Galatasaray’ın ÖZETİ| Nef Stadı’ndaki muhteşem seyircisi, 8 maçlık galibiyet serisi, Okan Buruk ve ekibi için büyük avantaj olsa da; Nuri Şahin ve oyuncu grubunu (H.Wright-Fernonda iyi ki yok) yabana atmamalılar… Hemen saldırıya geçti Galatasaray, tempoyu yüksek tutup; 1’nci bölgeye aktılar. Ve dk. 4’de J.Boey müthiş vurdu, çerçeveyi bulamadı. Bu bölümde tek eksiklik, Icardi’yi topu aktaramamaktı. Sonrasında Antalyaspor devreye girdi ve özellikle Nakajima, L.Adriano ile rahatsız ediyorlardı Sarı Kırmızılı savunmayı. Dk. 18’de direkten dönen bir topu vardı ki, tribünler sarsıntı geçirdi. Okan Buruk kenardan el kol hareketleri yaparak, savunma adamlarına direktifler veriyordu ama bir netice alamıyordu. Neyse ki, Antalyaspor’un temposu düşünce, Galatasaray yine kenarlardan tehlike oluşturdu. Gol atamadılar ama ilk yarıdaki oyuna geçer not verebilirim…
Değişim yoktu 2 takımda da; demek ki 2 hoca da oyundan memnun. Of of of daha 3 dk. geçmemişti ki; Kerem’in ortasına ilk yarının suskun adamı İcardi, öyle bir kafa yapıştırdı ki topu sadece ağlarda görebildik. İşte golcü buna denir, istediği toplar gelince; fileleri sarsıyor Arjantinli. Ancak gol sevinci henüz daha geçmemişti ki, bu kez Antalyaspor kontra çıkışta ve Adriano da şık bir kafa vuruşuyla skora denge getirdi. Oyun iyice tempo kazandı; her an 2 takımda gol atabilir durumunda. O da ne Antalyaspor’un savunmacısı S.Floranus, ters bir hamle ile topu kendi kalesine yolladı. Tribünler durur mu, şaşkınlıklarını atlatıp verdi coşkuyu. Dk. 67’den sonra oyun, bir başka görüntüye büründü. Nuri Şahin’in talebeleri gole yeniden odaklandı, odaklandı da; Galatasaray önde baskın oyunundan vazgeçmiyordu. Bu arada Okan Buruk, yorgunluğu sezince önce 2 değişim Yunus-L. Dubois’i oyuna aldı; çok geçmeden Berkan, Barış Alper ve en son da Mata’yı alıp oyunu iyice soğutma yoluna gitti. Haklıydı onun için, her şeyden önce 3 puan önemliydi, 3 puan…
Editor : Şerif SENCER