13 ÖZETİ| Ağustos 2022'de tedavi gördüğü hastanede Hakk'ın rahmetine kavuşan Gazeteci Mustafa Karahasanoğlu'nun aramızdan ayrılışının üzerinden 2 yıl geçti. Akit Medya Grubu’nun kurucusu Mustafa Karahasanoğlu vefatının ikinci yıldönümünde rahmetle ve dualarla anılıyor.
Küçük bir nalbur dükkânında birkaç inanmış adamla kurduğu Cuma dergisi ve Akit gazetesiyle medya camiasında kendini mazlumların sesi olmaya adayan Karahasanoğlu, vesayet odaklarına karşı da bir direniş kalesi oldu. Vefatının sene-i devriyesinde ailesi, çalışma arkadaşları ve meslektaşları Karahasanoğlu’nu anlattı.
VERDİĞİ MÜCADELE TAKDİRE ŞAYANDIR
Merhum Mustafa Karahasanoğlu’nu anlatan kardeşi ve Akit Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nuri Karahasanoğlu, “Ağabeyimin vefatının ikincisene-i devriyesinde onu rahmetle, minnetle yâd ediyoruz. Mustafa abim, ideallerini hayata hâkim kılmak için mücadele veren bir insandı. Hiçbir zaman maddi kaygılar gütmeden, makam ve mevki ihtirası olmadan gerçek manada gazetecilik yapan ve bu mesleğe önem vererek çok bedel ödeyen bir kişiydi. Her şart ve koşulda azimli olmayı bizlere öğretti. Bu cihetiyle de birçok insanın gönlünde taht kurmayı başarmış ve binlerce kez dua almıştır. Özelikle vesayet dönemlerinde despotlara, cuntacılara, emperyalistlerin yerli işbirlikçilerine karşı verdirdiği mücadele takdire şayandır. Bugün ülkemizde başta inanç özgürlüğü olmak üzere Kur’an Kurslarının serbestliği, başörtü yasağının kalkması, İmam-Hatip okullarının çoğalması ve kat sayı yasağının kaldırılması Mustafa Bey’in önderliğindeki Akit Medyanın ısrarlı, inanç ve inatla yaptığı yayınların etkisi gözardı edilemez. Ayrıca yüzlerce gazetecinin yetişmesine vesile olan Akit Medya adeta bir okul olma hüviyetine yine Karahasanoğlu’nun gayretli çalışmaları sayesinde kavuşmuştur. Bizler de Mustafa Bey’in medyada başlatmış olduğu bu kutlu yürüyüşü daha iyi yerlere taşımak için var gücümüzle gayret ediyoruz. Bu vesileyle bir kez daha ömrünün önemli bir bölümünü Hak ve hakikati hayata hâkim kılma mücadelesi içinde tamamlayan Mustafa Karahasanoğlu’na Allah’tan rahmet diliyorum.” dedi.
“İNANANLARIN YÜZ AKI İFADESİ SLOGANIMIZ OLDU”
“İnananların yüz akı ifadesi, sloganımız oldu” diyen Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, ağabeyi Mustafa Karahasanoğlu’nun, dindar insanların gazetecilikten uzak durduğu yıllarda büyük bir cesaretle bu mesleğe atıldığını ve akit gazetesini çıkarmaya başladığını hatırlattı..
Müminlere karşı şefkatli, inkarcılara karşı şedit olma ilkesi ile yayın hayatına başlayan akit gazetesi, hatta daha öncesinde Cuma dergisi, inananların yüz akı olma noktasında kendisini ispatladı..
Sol kesimin dahi, “Acaba dindarlar ne diyor” diye merak ettiklerinde okunan gazete olduk.. Mustafa Karahasanoğlu’nun öncülüğünde çıkan akit’te hiçbir gün, “Açılan davalar”dan korkmadık, geri adım atmadık.. Mustafa Karahasanoğlu’nun cesareti, samimiyeti, “inanıyorsanız, üstünsünüzdür” ilkesine bağlılığı, çok büyük sermayelerle yapılması gereken gazeteciliği, inanmış birkaç gazetecinin başarabileceğini, tüm Türkiye’ye gösterdi.. Ona layık şekilde akit’in misyonunu devam ettirebilirsek, ne mutlu bize..
BABAM TAM BİR BABAYDI
Mustafa Bey’in oğlu İbrahim Karahasanoğlu ise şunları kaydetti: “Benim babam diğer medya patronları gibi değildi. Rahmetli Erbakan zamanında babama ‘Mikro Mustafa’ derlermiş. Her şeyi yapardı. Birkaç işi bir arada götürebilirdi. Personelle ilgilenmeyi severdi. Birlikte çalıştığı mesai arkadaşlarını anlayabilen iyi bir iletişimi vardı. Basit bir şey söyleyeyim, eğer akşam araç kalmamış ise çalışanlarını kendi arabasıyla evlerine bırakırdı. ‘Ben İcra Kurulu Başkanıyım, şunu yapmam, bunu yapmam’ demez, her şeyi kendisi yapardı. Babam, babalığını da tam yapardı. Evde de bu kadar yoğunluğuna rağmen elinden geldiğince bize vakit ayıran, aileye çok önem veren birisiydi. Her oturduğumuzda ondan yeni bir şey öğrenirdik. Sadece evde değil dışarıda da tecrübesini paylaşmaya çalışırdı. Nasihat verir, kıssalar anlatırdı. Babamla dedemin mezarlığına giderdik. İşte ben sürekli geliyorum babamın yanına sizde benimkine gelecek misiniz acaba derdi.”
MAZLUMLARIN FEDAİSİYDİ
Mustafa Bey’in dostu ve Eski Devlet Bakanı Hasan Aksay ise şunları söyledi: “Mustafa Bey, ‘nerede vazife varsa ben oraya giderim’ derdi. Ben dedim ki ‘arkadaş senin buradaki hizmetin bana göre gazetedeki hizmetinden daha büyük olur’ dedim. O, buradaki evi barkı toparladı Ankara’ya geldi. Teşkilat başkan yardımcılığı dedim ama benim başkan yardımcımdı. Ben teşkilat başkanıydım. Mustafa Bey’in başarısını dergide, gazetede tek başına değil üç kardeşin çok ahenkli bir şekilde çalışmasından kaynaklanıyor. Ailece fedai adamlar. Babadan beri İslam’, konuda çok sıkı bir yapıları var.”
AKLI HEP DAVASINDAYDI
Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Alan: “Mustafa Bey, hem çınarımız, hem rehberimiz, hem hocamız hem de ağabeyimizdi. Bugün medyamızda önemli pozisyonlara gelmiş, yerli ve milli gazetecilerimizin geçmişine bir bakın. Mutlaka Akit’le yollarının kesiştiğini, Mustafa Beyden ders aldıklarını, onun rahle-i tedrisatından geçtiklerini göreceksiniz. Özellikle cuntacıların, milli irade karşıtlarının egemen olduğu 28 Şubat sürecinde korkmayan, bize de korkmamız gerektiğini öğütleyen, en sert manşetlerle millet karşıtlarına had bildiren önemli bir kılavuzdu. Yiğit bir adamdı. Dava adamıydı. Aksiyon adamıydı. İslam’a adadığı ömrünü, ümmetin selameti için mücadeleyle geçirdi. Hastanede ziyaretine gittiğimde söylediği son söz, “Murat adam yetiştirin, dava adamı yetiştirin, Türkiye’yi bugüne getirdik ama bugünden geri döndürmemek lazım. Bu sebeple adam yetiştirin” demişti. Hasta yatağında, 40 derece ateşle aklınıza gelen bu mu olur? Dava adamıysanız olur. Şuur sahibiyseniz o dert ve sıkıntı içinde bile gelir işte. Mekânı cennet, makamı ali olsun.”
VEFATIYLA OLUŞAN BOŞLUK GİTTİKÇE BÜYÜYOR
Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş, “Zaten öteden beri bilmekle beraber Mustafa Karahasanoğlu ağabeyle 1980’de, Milli Gazete ve Yeni Devir’in Genel Müdürlüğü’nü yaptığı dönemde yüz yüze tanışma imkânım oldu. Aklımda kalan en önemli husus, işini ve bu arada gelişmeleri çok iyi takip etmesi ve konuların detaylarına vakıf olmakla beraber temel esaslarını yakalamaktaki başarısıydı. Cuma Dergisi ve Akit’le yaptığı hizmetler, herkesin malumu. Ama 70’li yıllarda MSP Genel Merkezi’ndeki görevi sonrası yönetimine geldiği Milli Gazete’de yaptıkları unutulmaz.Mustafa Ağabey’e Cenab-ı Hakk’tan gani rahmetler diliyor, benzer isimlerin yetişmesi için niyazda bulunuyorum.
ÜMMETİN YÜKÜ OMUZLARINDAYDI
Yeni Akit Gazetesi Haber Müdürü ve Haber7 yazarı Zekeriya Say: “Mustafa Bey ile ilk karşılaşmamız, 14 Şubat 2004'te oldu. Akit ailesinin bir ferdi olmadan önce yaptığımız görüşmede, tevazusu, sevecenliği ve tavsiyeleri ile dünyanın en iyi patronuyla çalışacağımı bana hissettirdi. Sonrasında, Mustafa Bey’i tanıdıkça, aslında cüssesinden çok daha büyük olduğunu anladım. Sadece bir medya kuruluşunun değil, tüm ümmetin yükünü üstlendiğini gördüm. Bir yandan Akit’e yönelik saldırılar karşısında cansiperane bir mücadele verirken, diğer yandan kâh Beyazıt Meydanı’nda düzenlenen başörtüsüne özgürlük eylemlerine katılıyor, kah İsrail Başkonsolosluğu önünde ‘Kahrolsun İsrail’ sloganları atıyordu. Yüz binlerce liralık reklamları sırf İslami değerlere aykırı olduğu için elinin tersi ile itiyor, merhum Osman Yüksel Serdengeçti’nin ifadesiyle, “ilana ilan-ı aşk’ etmiyordu. Allah’tan başka kimsenin önünde eğilmiyor, gazeteciliği bir intikam ve itibar suikastı aracı olarak değil, Müslümanların kendini ifade etmeleri ve savunmaları için bulunmaz bir nimet olarak ifade özetliyordu. Bugün bizler Mustafa Bey hakkında bir şeyler söylemeye çalışsak da kelimeler kifayetsiz kalıyor. Keşke rahmetli Hasan Karakaya hayatta olsaydı da Mustafa Bey’in nasıl bir dava ve mücahede adamı olduğunu o anlatsaydı. He ikisinin de mekânları cennet olsun.”
GERİDE BÜYÜK BOŞLUK BIRAKTI
Gazeteci Yazar Serdar Arseven, “Rahmetli Mustafa Karahasanoğlu ağabey ile 1989’da tanıştık. O zaman Cuma Dergisi yayın hayatına başlamak üzereydi. Cuma dergisinde ilk muhabir olarak, daha sonra İstihbarat Şefi olarak görev aldık. Birebir çok yakın çalıştık. Bir dava adamı, aksiyon adamı, imam dolu kalbiyle cehdeden bir mücahit, büyük bir adamıydı. Rahmetlinin en önemli özelliklerinden biri hiçbir zaman zorluklar karşısında yılmayan, geri adım atmayan, komplekse girmeyen, inanların hakkını savunmak için bedel ödemeyi göze alan, baskılar karşısında çekinmeyen mücadeleci bir yapısı vardı. Ve etrafına sürekli olarak moral verirdi. Akit Medya Grubu en zor zamanlarda hep mazlumların sığınağı olmuştur. O da hesap kitap yapmadan, hiçbir maddi karşılık beklemeden onlara destek vermiştir. Maalesef bu mücadeleyi verirken aynı çizgideki medya grupları tarafından çoğu kez yalnız bırakılmıştır. Mustafa Karahasanoğlu ağabey çok kısıtlı imkânlarla ve gazetenin bütün çalışanlarıyla gece gündüz birlikte çalışarak büyük bir özveriyle mücadele ederdi. Lider şahsiyetiyle, arkasında hiçbir sermaye ve lobi desteği olmadan, gayretiyle ve okuyucularının desteğiyle akit’i önemli bir yere taşıdı. Yeni Osman Yüksel Serdengeçtiler, Necip Fazıl Kısakürekler yetişmediği gibi Mustafa Karahasanoğlu gibi insanlar da artık kolay kolay yetişmiyor. Bu isimler gittiğinde arkada büyük boşluk bırakıyorlar. Rahmetli Mustafa Karahasanoğlu da rahmeti Rahman’a kavuşunca medyada büyük bir boşluk bıraktı. Benden çok büyük etkileri vardır. Rabbim razı olsun. Mekânı cennet olsun. Kendisini özlemle yad ediyoruz.”
Editor : Şerif SENCER