'Kesin ÖZETİ| olacak' dedi, şiddetini de açıkladı! Naci Görür'den 'büyük İstanbul depremi' açıklaması
GALERÄ°NÄ°N DEVAMI büyük bir deprem olacaktır" diyen yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, olası depreme hazırlık ve yaklaÅŸan yerel seçimlere yönelik konuÅŸtu.">yapan Görür, öğrencilerin ve katılımcıların sorularını da yanıtladı. Görür sunumda; Ä°stanbul’da olası depremin gerçekleÅŸme ihtimali bulunan nokta hakkında bilgi verdi; yaklaÅŸan yerel seçimler öncesinde adayların proje ve vaatleri arasında yer alan afetlere hazırlık ve deprem dönüşümü konularına deÄŸinerek görüşlerini aktardı.
">
Ä°stanbul’da olası depreme yönelik 250 yıllık tekerrür periyodunu hatırlatan Görür, sunumunda Marmara’nın batı bölgesini iÅŸaret ederek 1912 yılında TekirdaÄŸ bölgesinde, 1999’da ise, Gölcük’te deprem olduÄŸunu belirtti.
">Anadolu fayı her nerede bir deprem oluÅŸturmuÅŸsa oranın batısı bir sonraki deprem için hedef haline gelmiÅŸtir. Nitekim 1939’dan 2023’e kadar giden deprem zinciri hep doÄŸudan batıya olagelmiÅŸtir. Bunlar çok basit. DoÄŸa karmaşık olsa bile, insanı çok da aldatmayan tekerrür eden olaylar meydana geliyor. Bunun dışında yapılan hesapları kitapları söylemeyeyim, zaten Osmanlı tarihi var Bizans tarihi var, tarihi depremleri biliyoruz. Özetle, Ä°stanbul’da kesinlikle 7’den büyük bir deprem olacaktır" dedi.">Görür, "Ben tüm siyasetçilere söyledim, Ä°stanbul’u depreme nasıl hazırlarsınız diye. Ä°stanbul’da aday olan iktidar ve muhalefetin belediye baÅŸkanları (adayları) saÄŸolsunlar benimle konuÅŸtular. Hepsinin emrine amade oldum, bildiÄŸimiz kadarını, daÄŸarcığımızda olduÄŸu kadarını anlattım. Bana çeÅŸitli teklifleri olmasına raÄŸmen ben siyaset üstü kalmak zorundayım, sesimi bütün insanlarıma ulaÅŸtırmak istiyorum. Biz göçük altından insanları AK Partili, MHP’li, CHP’li diye kurtarmıyoruz. Hiçbir ÅŸekilde siyasete bulaÅŸmadım, bulaÅŸmak da istemiyorum. Ä°stanbul’u depreme hazırlamada sadece göstermelik olarak ya da öyle daha kolay hoÅŸ gözüküyor; binalar evler yapacağız, renkli binalar, halk da elini ovuÅŸturuyor evim olacakla, bunlar doÄŸru deÄŸil. Ä°stanbul’u yapı stokuyla asla deprem dirençli yapamazsınız. Ä°stanbul’un altyapısını yenileyeceksin, halkını deprem bilinçli, kültürlü, birikimli yapacaksın. Ä°stanbulluyu deprem güvenli ve bilinçli yapmazsan asla deprem dirençli Ä°stanbul’u yaratamazsın. Belediye baÅŸkanı sırtını döndüğü zaman aziz Ä°stanbullular 15 kaçak binayı aynı anda bir saniyede çıkarlar. Hele kazara da baÅŸka bir yere, tatile gidersen 30 da kaçak balkon çıkarlar, bir bakarsın bir yer gecekondu olmuÅŸ. Halkın eÄŸer deprem kültürü yoksa bu iÅŸ hiçbir ÅŸekilde olmaz." dedi.
">Görür, "Ä°stanbul’u deprem dirençli yapacağım diyen siyasiler halk eÄŸitimine, halkı depremde uyandırmaya mecburdurlar. Bu iÅŸ öyle 3-5 gün deÄŸil anaokulundan baÅŸlayıp devam edeceksin bu iÅŸe. Altyapı mesela; Ä°stanbul’da muazzam bir ÅŸekilde kanalizasyonlar, içme suyu, doÄŸalgaz ÅŸebekesi, tünel, metrolar, yollar var. Bunların deprem dirençli olması lazım. Bunlar ne kadar depreme dayanıklı, gerçekten ayakta duracak mı? Sokaklar, ne kadar açık kalacak, hangi caddeler açık kalacak. Sokaklar kapandığı zaman, itfaiye, cankurtaran nasıl girecek? Ölen insanlarımızı nasıl götüreceÄŸiz, göçük altındakileri nasıl koruyacağız bunlar önemli konu deÄŸil mi? Bırakmışlar iÅŸi gücü ben 600 bina yapacağım 300 bin bina yapacağım orada yapacağım burada yapacağım. Niye ? Müteahhitler de tabi elini ovuÅŸturur, ben de olsam yaparım. Halen daha depreme hazırlık derken bina yapmayı konuÅŸuyoruz biz. Önemli konular var burada, bina da çok önemli lakin eÅŸgüdüm halinde yapmak lazım" ÅŸeklinde konuÅŸtu. (DHA)
">Prof. Dr. Naci Görür, Antalya BüyükÅŸehir Belediyesi tarafından düzenlenen 'Anttalks' etkinliÄŸi kapsamında AKM'de 'Deprem Dirençli Antalya' adlı söyleÅŸiye katıldı. Prof. Dr. Görür, 13,6 milyon sene önce Türkiye'nin levha hareketlerinin, bugünün hareketlerini yapacak ÅŸekilde oluÅŸtuÄŸunu ve ülkedeki büyük fayların deprem ürettiÄŸini söyledi.Â
Türkiye'nin depremlerden kurtulamayacağını ve depremlerin sona ermeyeceğine dikkati çeken Prof. Dr. Görür, deprem dirençli yerleşim alanlarının oluşturulmasının önemini vurguladı.
Prof. Dr. Görür, "Her depremde 80-90 bin insanı bir gecede toprağa veremeyiz. Bu bize yakışmıyor. Türkiye'de herhangi bir yerde, sabah uyandığımızda 7 ve üzeri deprem olabilir. Bu depremler de büyük afetlere neden oluyor. Can mal kaybımız fazla oluyor. Türkiye'de 5'in üzerinde depremler ölüme neden oluyor. Bizim bunu halletmemiz lazım. Bunu anlatmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yakın zamanda Japonya'da 7.6 büyüklüğünde deprem olduğunu ve 132 kişinin tesadüfen öldüğünü anlatan Prof. Dr. Görür, benzer depremin Türkiye'de olması halinde on binlerce kişinin ölebileceğinden bahsetti.
'GÖKDELENLERİ DİKMEYE BAŞLAMIŞLAR'
Antalya'nın jeolojisi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Görür, Antalya'nın genç çökeller üzerine kurulduğunu söyledi. Antalya'nın büyük kısmının zemininin iyi ya da mükemmel olmadığına dikkati çeken Prof. Dr. Görür, falez ve traverten gibi karasal nitelikli kireç taşlar ile alüvyon dolguların üzerinde kentin büyük bölümünün yer aldığını belirtti.
Kentin doğusundaki zeminin alüvyon dolgusundan oluştuğunu aktaran Prof. Dr. Görür, "Antalyalılar rant hastalığına yakalanmış. Gökdelenleri dikmeye başlamışlar. Antalya'da ne kadar gökdelen yaparsanız, tehlikeyi büyütürsünüz. Özellikle büyük bina, gökdelen yapabilecek insanlardan uzak durun. O düşüncelerden de uzak durun. Deprem dirençli Antalya için özellikle alüvyon dolgu, zemin için son derece sakıncalı. Antalya'nın üzerinde oturduğu körfez dolgusu, problemli bir dolgu. Kireç taşları ve travertenler göreceli olarak alüvyonlardan daha iyi ama o da problemli" dedi.
'ANTALYA AKTİF FAYLARLA ÇEVRİLİ'
Antalya'yı tehdit eden fay sistemleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Görür, şunları söyledi:
"Akşehir zonu, Isparta-Burdur zonu ile Göller Yöresi'nin bulunduğu yerler düşey atımlı fayların olduğu bölge. Antalya Körfez doğu, batı ve kuzeyden aktif faylarla çevrili. Antalya fay zonlarına 100 kilometreden uzakta değil, 50-60 kilometre uzakta. Bu fay kuşaklarında olacak depremler, Antalya'yı önemli etkiler. Doğrultu atımlı faylarda 100 kilometrelik çap içerisindeki yöreler depremden etkilenir. Antalya'nın güneyinde Akdeniz içerisinde Kıbrıs, Girit bölgesinde Helen yayı dediğimiz dalma batma zonu var. Üç büyük tektonik hat Antalya'yı tehdit etmekte. Güneyden dalma batma zonu büyük deprem üretebilir. Girit yakınlarında 8 büyüklüğünün üzerinde deprem üretmiş, her an 7'nin üzerinde deprem üretebilir. Bu tehlike denizden gelir. Antalya'yı tehdit eden fay söz konusu. Akşehir ve Fethiye Burdur zonu deprem ürettiği zaman Antalya ciddi şekilde etkilenebilir."
'ANTALYA'NIN DOĞUSU DAHA ÇOK HASAR ALIR'
Yerel yönetimlere çağrıda bulunan Prof. Dr. Görür, Antalya'yı tehdit eden fayların incelenmesi, risk analizi ile risk azaltma çalışması yapılması gerektiğini ifade etti.
Antalya'ya yapılacak altyapı çalışmaları ve yatırımların deprem dalgalarının kentin yapısına etkisinin belirlendikten sonra gerçekleştirilmesi gerektiğine değinen Prof. Dr. Görür, "Ciddi deprem olsa Antalya'nın doğusu daha çok hasar görür. Alüvyonun üzerinde olduğu için sıvılaşma da olur. O bölgeye gökdelenler dikiliyor. Batısında traverten veya kireç taşlarının üzerinde olan binalar yüksek olmamak kaydıyla biraz daha dirençli olabilirler. Alüvyonun bulunduğu yerlerde şansınız yok. Deprem anında alüvyonlar içlerinde su tuttuğu için çökellerdeki su basıncı yukarı iletiyor. Yukarı iletince evlerin direnci azalıyor. Bina suyun içerisinde gibi hareket etmeye başlıyor ya dönüyor ya da batıyor" diye konuştu.
5 MÄ°LYON TON TNT PATLAMASINA BENZER ENERJÄ°
Depremin büyüklüğü ve şiddeti kavramları arasındaki farkı da anlatan Prof. Dr. Görür, Kahramanmaraş merkezli depremlerde 5 milyon ton TNT patlamasına benzer enerjinin açığa çıktığını söyledi.
Yerel yönetimlerin kentleri depreme hazırlamaya yönelik çalışmaları hızlandırması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Görür, altyapı çalışmalarında betonarme boru kullanılmasını eleştirdi.
Betonarme boruların kırılgan yapısından dolayı depremden etkilendiğini anlatan Prof. Dr. Görür, zeminin yapısına uygun, esnekliği yüksek malzemeler kullanılmasını önerdi.
Prof. Dr. Görür, kentlerde deprem anında çıkacak molozların gömüleceği veya bertaraf edileceği alanların henüz belirlenmediğini söyledi. Prof. Dr. Görür, "Güneydoğu'da 100 milyon ton moloz sağa sola gömüldü, çevre berbat edildi. İstanbul'da 350 milyon ton moloz çıkabilir. İstanbul'da bunu nasıl bertaraf edecek, geri dönüşüme tabi tutacaksanız. Kimse bilmiyor. Deprem eli kulağında gelirse ne olacak. Aceleyle kamyonlara doldurup, Marmara'ya dökersiniz. Marmara zaten ölüyor, Marmara da sizi öldürür" dedi.
'GERÇEK BEKA MESELESİ DEPREM'
Prof. Dr. Görür, Türkiye'deki gerçek beka meselesinin deprem olduğunu, İstanbul'da büyük deprem meydana gelmesinin ekonomik anlamda ülkeyi zora sokacağını söyledi.
Deprem riski nedeniyle Marmara Bölgesi ve İstanbul'un stratejik yapısından dolayı hükümete öneride bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Görür, "Marmara Bölgesi'ndeki sanayiyi Anadolu'ya taşıyın. Anadolu'ya altyapı yapın, sanayiyi teşvik edin. Deprem nedeniyle sanayi aynı anda tehdit altına girmez, İstanbul'un nüfusu azalır. Her şeyi Marmara Bölgesi'ne toplamışız. Stratejik olarak doğru değil" dedi.
Kahramanmaraş depremleri öncesi yıllarca o bölgede deprem beklendiğini anlatmaya çalıştığını kaydeden Prof. Dr. Görür, şunları söyledi:
"Åžimdi Tunceli, Pülümür, Bingöl yöresinin tehdit altında olduÄŸunu düşünüyorum. Erzincan ile Bingöl, Karlıova arasında Kuzey Anadolu Fayı'nın bir kısmı geçiyor. O fay, en son 1794 yılında kırılmış. 7.2 büyüklüğünde deprem üretmiÅŸ. Her 250 senede bir ortalama deprem üretiyor. Onun için oradan endiÅŸe ediyoruz. 6 Åžubat depremleri Arap levhasını DoÄŸu Anadolu'ya 7-10 metre kaydırdı, sıkıştırdı. KahramanmaraÅŸ'tan Hakkari'ye kadar olan kentlerde deprem riski fazlalaÅŸtı. Arap levhasının kuzeye ittirmesinden dolayı. DoÄŸu Anadolu fayı, KahramanmaraÅŸ'ın kuzeyi, Elbistan kuzeyinden Adana havzasında saçaklanıyor. 6 Åžubat depremleri Adana'ya giren faylara stres yüklemiÅŸ olabilir. O bölgelerin dikkatli olması lazım." Â
Editor : Åžerif SENCER