Britanya'nındönüşümünde ÖZETİ| büyük bir güce sahip punk akımının annesiolarak anılan ve moda dünyasındaki kadın imgelemini yerle bireden bir isimden söz etmek istiyorum: Karşınızda VivienneWestwood! veya unvanıyla anacak olursam Dame Vivienne Westwood. Dameerkeklere verilen şövalyelik unvanının kadınlardaki eşdeğerkarşılığıdır.
Geçtiğimizgünlerde hayatını kaybeden 81 yaşındaki Westwood ile ilgilianlatılacak o kadar çok şey var ki! Küresel adaletsizlikten çevremeselelerine, beden politikalarından modadaki yeni yaklaşımlarınakadar esin veren bir kadın.Bu noktada esininin yaşamöyküsüyleparalel olduğunu da vurgulamak lazım. Yani kendisi yapılmışıyaparak -mış- gibi veya Londra'da sıkça söylenenkopyala-yapıştır bir ikonik yaklaşım getirenlerden değil.Özgünlüğünü koruyarak idealleri ile örtüşen tasarımlarortaya koyuyor. Durum böyle olunca, insan zaten çocukluğundaekonomik anlamda destekleyici ailenin -dünyanın- içine doğduğunusöyleyebilir. Ancak Vivienne Westwood için durum tam tersiydi.Kendisiniişçi sınıfından bir ailenin kızı olarak 8 Nisan 1941'deailenin üç çocuğun en büyüğü olarak Birleşik Krallık’ındoğusundaki Derbyshire bölgesinde Tintwistle’ın köyünde doğdu.Ailesi Vivienne'in eğitim aşkı karşısında onu ellerindengeldiğince destekledi. 1958’de, beraber Harrow'a (Kuzey Londra)taşındılar.Harrow Sanat Okulu'nda eğitimine devam eden Vivienne,gümüş işçiliği ve takı tasarımı üzerine kafa yorarken biryandan da işçi sınıfı bir aileden geldiği gerçeğiyle ekonomikanlamda yaşamını bu yolla devam edebilmesinin mümkün olupolmadığını sorguladı. Ne yazık ki sorgulamaları onu fabrikadaçalışmaya yönlendiren bir karara itti. Hem çalışıp hemöğretmen yetiştiren bir kolejde eğitimine devam etti. İlkokulöğretmeni oldu ve 1962 yılında ev aletleri üreten bir fabrikadaçırak olarak çalışan Derek Westwood ile evlendi. 1963 yılındaçocukları oldu. Şu ana kadar tutkusundan bir noktada vazgeçen birkadının hikâyesini okuyor gibi hissedebilirsiniz. Aslınabakarsanız Vivienne tutkusundan hiçbir zaman vazgeçmedi. Yalnızcakısa süreliğine ona dünyanın dayattığı norm ile eşleşen biryaşamı deneyimledi. Ama tutkusu o kadar büyüktü ki şu an onunbir ikon olarak anılması sağlayan temel taşı da bu oldu.HERŞEYİ GERİDE BIRAKTIHanibazen “Bir karşılaşma her şeyi değiştirirdi” deriz yaVivienne için de böyle bir karşılaşma ona tutkusunun büyüklüğühatırlattı. İçsel ateşi tekrar parladı ve üretmek adına ogünler için epey sıra dışı yöntemler seçti. Abisi bir günsanat öğrencisi arkadaşı Malcolm McLaren’i onların Harrow’dakiapartman dairesine getirdi. Evet punk artık Vivienne’nin evininiçindeydi. Kızıl saçlarıyla ve dünyaya dair yaklaşımlarıyla“partner in crime”in ilk örneklerinden biri oldular. DerekWestwood ile evliliğini bitiren Vivienne, Malcolm McLaren ileevlendi ve Londra'nın güneyindeki Balham'da küçük bir dairedeyaşamaya başladılar. Malcolm McLaren'in punk denilince ilk aklagelen grup Sex Pistols'un menejeri olmasıyla yaşamlarındakitutkuları daha da elle tutulur biçime soktular. Vivienne Westwood,grubun görsel kimliğinin yaratıcısıydı ve haliyle punk akımınında...Giyilen her şey punk değerler yargısının birgöstergesiydi. Sex Pistols'ın Anarchy in The UK şarkısı veVivienne Westwood'un “SEX” isimli butiğindeki tasarımlarıBritanya tarihinde epey bir gürültü çıkardı. “GOD SAVE THEQUEEN” (Tanrı kraliçeyi korusun) yazılı tişört ve KraliçeElizabeth görselini kinayeli biçimde bir araya getirmek toplumsalbir dönüşümün de tetikleyicisi oldu. Bir süre sonra Viviennepunkın dönüştürücü ve devrimsel yanının artık dilegelmediğini vurgulayarak kendi yolunda gitmeye karar verdi. Tabiiyoluna giderken sürekli kendini öne çıkarmak isteyen veçocuklarının doğumuna altı gün sonra gelen partneri Malcolm’uda arkasında bırakarak... VivienneWestwood için geride bırakılanlar ve yeni karşılaşılanlartasarımlarında romantik akımın etkilerinin de kendinigöstermesini sağladı. 18. yüzyıl korseleri, ekose kumaşlar,üzerinde sloganların yazılı olduğu tişörtler modada sunulandiğer şeylere benzemiyordu. Bunlar yeniydi. Aynı zamanda sosyal veçevresel sorunları da gündeme getiren manifesto niteliğindekıyafetlerdi. Onun moda yaklaşımında sürdürülebilirlik de herzaman kendine yer edinmişti.Westwood'un "Daha az satın al,iyi seç..." cümlesi yavaş modanın değerlerine olan vurgusuile sürdürülebilirlik adına öncü bir moda tasarımcısıolduğunu da gösteriyor. Tabii ki davranışlarla desteklenmeyen sözöbeklerinin hiçbir anlamı yoktur, su buharı gibidirler. VivienneWestwood son 30 yıldır markasında aşırı tüketimin çevreüzerindeki olumsuz etkilerine değiniyor. Bunun için deinsana-gezegene saygılı olmak, malzemeleri olabildiğine doğadostu seçmek, zanaata sahip çıkmak, insan gücü kullanımda etikyaklaşımlar onun üretim biçiminin olmazsa olmazları.MODAVE ORMANSIZLAŞMABirörnekle açılayacak olursam, Westwood markasının 2020 yılındaDünya Günü'nde ormansızlaşmanın karşısında olan ve ormanekosistemlerini savunan Canopy ile bir işbirliği yaptığınıduyurdu. Moda sektörü ve ormansızlaşma arasındaki bağlantıyıdile getiren işbirliğinin videosunu izlemenizi öneririm. Videoyaeşlik eden şiirde bazen yalın siyah bir tişörtü üzerinegeçirirken onda ormanların kalıntılarını olduğunu unutmayaalıntı yapıyordu.Fazladan alınan her ürün, doğadakikaynakların onda beden bulması. Haliyle biraz iç karartıcıolacak ama en azından kendi adıma ben gardırobumda yok edilmişbiyoçeşitliğe yani canlılığa ilişkin daha fazla ölüistemiyorum. Peki siz ne diyorsunuz?Editor : Şerif SENCER