Merkezdeki ÖZETİ| hat, minyatür, ebru, seramik, çömlek, tezhip, çini, kanun, ney, tanbur ve rebap sanat atölyelerinde bir yandan usta isimler, kendi sanatlarını icra ederken diğer yandan aynı atölyelerde sanatseverler eğitim görüyor.
Söyleşiler ve seminerlerin yanı sıra musiki dinletilerinin de icra edildiği külliyeye ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken, külliyenin farklı sorunlardan dolayı uzun zaman atıl halde kaldığını söyledi.
"Mimar Sinan'ın bölgedeki en büyük eserlerinden biri"
Köken, külliyenin içindeki odaları, sanatçı ve zanaatkarların mesleklerini icra ettiği atölyeler haline getirdiklerine işaret ederek, "Asıl amacımız, unutulmaya yüz tutmuş sanat ve zanaat dallarında, hocalar hem mesleklerini icra etsin hem de öğrenci yetiştirsinler." dedi.
Tarihi mekanların işlevsel olduğunda canlı kaldığının altını çizen Köken, "Biz de burada tüm kültürel etkinlikleri, edebiyatı, ramazan sohbetleri ile ramazandaki canlı yayınımızı Eyüp Sultan Camii'nden aldık buraya getirdik. Aynı zamanda insanlarımız, şehrin merkezinde bir tarih hazinesini keşfetmiş oluyor. Biliyorsunuz, bu bölgede Mimar Sinan'ın en büyük eserlerinden bir tanesi. O yüzden de çok önemli." diye konuştu.
Deniz Köken, külliyedeki sanat atölyelerinde hat, ebru ve tezhibin yanı sıra ney, deri ve bendir imalatı da yapıldığını aktararak, şu bilgileri verdi:
"Bu sanat dallarında, hocalarımız, üstatlarımız İstanbul'un çeşitli noktalarına dağılmıştı. Şimdi ise beraber buradalar. Aynı zamanda bu meslekleri yapmak isteyen ya da bu mesleklerin hayranı olan kitle de bu sanatları nerede bulacağını biliyor. Adres burası. Sanatçı ve zanaatkarlarımızı, bu merkezi yakinen görmek isteyenleri Zal Mahmut Paşa Cami Külliyesi avlusunda bekliyor olacağız."
"Yeniden saray ruhunu burada yaşıyormuş gibi eğitim verecekler"
Eyüpsultan Belediyesi Sanat Yönetmeni ve minyatür sanatçısı Leyla Kara ise bölgedeki tarihi yapılara işaret ederek, "Eyüpsultan'da birçok tarihi yapıya denk gelirsiniz ama çok az Mimar Sinan eseri vardır. Bu anlamda bir kıymeti var bu yapının ve herkese en çok da sanat ve zanaat izleyicilerine kapılarını aralıyor olması bizim için önemliydi. Buradan hareketle böyle bir projeye karar verdik." ifadelerini kullandı.
Kara, külliye içinde 29 oda olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Odalardan ikisi konferans ve meşk odası olarak geçiyor. Yani müzik meşk eden kişilerin daha rahat edebileceği bir alan. Yüksek lisans, doktora düzeyindeki öğrencilerin kendi sunumlarını yapacakları ya da sanatçıları, yazarları ağırladığımız bir konferans salonu dışındaki tüm odalar sanatçılara ve zanaatkarlara tahsis edildi. Yeni sezonda yani eğitim sezonuyla beraber eylül ayında tüm bu odalarda sanatçılar ücretsiz biçimde, gelen talebelere usta çırak usulünü gözeterek, tıpkı eski bir nakkaş haneymiş gibi, yani saray ruhunu yeniden burada yaşıyormuş gibi eğitim verecek."
Eyüpsultan Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğünün düzenlediği birçok etkinliğin de külliye içinde gerçekleştiğini vurgulayan Kara, "Haliç Edebiyat Günleri buradaydı. Medeniyet okumalarının kapanışı burada yapıldı. Aynı zamanda burada derslik olan bölümde fotoğraf, karikatür, çini gibi eğitimler de veriliyor. Çokça eğitim, çokça kültür etkinliği var. Burayı aslında kültür, sanat anlamında sakin bir toplanma merkezi gibi kurguladık ve o yolda da devam edeceğiz." dedi.