Sanatla ÖZETİ| ya da resimle ilgili olmasanız bile eminiz birkaç ressam saymanız gerektiği zaman bunlardan bir tanesi Van Gogh olacaktır. Tam adıyla Vincent Willem Van Gogh, 1853 yılında doğmuş ve 1890 yılında aramızdan ayrılmıştır. Oldukça genç bir yaşta hayatını kaybeden bu ressamın eserlerine bugün paha biçilemiyor ancak kendisi hayattayken neredeyse hiç tablo satamamış ve sefalet içinde ölmüştür.
Trajik olaylar neticesinde kulağını kestiği için bugün bile bu şekilde anılan ressam Van Gogh, zorluklarla dolu bir hayat yaşamıştır. Ömrünü verdiği resim sanatından bir türlü aradığını bulamamış ve adını bir türlü duyuramamıştır. Maalesef kıymeti öldükten sonra bilinmiş ve adı, tarihin en ünlü ressamlarıyla birlikte anılır hale gelmiştir. Gelin eserleriyle herkesi büyüleyen Van Gogh hakkında pek çoğunu ilk kez duyacağınız bilgilere yakından bakalım.
Van Gogh hakkında enteresan gerçekler:Van Gogh, sanat tarihinin en çok eser veren ressamlarından bir tanesidirKısacık hayatı boyunca akıl hastalıklarıyla mücadele etmek zorunda kaldıÇok fazla alkol tüketiyor, çok fazla kahve ve sigara içiyor ve sadece ekmek yiyorduÇevresinde 'Kızıl saçlı deli' olarak anılıyorduVan Gogh gerçekten kulağını kesti ama neden bunu yaptı bugün bile bilinmiyorVan Gogh, modele verecek parası olmadığı için bol bol kendini çizmiştirVan Gogh, sanat tarihinin en çok eser veren ressamlarından bir tanesidir:
1853 yılında doğan Van Gogh, 27 yaşına kadar pek çok farklı işte çalıştı. Aralarında öğretmenlik ve sanat tüccarlığı da olan sayısız işte çalışan Van Gogh, en sonunda tüm enerjisini gönlünü kaptırdığı resme odaklamaya karar verdi. Birçok ressama göre geç bir yaşta resim yapmaya başladı ancak o kadar yılın birikimini bir anda kustu diyebiliriz.
Van Gogh, 1890 yılında 37 yaşında hayatını kaybedene kadar geçen on yıl boyunca 900 yaÄŸlı boya tablo ve 2000’den fazla çizim yapmıştır. On yıl gibi kısa bir sürede bunları yapan Van Gogh, ortalaması hesaplandığı zaman her 36 saatte bir eser vermiÅŸtir. Böyle bir sayının sanat tarihinde eÅŸine zor rastlanır. Bu nedenle Van Gogh, sanat tarihinin en çok eser veren ressamlarından biri olarak kabul edilmektedir.
Kısacık hayatı boyunca akıl hastalıklarıyla mücadele etmek zorunda kaldı:
Hollandalı ressam Van Gogh’un hayatı hakkında bugüne kadar gelen tüm kayıtlara baktığımız zaman onun kesin bir ÅŸekilde kısacık hayatının büyük bir bölümünde pek çok farklı akıl hastalığıyla mücadele ettiÄŸini söyleyebiliriz. Kendisi halüsinasyon, depresyon ve atak nöbetleri gibi farklı semptomlar gösteriyordu.
Bugün kesin olarak Van Gogh’un hangi psikolojik rahatsızlıklarla mücadele ettiÄŸini söyleyemiyoruz. Ancak ÅŸizofreni, bipolar bozukluk, sifiliz, hipergrafi, Geschwind sendromu, temporal lob epilepsisi gibi pek çok farklı rahatsızlığa ve bunların kombinasyonlarına sahip olması son derece olası görünüyor. Basit birkaç semptom olarak baÅŸlayan tüm bu rahatsızlıkların zaman içinde çok daha yoÄŸun ataklara dönüştüğü tahmin ediliyor.
Çok fazla alkol tüketiyor, çok fazla kahve ve sigara içiyor ve sadece ekmek yiyordu:
Van Gogh, özellikle yetişkinlik hayatı boyunca çok fazla yoksulluk çekti. Bu nedenle asla doğru düzgün beslenemiyordu. Akıl hastalıklarını da bastırmak için çok fazla alkol tüketiyor, alkol almadığı zamanlarda kahve içiyor, piposunu bir an olsun elinden düşürmüyor ve yemek olarak sadece ekmek yiyordu. Bu beslenme düzeni, onun ruh ve beden sağlığını daha kötü hale getiriyordu.
Hayatı boyunca Van Gogh’un kardeÅŸi Theo, onun en büyük destekçisi olmuÅŸtu. Ona maddi destek de saÄŸlıyordu ancak Van Gogh bu maddi desteÄŸi çok daha kaliteli malzemeler almak için kullanıyordu. KardeÅŸine yazdığı bir mektupta yılda altı öğün yemek yediÄŸinden ve diÅŸlerinin düşecek kadar gevÅŸek olduÄŸundan bahsediyordu. Öldüğü zaman bedeninin son derece zayıf düşmüş olduÄŸu görüldü.
Çevresinde 'Kızıl saçlı deli' olarak anılıyordu:
Van Gogh’un mücadele ettiÄŸi psikolojik rahatsızlıkların ÅŸiddeti her geçen gün artıyordu. O bunları görmezden gelmiyor ve tedavi olmak için sık sık hastaneye yatıyordu. Ancak bir türlü tedavi olmuyordu. Semptomları sırasında duyduÄŸu acılar artık sadece kendisini deÄŸil, çevresinde olan herkesi rahatsız etmeye baÅŸlamıştı.
Kızıl saçlara ve sakallara sahip olan Van Gogh’un ataklar sırasında yaÅŸadıkları komÅŸularını da rahatsız etmeye baÅŸladıktan sonra ona kızıl saçlı deli anlamına gelen le fou roux demeye baÅŸladılar. Rahatsızlık dayanılmaz noktaya gelince komÅŸuları onun hakkında bir dilekçe imzaladılar. Bu dilekçe ile birlikte Van Gogh evinden tahliye edildi ve hastanede kalmaya baÅŸladı.
Van Gogh gerçekten kulağını kesti ama neden bunu yaptı bugün bile bilinmiyor:
Van Gogh’un hiçbir eserini bilmeyenler bile onun kendi kulağını kestiÄŸi efsanesini bilirler. Evet, Van Gogh kulağını kesmiÅŸtir ancak bunu neden yapmıştır bugün bile bunu kesin olarak bilmiyoruz. Bir rivayete göre arkadaşı ile bir tartışmaya girmiÅŸ, onu usturayla tehdit etmiÅŸ ancak ona zarar vermek yerine kendi kulağına keserek bir mendile koymuÅŸ ve bir fahiÅŸeye vermiÅŸtir.
DiÄŸer bir rivayete göre ise tartıştığı arkadaşı Gaugin, Van Gogh’un kulağını kesmiÅŸtir. Bir eskrimci olan Guagin, bir kavga sırasında kılıcıyla Van Gogh’un kulağını kesmiÅŸtir. Ancak ikili, polisle uÄŸraÅŸmamak için olayı bu ÅŸekilde örtbas etmiÅŸlerdir. Bilinenin aksine Van Gogh’un bir kulağının tamamı deÄŸil, yalnızca kulak memesinin bir kısmı kesilmiÅŸtir.
Van Gogh, modele verecek parası olmadığı için bol bol kendini çizmiştir:
Van Gogh’un kısacık hayatı boyunca verdiÄŸi sayısız esere baktığımız zaman bol bol kendini çizdiÄŸini görürüz. Ressamların otoportre çizmeleri normaldir ancak bu kadar çok çizmeleri gariptir. Van Gogh’un 43 tane otoportre çizmesinin nedeni, resmetmek için bir model tutacak kadar parasının olmamasıdır. Bu nedenle aynanın karşısına geçmiÅŸ ve kendini çizmiÅŸtir. Tüm bu otoportrelerin büyük bir bölümünde Van Gogh kendini kirli sakallı, çökük gözlü, zayıf çeneli, eksik diÅŸli ve kulağı bandajlı ÅŸekilde resmetmiÅŸtir.
Van Gogh’un maliyetleri azaltmak için uyguladığı diÄŸer bir yöntem de resimlerin üstünü boyamaktı. Ressam, yeni bir tuval almak yerine daha önce çizmiÅŸ olduÄŸu bir resmin üstünü tamamen boyayarak kapatıyor ve üstüne yeni bir resim çiziyordu. Yani binlerce resim çizdi diyoruz ancak birçoÄŸunun altında baÅŸka bir resim olduÄŸunu düşündüğümüz zaman ressamın eserlerinin sayısı akıl almayacak kadar çok sayıda olabilir.
Kıymeti öldükten sonra bilinen, tarihin en önemli ressamlarından bir tanesi olarak kabul edilen Van Gogh hakkında az bilinen gerçeklerden bahsederek bu sanat dahisini daha yakından tanımaya çalıştık. Van Gogh’un eserlerini seviyor musunuz? Düşüncelerinizi yorumlarda paylaÅŸabilirsiniz.
www.idrak34.com
Editor : Åžerif SENCER
