Dört ÖZETİ| senede bir olan Olimpiyatlar’ın heyecanını günlerdir tüm dünya birlikte yaşarken kimi zaman anlam veremediğimiz, daha önce görmediğimiz şeylerle karşılaşabiliyoruz.
Bunlardan biri de, bugün içeriğimizin konusu olan, koşu yarışında bitiş çizgisinin yanında gördüğümüz ince uzun sistem. Bu sistem o kadar önemli bir göreve hizmet ediyor ki yarışın tüm seyrini değiştirebiliyor.
“Omega” adlı bir kamera.
Saniyede 40 bin kare yakalayabilen Omega, olimpiyatlarda koşu bitiş çizgisinin olduğu yerde konumlanıyor. Hassas ve doğru sonuçlar elde etmek için kullanılan, gelişmiş zaman ölçüm ve “foto-finiş” teknolojisi.
Omega, normal fotoğraf makinelerinden biraz daha farklı çalışıyor. Bu bitiş çizgisi kamerası, tek bir dikey alanı tarıyor, zamanın bir anını yakalamıyor. Sadece tek bir yer, o da bitiş çizgisinin olduğu yer. Bitiş çizgisindeki optik sensörler, atletleri milisaniyelerle kaydediyor.
Pek çok yarışın seyri Omega sayesinde değişti.
Omega’nın aldığı kayıtlar sayesinde milimetrelik farklar ile yarışın sonucu belli olabiliyor. Örneğin 2008 Pekin Olimpiyatları’nda, 100 metrelik final yarışında Usian Bolt, 9.69 saniyeyle dünya rekoru kırarak altın madalya kazanmıştı.
Gümüş ve bronz madalyalar için yarışan atletler arasında ise epey yakın farklar vardı. Gümüş madalyayı kazanan Richard Thompson ile dördüncü olan Churandy Martina arasındaki fark sadece birkaç milimetreydi. Omega’nın tespitiyle Walter Dix ise Churandy Martina’yı birkaç milimetre farkla geçerek bronz madalyayı almaya hak kazandı.
Kaynaklar: Olympics, Sport Business JournalOlimpiyatlar ile ilgili diğer içeriklerimiz:
Editor : Şerif SENCER