NFT ÖZETİ| ve blockchain (block zincir) sistemlerinin en olumlu yanı, önceleri bazı karar mercileri tarafından neyin sanat olup neyin sanat olmadığına karar verilirken artık kimsenin böyle bir karar merci olamamasıdır. NFT, genelde bağlantılarla, görünürlükle ilerleyen sanat dünyasına devrim niteliğinde bir bakış açısı getirmiş ve sanat kavramı üzerine önemli adımlar atılmasına sebep olmuştur. Bu nedenden on binlerce bağımsız ve genç sanatçının, galeriler ve sergi salonlarının hışmına uğramadan sanatlarını milyonlarla buluşturabileceği ve bunu yaparken de kiralarını ödeyebilecekleri, daha önce karşılaşılmamış, bir ortam yarattı NFT’ler.
Fırsat eşitliği sağlayarak uygun bir sanat dünyası sunan NFT sistemlerinin bu güzel yanı kadar yaşadığımız dünyaya zarar veren karanlık bir yüzü de var. Kripto paraların ve NFT’lerin varlıklarını sürdürebilmeleri için çok fazla miktarlarda elektrik tüketen bilgisayarların blockchainleri ayakta tutması gerekmekte; blok zincirler ve dolayısıyla her bir NFT’yi oluşturmak ve transfer etmek için harcanan enerji iklim krizi üzerine olumsuz etkiler yaratmakta. Örneğin, CryptoArt.wtf adlı internet sitesi NFT eserlerin karbon ayak izini hesaplıyor. Site “Coronavirus” adlı eserin üretim sürecinde 192 kilowatt saat enerji harcanmıştır.
Enerji tüketimini günlük hayattaki tüketimle karşılaştırdığımızda, Ethereum Enerji Tüketim İndeksine göre sadece bir Ethereum işleminin tükettiği enerji miktarı ortalama bir Amerikan ailesinin sekiz günde harcadığı elektrik miktarına; yıllık toplam Ethereum karbon ayak izi ise Yeni Zelanda’nın yıllık karbon ayak izine eşit. Veya Bitcoin madenciliği için kullanılan elektrik miktarı tüm Hollanda’nın kullandığı enerjiden daha fazla olarak saptanmaktadır. Tahminlere göre 100 eserlik bir çalışmanın NFT üzerinden satılması 10 tonun üzerinde karbondioksit salınımına neden oluyor. Bu miktar da Avrupa Birliği’nde sanayi ve ticaret sektörleri yüzünden gerçekleşen karbon salınımı dahil, kişi başına yıllık olarak atmosfere salınan ortalama karbondioksitten fazla bir miktara denk geliyor.
Geleneksel anlamda eseri izleyiciyle buluşturma süreçlerine baktığımızda sergiler, müzayede evleri, özel koleksiyonlar ve sanat fuarlarının özellikle ulaşım, taşımacılık, enerji ve malzeme gibi pek çok tüketim kalemi varken, dijital dünya sanki daha temiz bir alternatif gibi duruyor. Aslında NFTlerin çevreye olan maliyetini düşünerek sanatını bu yollarla paylaşmayı tercih etmeyen birçok sanatçı var. Ancak bütün bu tartışmalar; geleneksel zeminden dijital dünyaya geçmeye başlayan sanat dünyasının dönüşümü karbon nötr ve yeşil çözümlere yönelik gelişmelerin olacağını da vadetmekte.
www.idrak34.comEditor : Şerif SENCER