Haber7 – ÖZETİ| ÖZEL
AK Parti 26. Dönem Isparta Milletvekili Said Yüce, Milli Savunma Üniversitesi’nde 30 Ağustos'taki mezuniyet töreninde teğmenlerin siyasi sloganlar atıp kılıç çekmesi üzerine başlatılan soruşturma ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
AK Partili Said Yüce, soruşturma ile konunun geçiştirilmemesi gerektiğini belirtirken asıl sorunun askeri okullardaki eğitim sistemi ve müfredattan kaynaklandığını söyledi. Komutanların iyice araştırılması gerektiğini söyleyen Yüce, öğrenci seçiminde dini istismar eden FETÖ bahane edilerek dini özellikleri bulunmayan öğrencilerin tercih edildiğini ve bu konuda ayrımcılık yapıldığını vurguladı.
TEHLİKE ORTADAN KALKMIŞ DEĞİL
"15 Temmuz FETÖ darbe girişimine kadar, ondan biraz önce bile darbeler olmaz deniyordu. Ama ne yazık ki Türkiye bunu yaşadı." ifadesinde bulunan AK Parti eski milletvekili Said Yüce, "Türkiye, geçmişte sık sık darbelerle karşı karşıya kalmış bir ülke. 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi gibi acı tecrübeler yaşandı. Ancak görüyoruz ki, bu tehlike tamamen ortadan kalkmış değil." dedi.
TEĞMENLERİN ARKA PLANINA BAKMAK LAZIM
"Teğmenlerin arka planına çok iyi bakmak gerektiğini düşünüyorum" diyen Yüce şu ifadelerde bulundu:
"Bu teğmenlerin kılıçlarıyla yapmış oldukları o gösteri, adeta meşru hükümete, milletin seçtiği idareye karşı sallanmış kılıçlar gibiydi. Bütün millet de bunu böyle anladı. Bu, mahşeri vicdanda çok büyük bir rahatsızlığa sebep oldu. Ama bu şunu gösteriyor; o birkaç tane teğmenin yapacağı bir şey değil. Bu zihniyet, o okulların mayasında ve içinde hep oldu. Ayrıca, dindarlardan rahatsız olan bazı unsurların da bu işin içinde olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurmak gerekiyor."
Teğmenlerin korsan yemini skandalında ilk istifa iddiası: Bölük komutanı...
O OKULLARA GİRENLER KENDİLERİNİ İLERİDE GENELKURMAY BAŞKANI DEĞİL CUMHURBAŞKANI OLARAK GÖRÜYOR
Yüce, askeri okullarda ideolojik yüklemeler yapıldığını ve bu durumun tehlikeli sonuçlar doğurduğunu vurguladı. Sistemin değiştimesi gerektiğini belirten Yüce, "Bu sistem kurulduğu günden beri, hele hele biz bunu gençlik yıllarımızda da bu işi iyi bilenlerle hep müzakere ettiğimizde onu söylerdik. Hatta eski başbakanlardan Süleyman Demirel'den de birkaç defa dinlemiştim. Ben o yıllarda gazeteciydim. Askeri okullara giren insanlar, kendileri için son rütbenin Genelkurmay Başkanlığı olduğu şeklinde yetiştirilmezler. En son rütbenin cumhurbaşkanlığı olduğu şeklinde, böyle bir idealle yetişirler denirdi." ifadesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yasaklı yemin metni okuyan teğmenlere: Bu kılıçları kime çekiyorsunuz
ASKERİ OKULLARDA NASIL BİR EĞİTİM SİSTEMİ VAR?
Said Yüce, Türkiye'nin bu sakat anlayıştan ve hastalıklı zihniyetten kurtulması gerektiğini belirterek, askeri okulların müfredatının ve öğrenci seçim sisteminin gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Askeri okullarda ordunun başına geçmek yerine hükümetin başına geçmek gibi ideolojilerin aşılandığını kaydeden Yüce, "Bugün askeri okulların varlık sebebi, bu ülkenin askeriyesine insan yetiştirmektir. Ancak bu okullarda aşırı ideolojik yüklemeler yapılırsa, böyle sonuçlar olur. Demek ki; bu okullarda sadece bir asker yetiştirilmiyor, bir militan yetiştiriliyor. Bu sistem kurulduğu günden beri, hele hele biz bunu gençlik yıllarımızda da bu işi iyi bilenlerle hep müzakere ettiğimizde onu söylerdik. Hatta eski başbakanlardan Süleyman Demirel'den de birkaç defa dinlemiştim. Ben o yıllarda gazeteciydim. Askeri okullara giren insanlar, kendileri için son rütbenin Genelkurmay Başkanlığı olduğu şeklinde yetiştirilmezler. En son rütbenin cumhurbaşkanlığı olduğu şeklinde, böyle bir idealle yetişirler denirdi." dedi.
TEĞMENLERİ SEÇENLER ESKİ KAFA, ONLARIN DA ÜZERİNE GİDİLMESİ GEREKİR
"Bunları seçen sistemin hala eski kafa olduğu anlaşılıyor. O kişileri seçenlerin de üzerine gidilmesi lazım." diyen Said Yüce, şu ifadelerde bulundu.
"Sayın Cumhurbaşkanımız mutlaka bunu söylemedi ama hakikatte vardır; O teğmenleri orada millete kılıç sallayacak hale getiren hocalar kimler, subaylar kimler? Bu teğmenlere bir işlem yapılacaksa, oradan da başlamak lazım. Müfredat nedir? Hangi zihniyet inşasıyla, hangi tür insan yetiştiriyorsunuz? Ona da bakmak lazım. Yani "Atatürk’ü anlatmayın, Atatürk’ün tarihteki ve Türk tarihindeki yerini söylemeyin" demiyorum. Ama siz başka bir şey anlatmışsınız bu öğrencilere, başka bir şey öğretmişsiniz. Yani meşru hükümetlere silah kılıç sallayıp, tehditvari bir ifade kullanmak başka bir şey. Bu mızrak, çuvala sığmaz."
BU SORUN SADECE SORUŞTURMAYLA ÇÖZÜLEMEZ
Yüce, bu tür sorunların birkaç teğmenin soruşturulmasıyla çözülemeyeceğini belirterek, "Bu sadece birkaç teğmenin soruşturulmasıyla veya ihraç edilmesiyle çözülecek bir mesele değil. Yarın benzer sorunlar farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Bu nedenle, bu tür kişileri seçen sistemin ve bu zihniyeti oluşturan unsurların kökünden ele alınarak ortadan kaldırılması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
KOMUTANLARIN İZİNLİ OLMASI ŞÜPHELİ
Yüce, Cumhurbaşkanı'nın katılacağı bir programda komutanların izinli olduğu iddialarına da dikkat çekerek, "Düşünebiliyor musunuz? Örneğin; Cumhurbaşkanımızın bakanlıklarla ilgili katılacağı bir programda, bakanların olmaması ne kadar doğru? Onu bir genel müdür karşılasa olur mu? Burada da böyle önemli bir törende ilgili komutan yok. Böyle bir şey Türkiye Cumhuriyeti’nde veya herhangi bir ülkede kabul edilebilir mi? Cumhurbaşkanının geleceği belliyse, o kişi dünyanın öbür ucunda olsa bile özel uçakla getirilir. Bu durum, işin arkasında NATO’cu bazı Batı parmakları ve FETÖ'nün olabileceğini gösteriyor." dedi.
BU OLAYIN ARKASINDA DAHA BÜYÜK BİR AKIL VAR
Said Yüce, okul komutanının orada olmamasının ve programın bu şekilde düzenlenmesinin sadece teğmenlerin işi olamayacağını belirterek, "Okul komutanının orada olmaması ve program akışının bu şekilde düzenlenmesi, sadece teğmenlerin işi olamaz. Bunun arkasında daha büyük bir akıl ve plan var. Eğer gerçek bir soruşturma yapılacaksa, teğmenlerle birlikte bu olayın arkasındaki asıl güçler de araştırılmalı. Bu durum, küçük bir mesele olarak kapatılmamalı." ifadelerini kullandı.
ÖĞRENCİ SEÇİMİNDE "DİNİ ÖZELLİKLER OLMASIN" AYRIMI YAPILIYOR
FETÖ’yü bahane ederek veya örnek göstererek vatanına bayrağına sadık dindar, maneviyatı yüksek gençlerin önü kesilmemesi ve ayrımcılık yapılmaması gerektiğini söyleyen Said Yüce, "Bu darbe teşebbüsünü gerekçe gösterip ayrımcılık yapıldığına dair iddialar var. 15 Temmuz darbe girişimindeki gibi devletin ve milletin yanında duran tarikatlar, cemaatler ve sivil toplum kuruluşları var. Ancak öğrenci seçiminde 'dini özellikleri olmasın' diye ayrım yapıldığı iddiaları var. Bu millet, asırlardır manevi kuvvetle ayakta durmuştur; şimdi bu insanları yok farzederek, 'seküler insanlar seçelim' diye mülakat komisyonlarında ayrım yapılmış gibi görünüyor." dedi.
SEKÜLER VE KEMALİST ANLAYIŞLA YETİŞTİRİLİRSE BÖYLE BİR SONUÇ ÇIKAR
Yüce, askeri okullarda yetiştirilen öğrencilerin seküler ve Kemalist bir anlayışla yetiştirildiğini kaydederek, "Devletimizin ve askeriye istihbaratı bu öğrencileri benden daha iyi biliyorlar. Bu çocuklar özellikle böyle seçilmiş ve yetiştirilmiş. Dini değerlere umursamaktan daha çok bir Kemalizm anlayışıyla yetiştirilen öğrenciler var. Bu şekilde yetişen yirmili yaşlardaki genç bir öğrenci, tabii ki böyle bir sonuç çıkarır." ifadesinde bulundu.
TÜM DARBELERİN ARKASINDA KEMALİZM VAR
Bütün darbelerin Kemalizm adına yapıldığına değinen Said Yüce, "Bu kadar ağır bedeller ödeyen Türkiye, darbelere karşı FETÖ darbesini yaşamıştır, ancak Kemalist darbeler de yok muydu? Geçmişte dört büyük darbeyi yapanlar Kemalist değil miydi? 1960 darbesi hala bazı Kemalist gazetelerde devrim olarak övülüyor. CHP zihniyeti de 27 Mayıs darbesine sahip çıkmıştır. Darbeler tarihine bakarsanız, darbecilerin ilk cümlesi hep Atatürkçülük ve Kemalizm adına olduğunu söyler." dedi.
MÜFREDATIN VE ÖĞRENCİ SEÇİM SİSTEMİNİN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ GEREKİYOR
Yüce, askeri okulların müfredatının ve öğrenci yetiştirme zihniyetinin gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Askeri okulların müfredatını, öğrenci seçim sistemini ve öğrenci yetiştirme zihniyetini gözden geçirmek gerekiyor. Eğer 'Biz dinden uzak bir askeri kadro yetiştireceğiz' derseniz, farkında olmadan Kemalist darbeci askerler yetiştirmiş olursunuz." ifadelerini kullandı.
FETÖ DE ATATÜRKÇÜLÜĞÜN ARKASINA SIĞINDI
M. Kemal Atatürk'ün ismini ve ideolojisini kullanarak farklı amaçlar güdenlere karşı dikkatli olunması gerektiğini belirten Yüce, şunları söyledi:
"27 Mayıs'ta, 12 Mart muhtırasında, 1980 darbesinde, 28 Şubat'ta ve 15 Temmuz'da hep aynı sloganları kullandılar. 15 Temmuz’da darbe bildirisi okuyanlar, "Yurtta sulh, cihanda sulh konseyi" dediler. Aynı zehri kullanarak, aynı sloganları tekrarlıyorlar. Bir Müslüman, bir delikten iki defa elini sokup yılanı ısırtmaz. Bu tecrübelerden ders çıkararak uyanmamız gerekiyor. Bu durumu değerlendirirken, Mustafa Kemal Atatürk'ü eleştirmek ya da ona yönelik bir söylemde bulunmak amacıyla değil, onun ismini ve ideolojisini kullanarak farklı amaçlar güdenlere karşı uyanık olunması gerektiğini vurguluyorum. Hem idareciler, hem siyasetçiler, hem medya, hem de millet olarak bu durumu dikkatle takip etmeliyiz."
Editor : Şerif SENCER