Sivas'ta, ÖZETİ| Atatürk ve Kongre Müzesi bahçesinde düzenlenen Sivas Kongresi'nin 104. yıl dönümü programında konuşan Kurtulmuş, Sivas Kongresi'nin aslında 19 Mayıs'la birlikte 1919'da başlayan bağımsızlık yürüyüşünün nihai karar adımı olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, 19 Mayıs'ta Samsun'un ardından Amasya Tamimi, 7 Temmuz'da Erzurum Kongresi ve sonuçta orada şekillenen fikirlerin nihai bir noktaya doğru erişmesi ve topyekun bir mücadele kararının verilmesiyle birlikte Sivas Kongresi'nde tarihi bir adım atıldığını belirtti.
Sivas Kongresi'nde yer alan bütün büyükleri, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere minnet ve şükranla yad ettiklerini dile getiren Kurtulmuş, "Bazen insanlar, içinde bulundukları dönemin önemini belki yeterince yaşadıkları için o dönem içerisinde kavrayamayabilirler. 2023 yılı böylesine anlamlı ve önemli bir yıldır. Allah'a çok şükür hepimiz 2023 yılına erişmiş ve 2023'ten hem geçmişe doğru bir asırlık Cumhuriyetimizin birikimlerini değerlendirebilecek hem de 2023'ten sonra Türkiye'nin ikinci asrını, Cumhuriyetin ikinci asrını yani Türkiye Yüzyılı hedeflerini tasarlayabilecek bir noktadayız. 2023, bir asır evvel başlatılan büyük mücadelenin adımlarının döşendiği bir mücadelenin üzerinden tam bir asır geçtikten sonra gerçekleştirdiğimiz bir tarihtir." diye konuştu.
Tarihin dönüm noktasında olduklarını vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Önemli bir noktadayız. Onun için zaman zaman düştüğümüz bir hataya düşmememizi tavsiye ederim. Tarih, masal okunur gibi okunmaz. Tarih, ders almak, ibret almak, dersler çıkarmak, aynı hatalara düşmemek ve gelecekte çok daha güçlü adımlar atabilmek için okunan bir milli mirastır. Tarihin hiçbir bölümü de bir diğerinin karşıtı değildir. Büyük Selçuklu başka bir şey, Anadolu Selçuklu başka bir şey, Cumhuriyet bambaşka bir şey değildir. Her birisi bir büyük milletin, bir asil milletin tarihsel süreçlerinin birer parçasıdır. Her birisinin içerisinde atılmış nice güzel adımlar olduğu gibi nice eksiklikler de vardır. Akıllı olanlara, milli duruş sahibi olanlara yaraşan tarihin bütün müktesebatından olumlu dersler çıkararak eksiklikleri, hataları bir daha tekrarlamamak üzere geride bırakmaktır. Onun için Cumhuriyetimizin ilk asrını geride bıraktığımız bugünlerde ikinci asrına son derece kuvvetli, son derece güçlü bir şekilde girmek için hazırlıklarımızı yapıyor ve Türkiye'nin ikinci asrına ilişkin hedeflerimizi ortak milli hedeflerden biri haline getiriyoruz."
Böylesine önemli bir dönüm noktasında Sivas Kongresi'nden de alacakları fevkalade önemli dersler olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, bunların hiç şüphesiz birincisinin milli iradenin hakimiyeti fikrinin güncelleştirilmesi olduğunu anlattı.
"SİVAS KONGRESİ, GAZİ MECLİS'İMİZİN KURULUŞUNUN DA YOLUNU AÇAN TARİHİ BİR ADIMDIR"
O günün şartları içerisinde topu tüfeği, kazması, küreği dahi olmayan bir milletin, koskoca Osmanlı cihan devletinin yıkıntıları üzerinden "Ya Allah" diyerek ayağa kalkmayı başardığını, ataların, ecdadın omuzları üzerinde bir bağımsızlık destanı yazdığını belirten Kurtulmuş, ardından Cumhuriyeti kurduğunu hatırlattı.
Sivas Kongresi'nde en önemli hususiyetlerden birinin de zaten millette bulunan milli hakimiyet fikrinin, milli iradenin güçlü kılınması fikrinin yaşatılması kararı ve iradesi olduğunu kaydeden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kongrede alınan en önemli kararlardan biri de kongreden sonraki döneme ilişkin yol haritasının belirlenmesidir. Bu yol haritasının belirlenmesinde üzerine basa basa durdukları bir husus ise milli birlik ruhunun ciddi bir şekilde ortaya konulmasıdır. Osmanlı cihan devletinin yıkılışında biliyoruz ki ayrılıkların körüklenmesi, etnik, mezhebi, fikri ve köken itibarıyla farklılıkların körüklenerek koskoca bir cihan devletinin nasıl yirmi yıllık süre içerisinde paramparça hale getirildiğini gayet iyi biliyoruz. Balkan Savaşları'nda aldığımız mağlubiyet sadece düşmanın karşısında cephede aldığımız mağlubiyet değil. Aynı zamanda insanların gönüllerinin ve zihinlerinin etnik fitneyle birtakım ayrılıkçı fitnelerle bölünmesinin sonuçlarından biridir. Aynı şekilde Osmanlı cihan devletinin son döneminde özellikle 19. yüzyılın ortalarından başlamak üzere her alanda ortaya çıkan partizanlık ve hizipçilik içeriden içeriye toplumumuzu, devletimizi kemiren önemli hususiyetlerden biri idi. İşte onun için Sivas Kongresi milli birlik ruhunun üzerinde durmuş, bunu önemsemiş ve bunun üzerinde çok ciddi bir şekilde durmuştur. İttihat ve Terakki başta olmak üzere hiçbir siyasi partinin gölgesi, bu kongre üzerine düşürülmemiştir. Partizanlığın, hizipçiliğin birleştiren bir unsur değil, halkı ayrıştıran bir unsur olduğu, kongrede dile getirilmiş, kararlar arasında milli birliği korumak için önemli hususiyetlerden biri olarak üzerinde basa basa durulmuştur."
Kongredeki önemli kararlardan birinin ise milli birlik ruhunun somutlaştırılması ve kurumsallaştırılması olduğunu anımsatan Kurtulmuş, bunun örneğinin Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk cemiyetlerinin birleştirilerek mücadelenin tek bir çatı altında verilmesi ve bunun da kurumsal bir yapı haline dönüştürülmesi olduğunu aktardı.
Bu bağlamda Sivaslı kadınların milli mücadeleye verdiği, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk cemiyetlerinin bütünleşmesinde ve milli birlik ruhunun pekişmesinde oynadığı rolün de altını çizen Kurtulmuş, "Bu vesileyle Sivas Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyetinin değerli mensuplarını da rahmetle, minnetle, şükranla yad ediyorum. Sivas Kongresi'nin birçok özelliği yanında en önemli özelliklerinden biri de artık milli direnişin tek bir çatı altında toparlanması ve bundan sonraki süreçte yeni bir hükümetin kurulması yolunun açılmasıdır. Sivas Kongresi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşunun yani İstiklal Harbi'mizi yönetecek olan Gazi Meclis'imizin kuruluşunun da yolunu açmış olan önemli, tarihi bir adımdır. Bu özelliklerinin yanında Sivas Kongresi, aynı zamanda bütün Türkiye'de direniş ruhunu, bütün Anadolu coğrafyasında direniş ruhunu ortaya koyabilmiştir." ifadesini kullandı.
Editor : Şerif SENCER