarlayıp son noktayı olimpiyatta koymak en büyük arzum. Allah çalışıyorsam nasip etsin. Emeğim rakibimden fazlaysa nasip olur şampiyonluk." değerlendirmesini yaptı.

Final karşılaşmasında ayağımdan gelen bir ses duyduğunu dile getiren Rıza, "Bir ses geldi, o an 'bitti' dedim. Ayağa kalktım, baktım ağrı var ama basabiliyorum, 'dayanmam lazım' dedim ama farklı alacağım bir maçı 4 dakikalık bir acı ve ölümüne savaşla bitirdim. Ayağımla ilgili sonuçlar bugün çıkacak kas yırtığı geçer sıkıntı olmaz düzeliriz." ifadelerini kullandı.

Şeref Eroğlu, Rıza Kayalp ve Taha Akgül gibi dünya çapında tanınan sporcularının yanına her gün yeni isimler eklediklerini belirtti.

Güreşte artık takım hüviyetinin ön plana çıktığını anlatan Eroğlu, "Rıza Kayalp ve Taha Akgül'ün yanına biz Feyzullah Aktürk gibi ikinci Avrupa şampiyonluğunu kazanan bir sporcuyu koyduk. Daha 24 yaşında. Onun yanında 27 yaşında Burhan Akbudak var. Avrupa şampiyonu olmadan dünya şampiyonu oldu. Geçen sene yarı final maçında 5-0 galipti. Peş peşe maç verdi. Ona ceza verdim. Sen dedim 'dünya şampiyonu olacaksın'. 'Söz' dedi ve oldu. Adem Burak Uzun Avrupa şampiyonası öncesinde kim biliyor, kim tanıyordu. Kim ona o şansı verdi? Hem de dünya ve Avrupa şampiyonu Azeri sporcuyu yendi. Türk milleti olarak gurur duyduk. Serbest güreşte İbrahim Çiftçi'yi bulduk, 97 kiloda madalya aldı ilk defa. Emrah Ormanoğlu üçüncü oldu. Şu an 6 sıklette madalya almış bulunuyoruz. Bir takım hüviyetine büründürdük. Kadınlarda da durum böyle. Her gün bir isim daha geliyor. Yasemin Adar'ın yanına sürekli birileri geliyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Bütün rekorlar kırılmak içindir, büyük düşüneceğiz, büyük oynayacağız"

Eroğlu, başarının ancak büyük hayal ve hedefler koyarak elde edileceğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütün rekorlar kırılmak içindir, büyük düşüneceğiz, büyük oynayacağız. Büyük hayallerimiz olacak. Bir federasyonun başarılı olabilmesi için idari, mali ve sportif açıdan başarılı olması gerekiyor. Biz bunların üçünü aynı anda halletmiş bir federasyonuz. 1923'te ilan edilen Cumhuriyet ile yaşıtız. Bizim aslında bunları çoktan aşmamız lazımdı. Ben geldiğimde Türk güreşini üç ağır sıklete sıkıştırmışlardı. Herkes işinde gücünde idi, ne de olsa Rıza var, Taha var, Yasemin alır modu hakimdi. Hayır. Bizim böyle bir lüksümüz yok. Bugün biz neden takım şampiyonu oluyoruz biliyor musunuz? Rıza'ya, Taha'ya ve Yasemin'e omuz veren genç kardeşlerimiz var çünkü. Oradan Burhan şampiyon oluyor, oradan Ali Cengiz geliyor şampiyon oluyor. 10 sıkletin 9'unda madalya için yarışan bir grekoromen takımı var. Bunlar kolay olmadı. Bu işini severek yapma sonucu oldu. Bundan sonra bayrak düşmesin diye söylüyorum sporcularımıza, biz bırakacağız siz bayrağı devralacaksınız."

"Güreş'te 112 Avrupa şampiyonluğumuz var"

Şeref Eroğlu, güreşin Türk sporunun lokomotifi olduğunu belirterek, "Bakın, saydım. 12 Rıza'da, 10'u Taha'da 6'sı Yasemin'de 28 eder. 6'da bende başkanlarında 34 eder. Bizim 112 Avrupa şampiyonluğumuz var. Bu çok büyük bir başarı." dedi.

Türkiye'nin olimpiyat tarihinde toplam 104 madalya kazandığın hatırlatan Eroğlu, "Bunun 66'sı güreşten geldi. Bunun 29'u da altın. Güreşi aldığınızda geriye pek bir şey kalmıyor." ifadelerini kullandı.

Olimpiyatların önemine vurgu yapan Eroğlu, "2020 olimpiyatlarında ben olsaydım üçü de şampiyon olurdu. Ben iddialı adamım. Rıza seneye 35 yaşında olacak, 32 yaşında olmak çok daha farklı. Bu kadar elit Rıza, Yasemin, Taha, Tokyo'da çok rahat şampiyon olabilirdi. Avrupa ve dünya şampiyonluğu bizde statüdür. Rıza üç olimpiyatında da madalya aldı. Eğer olimpiyat altını da alırsa dünya ve Avrupa'dan sonra olimpiyatta olursa üçlemiş olacak." ifadelerini kullandı.

"Biz sadece bu yılı ve seneyi değil, 2028 ve 2032'yi de düşünüyoruz." diyen Eroğlu, şunları kaydetti:

"Rıza'nın 15 ayı var. Gün, hafta, ay tek tek planlayacağız. Bilimin bütün imkanlarını kullanacağız. Rıza, Taha, Yasemin olimpiyat şampiyonluğu için en büyük aday. Paris'te üç olimpiyat şampiyonluğu alacağımıza inanıyorum. Rıza'nın olimpiyatta altın madalyası alarak kariyerini noktalaması onu destekleyen milyonların hayali. Taha'nın ikinci, Yasemin'in ilk olimpiyat altını olacak. İmkansız değil, çalışacağız. Yanlarında olmaya devam edeceğiz. Rıza'ya 'sırtımda taşırım' dedim, taşırım da. Ben o ağırlığı taşırım. Gerekirse sakatlanırız, feda olsun. Rıza'yı bırakmayız. Onun antrenmanda oturması bile güreşçilere moral. Sporu seven bir Cumhurbaşkanımız var. Bize destek veren Gençlik ve Spor Bakanlığımız var. Biz sadece bu yılı ve seneyi değil, 2028 ve 2032'yi de düşünüyoruz. Bir olimpik sporcu kolay yetişmiyor. Olimpiyatta halkımız 'güreşçiler ne zaman çıkıyor' diyor. Beklenilen, umulan olmak çok kutsal bir şey. Yaptığım işle de aldığımız mirasla da gurur duyuyorum. Bizim yolumuzu açan abilerimiz olmasaydı olmazdık. Bu geleneği kuşaktan kuşağa bir kültür gibi doğru aktarılması lazım. Ne mutlu ki her şey Türk devleti, Türk güreşi için."

"Hedefim 2024 Paris Olimpiyatları'nda alacağım altın ile bu işi zirvede bırakmak"

Milli sporcu Rıza Kayaalp, 2024 Paris Olimpiyatları'nda altın alarak kariyerini zirvede tamamlamak istediğini söyledi.

Büyük hedefler için öncelikle küçük hedefleri başarmak gerektiğini aktaran Rıza, "Hedefim 2024 Paris Olimpiyatları ile bu işi zirvede bırakmak. Büyük hedefler için küçük hedefleri başarmak gerek önce. Bu olimpiyat madalyasının yoludur. 13-14 ay kaldı. Çalışmalarımı sürdürüyorum. Başarılı olacağımıza inanıyorum." dedi.

Güreşin kendisi için büyük bir tutku olduğunu anlatan Rıza, şunları kaydetti:

"Çok severek yapıyorum. İnşallah zirvede bıraktıktan sonra kendimi bir süre aileme ayıracağım. Avrupa'da 13 madalyam, dünyada ise 9 madalyam var. Yaşım ilerledi ama bir önceki Avrupa Şampiyonası'na göre yüzde 150 daha iyiyim. Ben yeni çalışma teknikleriyle kendimi geliştiren bir sporcuyum. Klasik metotla gitmem. Eskisinden daha güçlü oluyorum. Buna inandığım için başarılı olacağımı düşünüyorum. Biz konforsuz bir alandan geldiğimizden başarıya gittik. Hayatın zor şartlarını biliyoruz. Güreşçi olmayı 6-7 yaşında istiyordum. Hayatımda tek hedefim buydu. Sevdiğim işi yapıyorum. Alamazsam olimpiyat altınını köye göçeriz, Ay Vera'yı yetiştiririz."

"Güreşte kulüpler çok önemli"

Rıza, güreşte kulüplerin çok önemli bir yer tuttuğuna dikkati çekerek, "Kulüpler çok önemli. Kulüp, sporcuların maddi geliri açısından çok önemli. Kulüplerimizin de çoğalması, şu anki kulüplerin elini taşın altına daha fazla koyması önemli. 18 yıldır Ankara Büyükşehir Belediyesinde, ASKİ Spor Kulübündeyim. Böyle kulüpler olduğu sürece olimpiyat sporcularını minderde tutabiliriz." ifadelerini kullandı.

Sporu para için yapmadığını anlatan Rıza, sözlerini şöyle tamamladı:

"Güreşi özellikle 2020'den sonra para ya da ödül için yapmıyorum. Bu saatten sonra bizim için önemli olan ülkemize bir şampiyonluk daha kazandırabilmek. Amacımız sadece bu, inanın. Futbolcunun bir yıl yatıp aldığını, 10 Avrupa şampiyonu, 3 olimpiyat şampiyonu olsak alamayız. Bizim gönlümüz zengin. Güreşi ödül için yapmıyoruz, bir defa olsun muhabbetini de yapmadım. Ne ödül alıyoruz onu bile bilmiyorum. Her şey ülkemiz için."


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TEKNOLOJİ TÜMÜ
Samsung'un Efsane Telefonları
Samsung'un Efsane Telefonları

Günümüzde hızla artan akıllı telefon kültürü, hepimizi birer cihazlara mahkûm etti. Oysa yıllar önce, henüz akıllı telefondan ziyade “cep bilgisayarları” kullanıyorduk. Hepimizin bir dönem kullandığı bu ikonik markalar arasında Samsung, önemli bir yere sahip.

ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
Asgari Ücret En Az Ne Kadar Olmalı?
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu