Gastroentereloji ÖZETİ| Bölümü’nden Prof. Dr. Vedat Göral, 4 Mart Dünya Obezite Günü'ne ilişkin yaptığı açıklamada, obezite hastalığının küresel olarak artış grafiğinin sürdüğünü belirterek, insanların sadece fazla yedikleri için kilo almadığını, kilo vermeyi başarı, kilo almayı başarısızlıkla ilişkilendirmemek gerektiğini, bu kavramların sadece yeme bozukluklarına zemin hazırladığını aktardı.
Göral, kronik ve sıklıkla ilerleyici bir metabolik hastalık olan obezitenin, enerji alımının enerji harcamasını geçtiğinde meydana gelebileceğini ifade ederek, "Kişinin yaptığı kötü ve sağlıksız yaşam tarzı seçimlerinden kaynaklanır. Fakat obezite genetik, yaşlanma, yaşam tarzı seçimleri, ilaçlar, hormon dengesizlikleri gibi farklı nedenlerden de kaynaklanabilir. Önce hastalığın kökenine inmeliyiz” değerlendirmesinde bulundu.
Bir halk sağlığı sorunu olan obezite için bazı sinyalleri görmezden gelmemek gerektiğini belirten Göral, “Eğer bel çevresi erkeklerde 94 cm, kadınlarda ise 80 cm geçtiğinde tehlike sinyalleri çalıyor demektir. Ayrıca Vücut Kitle İndeksi 30 kg/m2'nin üzerinde olan kişiler 'obez' olarak sınıflandırılır. Vücut Kitle İndeksi, bir kişinin kilogram cinsinden ağırlığının, metre cinsinden boyunun karesine bölünmesidir; 25-30 kg/m2 aralığı 'aşırı kilolu' olarak tanımlanır” ifadelerini kullandı.
Göral, son 12 yılda Türkiye'de obezite sıklığının yüzde 70 düzeylerinde arttığını, obezite olan insan sayısının 20 milyona yaklaştığını, bunun erken yaşta kalp damar hastalığı, karaciğer yağlanması ve erken ölümlere neden olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
"Obezitede Avrupa’da birinci sıradayız. Her 4 kişiden 1'inde, karaciğer yağlanması var. Kovid-19 salgını ve eve kapanmamız, obezitede artışa neden oldu. Son yıllarda sosyal medya ve TV kanallarında tüketime ve yanlış beslenmeye yönelik programların artması, hareketsizlik, kişileri obez olmaya yönlendirdi. Günümüzde 130 ila 140 kiloda olup, 90 yıl veya daha yaşayan fazla kişi yok. Ancak 60 ila 70 kilo olup uzun yıllar yaşanabilir.”
ÇOCUKLAR OBEZİTE İLE MÜCADELE EDİYOR
Prof. Dr. Vedat Göral, geleceğin yetişkinleri olacak çocuklarda obezite görülme sıklığının oldukça arttığını anlatarak, çocuklarda bir tehdit unsuru olan obezitenin 11 yaşa kadar indiğini belirtti.
Amerika’da 3 çocuktan 1'inin, Türkiye'de ise 5 çocuktan 1'inin obez olduğunu aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer tedavide geç kalınırsa ileriki yaşlarda karaciğer yağlanması, kalp damar hastalığı, şeker hastalığı, meme pankreas, kalın bağırsak ve karaciğer kanserine neden olabilir. Aşırı şişmanlık (kilo fazlalığı) bunamaya, demans ve Alzheimer hastalığına da zemin hazırlıyor. Kişide oluşturduğu ek hastalıklarla yaşam süresini kısaltarak erken yaşlarda ölümlere neden oluyor.”
Amerika’da kilo fazlalığının yüzde 69 (her 3 kişiden 2’si), obezitenin ise yüzde 36 (3 kişiden 1'i) oranında olduğunu bildiren Göral, “Avrupa Birliği’nde ise aşırı kilolu olduğu düşünülen yetişkinlerin (18 yaş ve üstü) oranı 2019'da İtalya'da yüzde 37,1, Hırvatistan'da yüzde 58,5 arasında. Erkekler için Fransa'da yüzde 52,9, Hırvatistan'da yüzde 73,2 arasında. 2019'da en yüksek oran Malta'da kaydedildi” ifadelerini kullandı.
Editor : Şerif SENCER