Uzayın ÖZETİ| derinliklerine yönelik bilgi birikimimiz her geçen gün daha da artıyor olmasına rağmen daha dibimizde bulunan gök cisimlerini bile tam olarak tanıyamadığımızı ve onlar hakkında sürekli yeni şeyler öğrendiğimizi zaman zaman fark ederiz. Özellikle de çevremizi turlayan uydumuz Ay, bu merak unsurları listesinde ilk sıralarda kendine yer bulur.
Her ne kadar biz kendisini geceyle özdeşleştirmiş olsak da fark etmişsinizdir ki Ay’ı gündüz görebilmek de mümkün. Peki bu durum tesadüf olarak mı gerçekleşiyor, yoksa Ay’ın bu hareketlerini takip etmenin bir yolu var mı? Gelin birlikte bakalım.
Ay’ı gündüz de görüyor olmamızın iki ana sebebi var.
Bunlardan ilki, Ay’ın kendi yapısıyla ilgili. Filmlerde ve oyunlarda kullanılan ışıklandırma yöntemlerinin de etkisiyle geceleri Ay’ın, gündüzleri ise Güneş’in bizi aydınlattığını düşünürüz. Fakat bildiğimiz üzere Ay, doğal bir ışık kaynağı değildir.
Bu yüzden de Güneş’ten aldığı ışığı bize iletir. En basit şekilde Ay’ın, gökyüzünde görünüp bize ışık sağlamasının sebebi bu. Aynı şekilde gündüz vakti kendisini göstermesinin de ardında bu var.
Peki neye göre gece veya gündüz ortaya çıkıyor?
Burada da ikinci faktörümüz devreye giriyor. Dünya etrafındaki turunu 27 günde tamamlayan Ay, bu vaktin bir yarısını Güneş’in olduğu tarafta, diğer yarısını ise gecenin hâkim olduğu tarafta geçiriyor. Yani gündüz ve gece vakitlerinin dağılımları eşit ve çoğu kişinin zannettiği gibi tesadüf değil.
Bu süreçte Güneş ve Dünya arasında kaldığında Ay, gündüz vakti kendini gösteriyor. Fakat Dünya’nın arka tarafına geçtiğinde ise artık gece vakti ortaya çıkmış oluyor.
Bu döngü sayesinde de Ay’ın evrelerinden haberdarız.
Space.com .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Örneğin Dolunay evresini görebilmemiz için Ay’ın, Dünya’nın arka tarafına geçmesi ve Güneş’in tam zıt yönüne yerleşmesi gerekir. Bu sayede Dünya’ya bakan yüzünün tümü aydınlatılır ve hepsi görünmüş olur.
Fakat bunun tersi olursa, yani Ay, Güneş’in zıt yönünden çıkıp onunla aynı düzleme geçerse ‘yeni Ay’ evresi gerçekleşir. Bu durumda Ay’ın sadece karanlık yüzü Dünya’ya bakmış olur ve bu yüzden de kendisini gösteremez.
Bunun dışında kalan evrelerde ise Ay’ın, bulunduğu konuma göre belli kısımlarını gösterdiğini görürüz.
Peki sabah olduğunda Ay’ın hâlâ görülebilmesi mümkünken yıldızlar nereye kayboluyor?
Baktığınızda yıldızların hepsi birer ışık kaynağı. Fakat Ay, kendi kendine ışık üretememesine rağmen bu yıldızların önüne geçebiliyor. Bunun sebebi olarak yıldızlara nazaran bize olan yakınlığını ve bununla birlikte gelen devasa boyutunu gösterebiliriz.
Bunlardan kaynaklı olarak Ay, Güneş ışığını Dünya’ya yansıtıp kendini görünür kılabiliyor. Fakat çok uzaklarda olan yıldızlar, gün ışığının parlaklığını geçecek kadar ışığı Dünya’ya ulaştıramadığı için Güneş doğdukça ortadan kayboluyorlar.
Editor : Åžerif SENCER