
Melbourne Üniversitesi tarafından beyin tümörleri içinde en sık rastlanan ve tedavisi en zor olan "glioblastoma multiforme" üzerine yayımlanan yazıyı inceleyen Sel, bu sorunun tedavisinde bağırsak ile beyin arasındaki ilişkiyi, bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesi esasına dayanan immünoterapi açısından incelemek için çalışma yaptı.
İkinci beyin olarak da isimlendirilen bağırsakların beyinle ilişkisini matematiksel modelleme yöntemiyle inceleyen ve yazdığı bilgisayar kodlarıyla etkileşimi test eden Sel, projesinin birincilik ödülünü kazanmasını yalnızca akademik başarı olarak değil, aynı zamanda insanlığa fayda sağlama amacının sonucu olarak değerlendirdi.
Türkiye Yüzyılı'nda bilim insanı olmayı hedefliyor
TED Ankara Koleji 11. sınıf öğrencisi Sel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çeşitli nörolojik ve nörodejeneratif hastalıklarla beyin tümörlerine çare bulmak için algoritmalar geliştirerek, Türkiye Yüzyılı'nda bilim insanı olmayı hedeflediğini söyledi.
Çalışmasında, bağırsaklarla beyin arasındaki ilişkiyi matematiksel modelleme olarak değerlendirdiğini anlatan Sel, şu bilgileri verdi:
"Öncelikle bağırsağımız ikinci beynimiz olarak bilinmekte. Bu anlamda bağırsağımızdaki salgılanan maddelerin etkileri de nörodejeneratif hastalıklarda araştırılmış. Ancak beyin tümörleri ilgisine yeterince bakılmadığından dolayı burada salgılanan bir maddenin bizim beyin tümörümüzü nasıl etkileyeceğini ele almak istedim. İlaçlarda kan beyin bariyeri dediğimiz bir durum var ve onu geçmek gerçekten ilaçlar açısından zor. Bu anlamda acaba daha kolay ya da fizyolojik bir salgıyla bu etki azaltılabilir mi, bu duruma baktım bağırsağımızdaki salgıdan. Bu anlamda yeterli salgılanma, baskılama elde edilebilmesi için de oldukça faydalıydı. Çalışmamla, fizyolojik bir etkinin glioblastoma multiformeyi nasıl azaltabileceğini göstermek istedim. Bu anlamda sorduğum soruya olumlu yanıt alarak projemde iyi bir baskılanma gözlemleyebildim."
"Aziz Sancar, rol modelim"
Sel, geliştirdiği modelin doğruluğunu test etmek amacıyla yapılacak klinik araştırmaların, bu alanda yeni tedavi yöntemleri ve ilaçların geliştirilmesine önemli katkılar sunmasını arzu ettiğini söyledi.
Anne ve babasının doktor olmasının kendisine ilham verdiğini anlatan Sel, şöyle devam etti:
"Aziz Sancar'ın hayatını, kanseri tedavi etmek üzerine adaması ve aynı zamanda aldığı Nobel ödülünü Atatürk'e ithaf etmesi de benim için motive edici bir kaynak ve rol model oldu. Annem makaleler yazan ve bilime katkı sağlayan bir hekim. Nörolog olduğu için nörodejeneratif hastalıklar veya çok nadir rastlanan nörolojik problemlere özellikle çocuklarda çare bulmaya çalışan ve onların ömrünü bir nebze olsun uzatmaya çalışan biri. Bu anlamda onun da rol model olması, ev ortamında bile bilimin konuşulması beni motive ve teşvik eden faktörlerden."
"Öğrencilerin kendilerini farklı alanlarda geliştirmesi önemli "
Ceren Sel'in rehber öğretmeni Dr. Gonca Esendemir Eskin ise öğrencisinin bilime olan merakının ödülle taçlanmasının kendilerini mutlu ettiğini vurguladı.
Öğrencilere de tavsiyelerde bulunan Eskin, "Öğrencilerin çok yönlü olmaları her zaman için iyidir. Kendilerini farklı farklı alanlarda geliştirsinler. Bazen bir münazara kulübü bir rapor yazmanızda etkili oluyor. Bazen biyoloji dersinden ilham alıp bir proje ortaya koymanızda etkili oluyor. Her zaman neyden etkilendiklerini takip etsinler, neyi çok seviyorlarsa onu bulsunlar ve o yolda yürüsünler." diye konuştu.
Editor : Åžerif SENCER