Nazca Çizgilerinin Gizemi Ne?

İnsanlığın ÖZETİ| büyük bir gizemi olan Nazca çizgileri, pek çok komplo teorisine de konu oldu. Kimisi uzaylıların çizdiğini iddia etti, kimisi de insanların böyle bir şey çizip ortadan kaybolduğunu…

Aslına bakarsak hiçbiri doğru değil. Esas olan, bu çizimlerin binlerce yıl önce, bir şeyler anlatmak için çizilmiş olmasıydı. Peki ama ne?

Binlerce yıllık geçmişine rağmen ilk kez 1926’da keşfedildi bu çizimler.

Perulu bir arkeolog olan Toribio Mejia Xesspe, Nazca çizgilerini görüp araştırmaya başlamasıyla her şey gün yüzüne çıktı. O güne dek aslında yakından bakıldığında pek bir şeye benzetilemeyen bu çizimler, yalnızca havadan bakıldığında gözlemlenebiliyordu.

Aslında binlerce yıl sonra keşfedilmesinin sebebi de buydu. 1926’dan önce herhangi bir uçak, helikopter ya da uçan bir cisim olmadığı için bu bölge, seneler boyunca keşfedilmeyi bekledi.

Bilim dünyası, bugüne dek bu çizgilerin, ‘astronomi haritası’ olduğunu öne sürdü.

Aslında bunun da başlangıcı 1941’de, pilot Paul Kosok’un tesadüfen gittiği bölgede, çizgilerin günbatımında Güneş’le hizalandığıydı. Ancak gerçek, elbette bu kadar basit değildi. Kaldı ki bu teori de ilerleyen zamanlarda çürütüldü.

Gelelim bu çizgilerin ne olduğuna… Ica Çölü’nde yer alan bu çizimler, 800 düz çizgi, 300 geometrik şekil ve 70 hayvan motifini barındırıyor. Hâlâ kazı yapıldığında yeni motiflerin çıktığını da unutmamamız gerek.

Nereden baksak bir Empire State binası kadar büyük olan bu çizimler, ne anlatıyor?

Maymun, dev bir kedi, 180 metrelik bir kertenkele, dev bir kuş… Tüm bu çizimlere bakınca insan biraz ürkmüyor değil. Bunca yıl öncesinde, insanlar bu çizimleri yaparken acaba ne düşünüyorlardı? Yoksa yalnızca keyfi bir çizimden mi ibaretti? Sanmıyoruz…

Çoğunluğu, tepeden bakıldığında anlaşılabilen figürlerken kabartma olarak tasvir edilen bazı çizimler de yanından geçerken anlaşılabilecek şekilde çizilmiş. Bu çizimler için astronomi haritası iddialarının varlığından söz etmiştik. Peki böyle bir şey mümkün olabilir mi?

Aslında hâlâ, en mantıklı görüş olarak bu kabul ediliyor.

Sadece her bir araştırma, teorileri biraz daha genişletiyor. Kış ve yaz aylarında, çizgilerle Güneş’in hizalanmasının elbette rastgele olmadığı aşikâr. Ancak uzmanlara göre bu, astronomiden çok yapılan ‘ayinlerle’ alakalı.

Çizilen desenler, bazı bölgelerde yoğunlaşırken bazı bölgelerde de seyrekleşiyor. Yoğunlaşan alanların tören alanı olduğu düşünülmekte. Bir nevi hac gibi de düşünülebilir.

Oldukça sabit bir teknikle kazma işlemi gerçekleştirilmiş.

Basit bir çizim gibi görülse de aslında bu figürler, kazma işlemi ile gerçekleştirilmiş. Böylece bir boya kalemi edasıyla, topraktan farklı ve dikkat çekici renkte olan çizimler, kendini belli ediyor.

Çöldeki kurak iklim, bu figürlerin bugüne dek sapasağlam gelmesini sağlayan temel etmen. Çünkü Peru’nun bu bölgesi, yılda yalnızca 20 dakika yağış alıyor.

Bu bölge, günümüzde turist alan bölgeler arasında yerini alıyor. Henüz çizimlerin sebebi tam olarak bilinmese de gün geçtikçe yapılan her kazı ve araştırma, bizi gerçeğe bir adım daha yaklaştırıyor. Sizce bu çizimlerin sebebi ne olabilir?

İlginizi çekebilir: