Suzanne; Leonard Cohen’in eşsiz sesi ve sözlerin hipnotik büyüsüyle hikayesini sonuna kadar yansıtan bir yaratımdır. Poetik bir parça olan Suzanne’nin hikayesi ise bir o kadar aykırı ve etkileyici.
1961 yılında parasız bir şair olan Cohen, dönemin bohem şehri Montreal’da yaşamaktadır. Sanatçının ilham kaynağı Suzanne ise Cohen’in arkadaşı Armand Vaillancourt’un dansçı eşi Suzanne Verdal’dır . Leonard Cohen, arkadaşının eşi olan özgür ve güzel ruhlu Suzanne’ye derin bir hayranlık duyar. Suzanne’nin Cohen’in ruhunda yarattığı etkiden 4 yıl sonra, Suzanne ve Armand boşanır.
Aradan geçen uzun zamana rağmen Leonard Cohen, güzel dansçının St.Lawrence Nehri kıyısındaki evine ziyarete gider. Ancak ikilinin arasındaki çekim ve tutku, temas ya da bir yakınlık getirmez. Suzanne ve Leonard, birbirleri için zihnin, tutkunun, hayranlığın ve kırılganlığın yansımasıdır. O buluşmada genç kadın, melankolik Cohen’e tıpkı şarkıdaki gibi Çin’den gelen portakallı bir çay sunar. İkili, Montreal sokaklarında, Notre-Dame-de-Bon-Secours kilisesinde mum yakar, şehirde birlikte yürürler.Bu kısa ama etkileyici günün hikayesi, tüm dünyada romantik bir şarkı olarak yankılanacaktır.''HERKESİN AŞIK OLDUĞU BİR KADINDI.''Cohen 1994 yılında BBC ‘ye verdiği röportajda Suzanne’la aralarında fiziksel bir şey yaşanmasının mümkün olmadığını ve Armand’ın çok iyi arkadaşı olduğunu şu sözlerle anlatmıştı:''Suzanne, herkesin aşık olduğu bir kadındı. Mükemmel vücuduna ancak zihnimle dokunabilirdim çünkü başka bir olanak yoktu. Bu şartlar altında başka türlüsü mümkün olamazdı.” Suzanne Verdal’ın konu hakkındaki düşünceleri ise ilk ve son kez 2006 yılında duyulmuştu. Verdal, "Buna sınır koyan bendim. "Bir şekilde, ona duyduğum o sonsuz saygıyı, o değeri bozmak istemedim.Yetenekli ve güzel iki insanın birbirlerine duydukları açlık, onlara içeriden yankılanan bir kıvılcım veriyor.’’ diyerek aralarında hiç hayat bulmayan o derin bağı anlatmıştır.Leonard’ın pratikte tenine değil ama teoride zihniyle vücuduna dokunduğu Suzanne, ona bir temastan çok daha fazlasını verir aslında. Bu sakin ziyaretten mükemmel bir ilhamla ayrılan Cohen, Suzanne’i daha sonra konserinde görür. Parçayla birlikte bir süperstar haline gelen şarkıcı "Bana güzel bir şarkı verdin, teşekkür ederim" diyerek, minnettarlığını ifade eder.Derin bir bağı, hayranlığı ve tutkuyu barındıran bu hikayenin sonu ise hayatın acı deneyimleriyle karşılık buluyor. Suzanne Verdal, 1999 yılında geçirdiği bir kaza sonucu bir daha dans edemez ve depresyona girer. Hiçbir gelir kaynağı olmayan güzel Suzanne, sokaklarda yaşamaya mecbur kalır. Ancak ikili birbirlerinden habersiz de olsalar oldukça yakınlardı. Suzanne Verdal’ın kaldığı otopark, Cohen’in kaldığı manastırın birkaç kilometre ötesindeydi. Ancak Suzan ve Leonard, birbirlerini bir daha asla göremedi.Editor : Şerif SENCER