Bugüne ÖZETİ| dek hemen hemen herkes en az 1 defa gece uyumaya hazırlanırken cama vuran ağaç dalını ya da sandalyenin arkasında asılı duran pantolonu bir canavara ya da insana benzettiğiniz olmuştur. Ülkemiz bu durum genellikle 3 harfliler ve karabasanlarla bağdaştırılırken ABD’de de ise genellikle uzaylılar tarafından ziyaret edilme ya da kaçırılma gözüyle bakılıyor.
Bilim insanları bireylerin yaşadığı bu “paranormal” olayların neden olabileceğiyle ilgili uzun yıllardır araştırmalar yapıyor. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir bilimsel makale ise bilim insanlarının tüm bunların kaynağını keşfetmiş olabileceğini gösteriyor.
Aslında her şey kalitesiz uykuyla başlıyor
18 yaşından büyük 8.853 katılımcının incelendiği araştırmada farklı şehirlerde ve ülkelerde yaşayan, farklı dinlere, dillere ve ırklara sahip katılımcılara yaşadıkları paranormal olaylar ve uyku düzenleri hakkında çeşitli sorular soruldu. Ortaya çıkan sonuçlara göreyse diğer katılımcılara kıyasla daha kalitesiz uyku düzenine sahip bireylerin paranormal olaylara daha fazla inandığı ve bu paranormal olaylarla “daha sık karşılaştıklarını “ ifade ettikleri belirtildi. Uyku düzenine ek olarak katılımcıların yaşlarının ve cinsiyetlerinin de paranormal olayları görme ve onlara inanma oranını artırdığı tespit edildi.
Yetişkinler için tavsiye edilen 6-8 saatlik ideal uyku süresinin aksine günde sadece birkaç saat uyuyan ve çok geç saatte uyuyup REM uykusunu yeterince alamayan bireylerin hemen hemen hepsinin hayaletler, şeytanlar, karabasanlar, uzaylılar, yaratıklar ve benzeri varlıkları gördüğünü ve bu varlıklara inandığını belirttiği açıklandı. İdeal uyku süresini karşılayan ve üzerine çıkan kullanıcılardaysa bu varlıklara inananlar olsa da onları görenlerin sayısının yok denecek kadar az olduğu araştırma raporlarında belirtildi.