Oruç kefareti 2023 yılında oruç tutamayan kişiler tarafından merak ediliyor. 23 Mart Perşembe günü başlayan Ramazan ayı sebebiyle sağlığı yerinde olan Müslümanlar oruç ibadet ayını yerini getiriyor. Oruç tutamayacak durumda olanlar ise yardıma muhtaç kişilere oruç fidyesi ödeyerek oruç kefaretini yerine getirmiş oluyor. Diyanet İşleri Başkanlığı bu yılki fidye miktarını açıkladı. Peki, Oruç tutmayanlar ne kadar fidye vermeli? 1 aylık oruç fidyesi ne kadar?
Diyanet İşleri Başkanlığı 2023 yılında oruç tutamayacak kişilerin ödemesi gereken fidye miktarını açıkladı. Bu yıl fidye miktarı 70 TL olarak belirlendi. Bir fidye miktarı, bir sadaka-i fıtır miktarıdır ve ayette belirtildiği üzere bir fakiri tam bir gün doyurmaktan ibarettir. Bir gün ise 2 öğün olarak hesaplanır. Fidye vermek durumunda olan kişi, fidyenin karşılığını para olarak da verebilir. Oruç fidyeleri Ramazan ayı içerisinde düzenli verilebileceği gibi, Ramazan sonunda toptan olarak da verilebilir. Ramazan ayında ödemesi gereken fidyeyi henüz ödeyememiş kişiler Ramazan ayından sonra bu fidyelerini ödeyebilirler. Henüz ulaşılmamış olan gelecek Ramazan ayı için farziyet oluşmadığından önceden fidye ödemesi yapılamamaktadır.
Fidye nedir, hangi durumlarda verilir?
Fidye, bir kimseyi bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak için ödenen bedel demektir. Dinî bir terim olarak ise, oruç ibadetinin eda edilememesi sebebiyle veya hac ibadetinin edası sırasında işlenen birtakım kusurların giderilmesi için ödenen maddi bedeli ifade eder.
Kur’an-ı Kerim’de, “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir yoksul doyumu fidye öder.” buyrulmaktadır. Buna göre ihtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan kimse, daha sonra bu oruçları kaza etme imkânı bulamazsa, her gününe karşılık bir fidye öder. Öte yandan Şâfiîlere göre Ramazan ayının kaza borcu herhangi bir mazeret olmaksızın yerine getirilmeden, öteki Ramazan gelecek olursa, kaza borcuna ilaveten bir de fidye ödeme yükümlülüğü ortaya çıkar.
Şâfiî mezhebinde fidye ödeme yükümlüğünün ortaya çıktığı bir diğer mesele de gebe ve emzikli kadınlarla ilgilidir. Emzirme ve hamilelik sebebiyle çocuğunun sağlığı hakkında endişe duyan annelerin, oruç tutamadıkları günleri hem kaza etmeleri hem de fidye vermeleri gerekir. Fakat çocuk hakkında değil de kendileri hakkında endişe ederlerse o zaman sadece kaza gerekir.
Hac ve umre ile ilgili görevler yerine getirilirken meydana gelen bazı eksiklikler için uygulanması gereken maddi yaptırım da fidye kapsamına girer. Bir fidye, bir kişiyi bir gün doyuracak yiyecek miktarı veya bunun ücretidir. Bu da “sadaka-i fıtır” ile aynı miktarı ifade eder. Bu, fidyenin asgari ölçüsüdür. İmkânı olanların daha fazla vermesi daha iyidir.
Editor : Şerif SENCER