USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Teknoloji

Lakabını Hak Eden Osmanlı Padişahı: 'Deli' İbrahim - Webtekno

Tarihte “deli” olarak anılan ve yaptığı her şeyi deliliğine bağlanan bir padişah vardı… Evet, I. Ahmet’ten olma, Kösem Sultan’dan doğma İbrahim’den bahsediyoruz.

Lakabını Hak Eden Osmanlı Padişahı: 'Deli' İbrahim - Webtekno
05-11-2023 19:42
Google News

Hem ÖZETİ| geçmiş travmaları hem de ölüm korkusu, Sultan İbrahim’in ömrünü yiyip bitirecekti. Bunun yanında amber ve samur kürk sevdası, onun sonunu getirecek şeyler olacaktı. Peki sadece gördüklerinden dolayı travma yaşayan biri miydi, yoksa doğduğundan beri deli bir şehzade mi?

Saltanatı süresince devleti de tek başına yönetmediğinin altını çizmek gerek. Sarayda bulundurduğu cinci hocaların varlığı da birçok tarih sayfasına yazılıp çizilen ayrıntılardan oldu. İbrahim'in bu durumu, validesi Kösem Sultan, tek başına bir hükümdar gibi davranmasına yetiyordu.

4 Kasım 1615'te Sultan I. Ahmet ve Mahpeyker Kösem Sultan'ın en küçük oğlu olarak dünyaya geldi.

sultan ibrahim

Sultan İbrahim'in; sarayda, kendisine atanmış olan öğretmenlerden etkili bir eğitim aldığı söylenir. 8 Şubat 1640'ta abisi Sultan IV. Murad'ın ölümü üzerine, hanedanın hayatta kalan tek şehzadesi olarak 25 yaşında tahta çıktı.

İbrahim'in tahta çıktığı zaman Osmanlı Devleti, en karmaşık dönemlerinden birini yaşıyordu. Babasının erken ölümü sonrasında tahta geçen amcası I. Mustafa'nın zihinsel dengesizliği, abisi II. Osman'ın tahttan indirilmesi ve acımasız bir şekilde öldürülmesi, diğer abisi IV. Murad'ın saltanatının ilk zamanlarında karşılaştığı zorluklar ve idareyi ele aldıktan sonra uyguladığı sert ve kanlı önlemler, İbrahim'in çocukluk ve gençlik yıllarında derin izler bıraktı.

Bu sıkıntılı zamanlarda yaşadığı olaylar ve ölüm tehditleri, duygusal yapısı oldukça hassas olan İbrahim'in ruhsal dengesini sarsmış olmalı.

sultan ibrahim

Özellikle IV. Murad'ın saltanatı döneminde yaşanan dramatik olaylar, kardeşleri Bayezid ve Süleyman'ın boğdurulması ve Bağdat Seferi’ne çıkarken hayatta kalan diğer kardeşi Kasım'ın idam edilmesi, İbrahim'e, gelecekte kendisinin de aynı kaderi paylaşabileceği endişesini yaşattı. Ancak IV. Murad'ın oğullarının genç yaşta ölmesi, İbrahim'i hanedanın tek varisi hâline getirdi. Ardından Sultan Murat'ın hastalığa yakalanması, İbrahim'in beklenmedik bir şekilde tahta çıkmasına neden oldu.

Bir rivayete göre; IV. Murad'ın ölüm döşeğinde, İbrahim'i ortadan kaldırmak için Şeyhülislâm Zekeriyyâzâde Yahyâ Efendi'den fetva alındığı iddia edilse de Kösem Sultan'ın bunu engellediği söylenir. Bu rivayeti aktaran Du Loir, Kösem Sultan'ın, kendisi yerine Mustafa Paşa'yı getirmeyi düşündüğünü belirtiyor. 

8 yıl süren saltanatında, iç ve dış olaylar göz önüne alındığında sakin bir dönem yaşandığı söylenebilir.

Kösem Sultan .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }

Özellikle saltanatının ilk dört yılı, kaynaklarda dik duruşu ve etkili yönetimiyle tanımlanan Vezîriâzam Kemankeş Kara Mustafa Paşa'nın liderliğinde geçti. IV. Murad'ın sert ve katı yönetimi yerini daha esnek bir idare anlayışına bıraktı, sadrazamın finansal tedbirleri sayesinde İstanbul ve taşrada bir rahatlama yaşandı. Bu durumda padişahın içsel zorluklar içinde olmasına rağmen sadrazama olan güvenini de anlaşılıyor.

Zira sadrazama gönderdiği mektuplardaki talimatlar hem devlet işleriyle hem de halkın meseleleriyle yakından ilgili olduğunu gösterdiği gibi ikisi arasındaki resmi ilişkiyi de aydınlatmaktadır.

1645 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetimi oldukça sakin bir seyir izledi.