10 ÖZETİ| liseli ve 5 üniversiteli genç, silgi objesinden ve silme eyleminden esinlenerek eğitim sistemine ilişkin beklentilerini ve önerilerini sanat yoluyla duyurmayı amaçlıyor.
Kendilerini “Daha adil ve eşit yaşam alanları arayışı ortak paydasında buluşmuş bir öğrenenler topluluğu” olarak nitelendiren talebeyiz.biz adlı oluşumun hazırladığı “Silgi” projesi için lise öğrencileri ile genç sanatçılar bir araya gelerek dört hafta boyunca atölye çalışmaları yaptı. Katılımcıların geçirdikleri sürece ve ürettikleri işlere yer verecek olan sergi, yarın Karaköy’deki Scheidertempel Sanat Merkezi’nde açılacak.
NEDEN SİLGİ?
Talebeyiz.biz oluşumunu eğitimci Sonel Balkan ile birlikte kuran antropolog Müge Ayan, “Neden silgi?” sorusunun yanıtını şöyle veriyor:
“Türkiye’deki eğitim pratiklerinde silgi sıklıkla kullanılan bir araç. Silginin kullanımı bize eğitim sisteminin arkasındaki anlayışla ilgili önemli ipuçları veriyor. Bu ipuçlarının izini sürmek eğitim sisteminin barındırdığı tahakküm alanlarını deşifre etmemize olanak tanıyor ve eğitimi yeniden tahayyül edebilmenin vaadini taşıyor.
Öğrencilerin öğrenme süreçlerinde aldıkları notları silmeleri bekleniyor; defterin “kusursuz”, “hatasız” bir son ürün olması isteniyor. Bu, sonuç odaklı bir eğitim anlayışına işaret etmekle kalmıyor, hatalardan öğrenmenin barındırdığı potansiyel de silgi ile ortadan kaldırılıyor. Aynı zamanda, defterin öğretmen için tutulduğu hiyerarşik bir düzenin varlığını da gösteriyor. Çocuğun/gencin sesinin yeterince duyulmadığı bu düzende çocuklar/gençler etkin birer özne olarak eyleyemiyor; potansiyellerini ortaya çıkaramıyor.”
BU DAHA BAŞLANGIÇ
Silgi’nin yürüttükleri ilk proje olduğunu anlatan Ayan, “Bundan sonra hem Silgi Projesi’ni başka sergi alanları ile buluşturmak hem bu kavramsal çerçeve ile yani silgiden ilham alarak başka gençlerle çalışmaya devam etmek hem de silgi gibi başka yaratıcı ve kamuoyunun dikkatini çekecek konseptlerle yine eğitime ilişkin meseleleri ele almak, gençlerin taleplerini görünür kılmak istiyoruz. Plastik sanatların yanı sıra performans sanatları, müzik gibi daha çeşitli sanat dallarını içerebilmenin yollarını da arıyoruz” dedi.
8 KASIM’A KADAR AÇIK
Eğitim ve sanat içerikli atölye çalışmalarında gençlerin içinden geçtikleri süreç, katılımcı gözlem, görsel etnografi ve görselleştirme yöntemleri kullanarak belgelenmiş. 8 Kasım’a kadar açık olacak sergi, ziyaretçilerin katkı ve katılımına da imkân verecek.
GENÇLER ESERLERİNİ ANLATIYOR:
- “Türkiye’deki eğitim sistemi genel olarak hata yapmamak üzerine kurulu. Pek çok okulda hatanın kabul görmediği, cezalandırıldığı bir anlayış var.
Bu anlayışın bizi yansıtmadığını düşünüyorum çünkü biz gündelik hayatımızda sürekli hata yapıyoruz, hatta bazen o hatalardan öğreniyoruz. Eğitim sisteminin bizden beklediği gibi siyah-beyaz bir dünyamız yok. Renkli iç dünyamızı yansıtabildiğimiz sürece tam anlamıyla kendimiz olabiliriz bence.”
- “1. sınıftayken öğretmenimiz bize okuduğu bir metni yazdırırdı. Bu bizim sınavımızdı. Bazen bir kelimede hata yapardım ve o hatayı silmem gerekirdi. Silip doğrusunu yazdığım süreçte öğretmenim sonraki cümlelere geçmiş olurdu ve ben de onu kaçırmış olurdum. Ne yapacağımı bilmeden öylece kalakalırdım. Hata yapmak ve silmek benim için zaman kaybetmek demekti. Zaman kaybetmekse herkesten geri kalmak demekti.”
- “Arkamda yüzleri silinmiş insanlar var. Beni kendi hayatımın başrolünü oynamaktan alıkoymaya yeltenen insanlar. Eğitim sisteminin dayattığı içerik de beni ben yapan özelliklerimi, becerilerimi, ilgi alanlarımı silmeye çalışıyor. Sizin de siz olmaya devam edebilmek için silgileri sildiğiniz oldu mu?”
Editor : Şerif SENCER