TUSAÅž ÖZETÄ°| KAAN bugün Türkiye'nin gündemindeydi. Yerli muharip uçağımız bugün ilk defa havalandı. 13 dakika boyunca havada kalan KAAN, bu süreçte 230 knot (426 kilometre) hıza ve 8000 feet (2.438 kilometre) irtifaya ulaÅŸtı. 2028 yılında envantere gireceÄŸi açıklanan uçağın testleri de devam edecek.Â
KAAN'ın kameralara yansıyan görüntülerinde dikkat çeken bir nokta vardı: Uçağın iniÅŸ takımları, uçak havadayken bile kapatılmadı. Bu alışılmadık görüntü, pek çok kiÅŸinin ilgisini çekti. Öncelikle belirtelim ki bu durum oldukça normal, uçakta bir arıza ya da pilotaj açısından bir sorun yok.Â
KAAN'ın ilk uçuş videosu:
Uçuş testlerinde tekerleklerin açık olması sıradan bir uygulama.
Ãœretilen bütün uçaklar önce bir deneme uçuÅŸu yaparlar. "Maiden Flight" adı verilen bu uçuÅŸlar, özünde uçağın gerekli ÅŸekilde uçup uçamadığını test etmek için yapılır. Yalpalama var mı, kontroller düzgün çalışıyor mu, araç doÄŸru tepki veriyor mu? Bu soruların cevapları bu ilk uçuÅŸta aranır.Â
Bu ilk uçuşların süresi de genelde oldukça kısadır. Uçakların kalkıştan sonra belirli bir yükseklikte iniş takımlarını kapatmaları, inerken de belirli bir noktadan önce açmaları gerekiyor. Yani iniş takımlarının kapalı kalması gereken süre çok da uzun değil.
Ayrıca test pilotları, iniş takımları açık konumdayken uçağın nasıl davrandığına ve göstergelerin doğru çalışıp çalışmadığına bakarlar. Göstergenizin doğru çalışmadığını, üzerine inebileceğiniz tekerlekler varken öğrenmeniz her zaman için daha iyidir. Bu da bizi bir sonraki noktaya getiriyor.
Denetlenecek şey iniş takımları değil.
Uçakların iniÅŸ takımları, baÅŸlı baÅŸlarına oldukça karmaşık sistemlerdir ve ayrı olarak test edilirler. UçuÅŸ testlerinde test edilen nokta iniÅŸ takımları deÄŸildir, aracın havadaki hareketidir. Bu noktada, özünde iktisadi bir fikir olan Ockham'ın Usturası kavramı devreye girer. Özünde bu teori, karmaşık olan alternatifler içerisinde en basitini seçmeye odaklanır. Genelde "En basit açıklama genelde doÄŸrudur." gibi görülen bu kavram, özünde farklı modeller arasında en basite ve en az detay barındırana odaklanmayı gerektirir. Ockham bir iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunu deÄŸil, filozoftur ve fikirleri iktisat dışı alanlarda da kullanılmaktadır.Â
Bu tür testlerde de sistem karmaşıklığını en alt seviyeye indirmek ve farklı sistemlerden gelen komplikasyonlar ihtimalini azaltmak için iniÅŸ takımları gibi sistemler çalıştırılmaz. Sonuçta o parçalar da daha tam olarak testleri bitmemiÅŸ parçalar olduÄŸu için, risk ihtimalini arttırırlar. Risk yönetimi gereÄŸi o anda, birkaç dakika için iniÅŸ takımları kapatılıp açılmaz. Kaldı ki olası risklere karşı bu takımlar kısmen koruma saÄŸlarlar, takımları kullanamadıkları durumda uçakları gövde üzerine indirmeleri gerekir.Â
BaÅŸka uçakların ilk uçuÅŸlarına da bakalım:Â
Öncelikle tarihin en ünlü savaş uçakları arasında yer alan F-16'nın uçuşunu izleyelim:
Şurada da bir Boeing 747'nin ilk uçuşu var:
Bir de Airbus A350-1000 görelim, daha modern zamanlardan:
Bu videolara baktığımızda hiçbir uçağın tekerleklerini yukarı çekmediklerini görüyoruz. Bir diÄŸer dikkat çekici nokta da KAAN'ın, ilk uçuÅŸu için oldukça iyi performans gösterdiÄŸi. Henüz geliÅŸtirme aÅŸamasında olan uçağın arkasındaki TUSAÅž'ın daha önce de sayılı F-16 bakım-onarım merkezleri arasında yer almasının getirdiÄŸi hazırbulunmuÅŸluÄŸun etkisi göze çarpıyor.Â
Ulu önderimizin de dediği gibi, "istikbal göklerdedir!"
Kaynaklar: Martin E. Kügler, J.-M. Jazequel
Editor : Åžerif SENCER