BORSAGUNDEM.COM ÖZETÄ°| – DIÅž HABERLER SERVÄ°SÄ°
Tüm piyasalarda olduğu gibi kripto para piyasasında da 2022 yılı çöküş yılı olarak geçti. Özellikle bireysel yatırımcılar kriptoya olan ilgilerini kaybetmese de, düşüş yıl boyunca sürdü.
Borsagundem.com’un derlediÄŸi bilgilere göre, piyasanın görünümü gerçekten de iç karartıcı nitelikte. Bitcoin ve Ethereum’da düşüş yüzde 70’lerin üzerinde gerçekleÅŸti. Altcoinlerde ise durum daha da karanlık oldu.
Piyasa iflaslar ve kaosla dolu
Forbes’tan Dan Ashmore’un haberine göre, enflasyonun geçici olduÄŸu ve Fed'in oranları sıfırda tuttuÄŸu zamanlar çok geride kalmış gibi. Halbuki her ÅŸey sadece bir yıl önceydi. Ocak 2022'de Ethereum 3.800 doların üzerinde seyrederken Bitcoin neredeyse 48.000 dolardan iÅŸlem görüyordu. Fed'in enflasyona karşı savaşı, her iki önde gelen kripto para biriminin de bu kadar keskin düşüşünün ana nedeni oldu.
Hepsi bu değil. Son 12 aya bakıldığında, kripto para piyasalarının iflaslar ve kaosla dolu olmasının da bu düşüşte büyük etkisi bulunuyor. Yaşananları düşününce kayıpların kimseyi şaşırtmamış olma ihtimali ise yüksek gözüküyor. Şimdi ise soru, tüm bu kaosun 2023'te devam edip etmeyeceği ya da kripto kışının ne kadar süreceği.
Kripto kışı ne kadar sürecek?
Kripto para birimi, patlama ve düşüş döngülerine yabancı değil. Tüm endüstri için bir ölçüt olan Bitcoin'in fiyat geçmişine hızlı bir bakış, şu önemli noktaları gösteriyor:
2018 yılında yaklaşık 20.000 dolara yükselen belirgin artışın ardından, Bitcoin yüzde 84 düşüşle 3.000 dolara geriledi.
Bitcoin geri döndü ve Kasım 2020'de yaklaşık 17.000 dolara yükseldi, ardından daha da yükseldi. Mayıs 2021'de Bitcoin, o yıl yaklaşık 69.000 dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaşmadan önce tekrar yüzde 50 oranında düştü.
Yaşanan örnekler bu yıl yaşananları normal karşılamayı gerektiriyor gibi gözüküyor ancak birçok analist, daha geniş anlamda ekonomide yaşanan mücadeleler nedeniyle bu geri çekilmenin farklı olduğuna inanıyor.
CoinLedger CEO'su David Kemmerer, “Devam eden kripto kışı bu sefer daha uzun sürebilir. Bunun nedeni makroekonomik faktörler: 40 yılın en yüksek enflasyonu, artan borçlanma maliyetleri ve Rusya'nın Ukrayna'yı iÅŸgal etmesinden sonra ortaya çıkan siyasi istikrarsızlık” ÅŸeklinde konuÅŸuyor.
Kısa tarihi nedeniyle kripto piyasası gerilemeleri, yakın zamana kadar finansal alanda daha geniş çaplı bir ayı piyasasıyla aynı zamana denk gelmedi. Büyük Durgunluğun ardından piyasaya sürülen Bitcoin, yalnızca 2009'dan beri var.
Finans piyasaları 2009'dan 2021'in sonuna kadar uzun bir boğa piyasası yaşadı ancak 2020'nin başlarındaki Kovid-19 pandemi durgunluğu nedeniyle kısa bir süre kesintiye uğradı. Aslında, borsa bu yıl, Bitcoin piyasaya sürüldükten sadece iki ay sonrasından, yani 2009 yılı Mart ayının dip seviyelerinden yedi kattan fazla yükseldi.
Yüksek enflasyon ve yüksek faiz oranları
Ancak yüksek enflasyonun ve Fed’in faiz oranı artışlarının ikili rüzgarları, hem hisse senedi hem de kripto piyasalarına saÄŸlam darbe vurdu. Hisse senetleri ve kripto gibi riskli varlıklar, geleneksel olarak faiz oranları yükseldiÄŸinde zarar gördüğü gibi yine gördü.
Bunun nedeni, daha yüksek faiz oranlarının ekonomideki likiditeyi çekmesi ve risk yelpazesinin en uzağındaki varlıkların en çok darbe almasıdır. Kriptoya zarar veren aynı fenomen, teknoloji hisselerinin de değerini düşürdü. Meta yüzde 67, Netflix yüzde 52 ve hatta Apple bile yüzde 22 düşerek yaşanan gerilemenin yükünü hissetti.
Kripto kışının ne kadar süreceÄŸi sorusunu cevaplamak için, yükselen enflasyonun Fed'in ÅŸahin para politikası duruÅŸunu ne kadar süreyle yerinde tutacağını anlamak gerekiyor. YavaÅŸlayan enflasyon ve düşen oranlar, ÅŸu anda kriptoya yardımcı olabilecek yegane ÅŸeyler arasında. Merkezi olmayan ödeme saÄŸlayıcısı Divi Labs CEO'su Nick Saporano, “Son ayı piyasası iki yıldan uzun sürdü. Bugün bu sürecin henüz ilk yılındayız ve makroekonomik ortam, son ayı piyasasına kıyasla önemli ölçüde daha kötü” diyor.
Sonuç olarak, makroekonomik ortamın birçok piyasa gibi kripto para piyasalarının da geleceğini şekillendireceği görülüyor. Ancak dünya ekonomisinin içinde bulunduğu durum, bu şekillendirmenin en azından bir süre daha pozitif yönde olmama ihtimalini yüksek kılıyor.
Editor : Åžerif SENCER