O yörelere, ÖZETİ| Mardin, Urfa’ya gidenler belki rastlamıştır: yüzü dövmeli kadınlara. Yüzleri kırış kırıştır, en genci elli yaşın üzerindedir ki onlar da zaten yaşadıkları hayatın dövmelerini de taşıdıklarından daha da yaşlı gösterirler. Kimdir bu kadınlar ve yüzleri neden dövmelidir? Ben de bu yöreleri çok dolaşan biri olarak zaman zaman gördüm onları, ama Amar Kılıç’ın objektifinden C.A.M. Galeri’de açılan fotoğraf sergisinde gördüğüm yüzlerde doğanın yaptığı tahribat kadar onların yakından görülen dövmelerinin aynı işaretleri taşıması ilgimi çekti. Belli ki bunlar bir simge, bir dil, bir anlatımın parçasıydı.
ANA SÜTÜNDEN
Amar Kılıç’ı dinledim: Arap, Dom, Kürt ve Ezidi kökenlerinden gelen bu kadınlara yapılan dövmelerin nedeni de yapılış biçimi de düşündürücü. Dövmeler çocukken kız bebek annelerinden elde edilen anne sütüne yanmış odun isi olan siyah kurumla karıştırılarak dikiş iğnesi ile yapılıyor. Anne sütü yoksa, ceylan veya koyun sütü de oluyor. Ne malzeme! Bu simgeler kutsamak, korumak, bereketli ve sağlıklı bir yaşam içi görsel büyü olarak değerlendiriliyor. Eldekiler güzellik, böcek motifleri koruma amaçlı. Ay motifi bereket ve doğurganlığı, üç nokta iyi şans totemi, eldeki ayna ruhu, alt dudağını boyama ise dini nedenlerle Fatima’ya nezaketi temsil ediyor. Deq adı verilen bu dövmeler klanları da temsil ettiğinden kimlik gibi de oluyor.
ARTIK YAPILMIYOR
Bir zamanlar çok yaygın olan deq bugün uygunsuz bulunduğu için yapılmıyor. Acaba dövmelerin çok yaygınlaşıp başka bir kültür olarak yayılmasına duyulan tepki mi? Zaten deq yaptıran kadınlar fotoğraflarının çekilmesinden utandıkları için elleriyle yüzlerini kapatıyor. Amar Kılıç bölgeden gelen bir sanatçı olarak bir zamanlar var olan bir kültürün, arkaik geleneğin canlı kalıntılarını belgelemek ve hikâyelerini yansıtmak ve geleceğe miras bırakmak için kendini görevli hissediyor. Sergi 14 Ocak tarihine kadar gezilebilir, ayrıca Çukurcuma’da diğer galerileri ve antikacıları gezmek de çok keyifli.
Editor : Şerif SENCER