Kripto çökecek mi uçacak mı? İşte 6 belirleyici faktör

ÖZETİ| BORSANINGUNDEMI.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Rekorlarla geçen 2024 yılının ardından kripto para piyasasının 2025 yılını nasıl geçireceği merak ediliyor.

Borsaningundemi.com’un derlediÄŸi bilgilere göre, Citi, 2025 yılında kriptoyu uçuracak ya da bozacak 6 belirleyici faktörü sıralıyor.

6 temel faktör

Insider’dan Kelly Cloonan’ın haberine göre, kripto para piyasası 2024’te giÅŸe rekorları kıran bir yıl geçirdi. Ocak ayında bir düzine Bitcoin spot ETF'si sektörün yükseliÅŸini baÅŸlattı ve yatırımcıların Bitcoin ticareti yapmasını kolaylaÅŸtırdı. Eylül ayında, bir dizi merkez bankası faiz indirimi ve diÄŸer politikalar, büyüme ekonomisinin önünü açarak yükseliÅŸe katkıda bulundu.

Ancak hiçbir geliÅŸme, dijital varlıklar için Donald Trump’ın seçim zaferinden daha kritik olmadı. Trump, seçim kampanyasında kripto paraları savundu ve seçim zaferinden bu yana, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu baÅŸkanı olarak Paul Atkins de dahil olmak üzere yönetimine liderlik etmesi için birkaç kripto destekçisi seçerek, desteÄŸini devam ettireceÄŸinin sinyallerini vermeye devam etti.

Bu hamleler, Bitcoin'in ilk kez 100 bin dolarlık önemli eşiğin üzerine çıkmasına yardımcı oldu ve alt coin'lerde de yükseliş ivmesi hızlandı. Coşku, kripto piyasasının toplam değerini 3,4 trilyon dolara çıkardı. Geçen hafta Fed toplantısındaki şahin açıklamaların ardından yaşanan satış dalgasına rağmen kripto para piyasasının toplam değeri geçen yıla göre neredeyse iki katına çıktı.

Citi analisti Alex Saunders, paylaÅŸtığı notta, “Bu yıl kripto için güçlü bir yıl oldu ve toplam piyasa deÄŸerinde yüzde 90'dan fazla bir artış kaydedildi” diyor.

Peki kripto, 2025'te boğa piyasasına devam edecek mi? Citi analistlerinin notu, ETF faaliyeti, düzenlemeler ve stablecoin'ler dahil olmak üzere gelecek yıl kripto fiyatını belirlemeye yardımcı olacak altı temel faktöre işaret ediyor.

Destekleyici makro arka plan

Analistler, mevcut makro arka planın ilk çeyrekte riskli işlemleri desteklemeye devam etmesini beklediklerini ancak bundan sonraki görünümün daha az kesin olduğunu ifade ediyor ve görünümün Trump'ın ekonomi politikalarına ve hisse senedi oynaklığına bağlı olarak değişebileceğini ekliyor.

Analistler, “ABD'de artan politika belirsizliÄŸi ve öngörülen hisse senedi oynaklığı göz önüne alındığında, yılın geri kalanında makro arka plan daha az elveriÅŸli hale gelebilir” diyor.

Spot ETF'lerine devam eden giriÅŸler

Analistler, kripto spot ETF'lerine ilk işlem yıllarında güçlü girişlerin devam etmesini bekliyor ve bu da kripto büyümesi için daha fazla itici güç sağlıyor.

Bitcoin spot ETF'leri, Ocak ayında işlem görmeye başlamasından bu yana 36,4 milyar dolarlık giriş gördü; Ethereum spot ETF'leri ise Temmuz ayında piyasaya sürüldüklerinden bu yana 2,4 milyar dolarlık giriş yaşadı.

ETF'ler, yıllar süren onay sürecinin ardından bu yıl SEC'ten onay aldı ve kripto ticaretinin daha kolay hale gelmesini sağladı. Yatırımcılar fonlara yatırım yaparak, kripto paraları satın almak zorunda kalmadan Bitcoin ve Ethereum'un fiyat hareketlerine erişebiliyor.

Analistler, “Bu akışlar kripto getirilerinin en önemli itici gücü oldu ve bunun 2025'te de devam etmesini bekliyoruz” diyor.

Kripto paralar, çok varlıklı portföylerde yer alıyor

Portföy tahsisi gelecekteki getiriler için de önemli olacaÄŸa benziyor. Analistler, Bitcoin'in bu yılki yükseliÅŸte çok varlıklı portföylerde katma deÄŸer saÄŸlayacağını söylüyor ve “Yine de, yüzde 3'ün üzerindeki tahsislerin toplam portföy riskinin yüzde 10'una veya daha fazlasına katkıda bulunduÄŸu, deÄŸiÅŸken ve riskli bir varlık olmaya devam ediyor” diye ekliyor.

Sonuç olarak, Citi analistleri, kripto getirilerinin portföylerin yüzde 1'lik tahsisini haklı çıkarmak için hisse senetlerinin beklenen getirilerinin birkaç yüzde puanı üzerinde fiyatlandırılması gerektiğini söylüyor.

Stablecoin ihracı

Analistler, sektördeki yenilenen coşkuyla birlikte Trump'ın seçim zaferinin ardından ivme kazanan stablecoin ihracının devam etmesinin daha sağlıklı bir kripto piyasası yaratmaya yardımcı olacağını belirtiyor.

Stablecoin'lerde zaman içinde istikrarlı bir fiyat koruması amaçlanıyor; genellikle ABD Doları gibi itibari para birimlerine sabitleniyorlar; bu da, gerçekten destekleyecek yeterli teminat olduÄŸu sürece, stablecoin’lerin Bitcoin gibi kripto paralardan daha az oynak oldukları anlamına geliyor.

Analistler, alana daha fazla stablecoin girmesinin, özellikle Circle ve merkezi borsa Binance arasındaki yeni bir ortaklıktan kaynaklanan, uzun süredir stablecoin lideri olan Tether'in liderliÄŸini tehdit edebileceÄŸini söylüyor ve şöyle diyor: “Stablecoin alanındaki yenilikler, ortaklıklar ve yeni katılımcılar, Tether'in hakimiyeti için bir risk oluÅŸturuyor.”

Analistler, bu geliÅŸmelerin, stablecoin'lerin merkezi olmayan finansa doÄŸru yol almaya devam etmesine yardımcı olacağını da ekliyor. Analistler, “Stablecoin piyasasının çeÅŸitlendirilmesini büyük ölçüde olumlu olarak görüyoruz çünkü bu, belirli bir ihraççıdan kaynaklanan sistemsel riskleri azaltacaktır. Kripto ticaretinin ötesinde kullanım örneklerine sahip stablecoin'lerin daha geniÅŸ bir ÅŸekilde benimsenmesi, muhtemelen daha geniÅŸ bir DeFi katılımının itici gücü olacaktır” diye yazıyor.

Daha yaygın benimsenme

Analistler, takip edilecek en önemli temanın benimsenme olduğunun altını çiziyor ve ETF faaliyetleri ve daha geniş hacimler iyileşirken ve sabit kripto para piyasa değerleri yükselirken, seçim sonrası coşkunun ötesinde getiriler üretmek için daha yaygın benimsenmenin gerektiğini söylüyor.

Analistler, Türkiye, Arjantin ve Venezuela gibi para birimi sorunları olan ülkelerde Bitcoin hacimlerini, sabit kripto para piyasa değerlerini ve artan benimsenmeyi izlediklerini ifade ediyor.

Daha az düzenleme

Son olarak, analistler, Trump göreve geldiğinde düzenlemenin gelecek yıl hakim tema olacağını belirtiyor. Göreve gelen ABD Başkanı, kabinesine birkaç kripto yanlısı aday atadı. Politikaları belirsizliğini koruyor ancak sektör genel olarak daha hafif düzenlemeler bekliyor ve bu da daha yaygın benimsenmeyi teşvik edebilir.

Analistler, “Sonuç, yaptırım yoluyla düzenlemeden daha yasama tabanlı bir yaklaşıma geçiÅŸ olması muhtemel” diyor ve “Daha az ve düzenlemesiz bir hikaye, daha çok karşı rüzgarın ortadan kaldırılması anlamına geliyor” diyor.

---

Editor : Åžerif SENCER