KiÅŸinin ÖZETÄ°| komaya girmesinin birçok sebebi vardır ve koma hali, hasarın boyutuna baÄŸlı olarak çok ani ya da kademeli bir ÅŸekilde ortaya çıkabilir. Birkaç günden birkaç aya kadar sürebilir veya kimi zaman bu bilinçsizlikten çıkmak mümkün olmayabilir.Â
Ancak edinilen tıbbi bilgilerin yanı sıra merak edilen bir ÅŸey var ki o da komaya giren insanların bu süreçte neler hissettiÄŸi.Â
Pek çok rahatsızlık ve yaralanma, beyin hücrelerine zarar vererek kişinin komaya girmesine neden olabilir ancak hepsi temel olarak beyinde ya da merkezi sinir sisteminde görülen bir hasarın sonucudur.
Beyin enfeksiyonları, tümörler, ÅŸiddetli kafa yaralanmaları, nöbetler, diyabette düşük kan ÅŸekeri, oksijen eksikliÄŸinin sebep olduÄŸu beyin hasarları, felç, uyuÅŸturucu ve alkol kullanımı gibi birçok sorun komaya sebebiyet verebilir.Â
Ortaya çıkan birtakım olağan dışı durumlar, aslında komanın bir bakıma habercisi niteliğinde olabilir.
Gözlerde kapanma eÄŸilimi, uzuvların refleks hareketleri dışındaki tepkisizliÄŸi, düzensiz solunum ve göz bebeklerinin ışığa tepki verememesi gibi beyin sapı reflekslerinin yerine getirilemediÄŸi durumlar komanın yaygın belirtilerindendir.Â
Kişinin bu bilinçdışı hale istemsizce gelmesinin yanı sıra doktorlar, kimi zaman hastaları kasıtlı sebeplerle komaya sokabilir.
Ağır vakalarda hekimler kişinin durumu uzun süre değişmediği takdirde hastayı komaya sokabilir ve kalıcı bitkisel hayat bu noktada başlayabilir. Fakat bu durum aylarca sürerse, kişinin uyanma olasılığı bir bakıma azalma eğilimi gösterebilir.
Koma esnasında beyin aktiviteleri minimum düzeydedir. Vücudun büyük bir kısmı kendini iyileştirmek ve bu durumdan kurtulmak için işlevlerine devam eder ancak herhangi bir farkındalık söz konusu değildir.
Komada olan bir kiÅŸi, tıpkı uyanık bir insan gibi çeÅŸitli ÅŸekillerde hareket edebilir ve bu, çevresindekileri yanıltabilir. ÖrneÄŸin herhangi bir ÅŸey acıyı hissetmelerine sebep olursa yüzlerinde buruÅŸturma eylemini görmek mümkündür. Bunun yanında gülme, aÄŸlama gibi tepkiler de görülebilir ve hatta bazı refleksler kiÅŸinin dik bir ÅŸekilde oturmasına bile sebebiyet verebilir.Â
Fakat bu tepkimelerin istemsiz bir refleks olduğu unutulmamalı çünkü bu hareketler o kişinin uyanık, bilinçli ya da gelişim içinde olduğu anlamına gelmemektedir.
Kişinin komaya girmesine neden olan çeşitli faktörler, birçok koma türünü de beraberinde getirir. Bunlar arasında en çarpıcı olanı ise Locked-in (Kilitlenme) Sendromu.
Beyin sapındaki hasar nedeniyle ortaya çıkan bu rahatsızlık, nörolojik bir bozukluktur ve bu hastalığın etkisinde olan insanlar klasik bir komanın bilinçsizliğinden ziyade bilinçli ve uyanıktır. Normal bir insan gibi düzenli bir şekilde uyku-uyanıklık döngüsüne sahiptir. Akıl yürütme ve düşünme gibi bilişsel işlevlerini de korurlar.
Bunun yanında bu hastalar görebilir ve duyabilir. Yüzlerinin ağırlıklı olarak alt kısımlarını hareket ettirememeleri, yüz ifadelerini göstermelerini engeller. Bunun yanında göz kırpma ve gözlerini yukarı aşağı hareket ettirme yeteneklerini korurlar ve bu yolla bir bakıma iletişim kurabilirler.
Bu sendromun en şaşırtıcı örneklerinden biri olan ve komadaki bir kişinin neler hissettiğini en açık bir şekilde ifade eden 12 yaşındaki Martin Pistorius, ilk etapta sıradan bir boğaz ağrısından muzdaripti.
Bu ağrıyı takip eden günlerde, çok kısa bir süre içerisinde konuşamaz ve hareket edemez hale geldi. Akabinde komaya giren Martin, 4 yıl boyunca dünyayla herhangi bir etkileşimde bulunamadı.
Doktorlar bu ani komaya geçiş sürecine, akciğerlerden beyne yayılan bir enfeksiyon olarak ifade edilen kriptokokal menenjitin sebep olduğunu ileri sürdüler. 16 yaşında geldiğinde az da olsa gelişmeler gösteriyordu ancak hala koma halindeydi.
19 yaşında ise bilinci tamamen yerine gelmiÅŸti. Etrafındaki her ÅŸeyi duyabiliyor, görebiliyor ancak iletiÅŸim kuramıyor ve hareket edemiyordu.Â
Bilincinin yerine geldiÄŸini küçük de olsa çeÅŸitli hareketlerle ifade etmeye çalışan Martin’deki bu geliÅŸmeleri ne yazık ki hiç kimse farketmemiÅŸti.Â
Çaresiz genç, çok uzun bir zamanını adeta yaşayan bir ölü gibi geçirdiğini şu cümlelerle ifade etmişti: “Her normal insan gibi her şeyin farkındaydım. Herkes benim orada olmamama o kadar alışmıştı ki tekrar var olmaya başladığımı fark etmediler. Hayatımın geri kalanını bu şekilde, tamamen yalnız geçireceğim gerçeği beni sarstı."
Doktor, Martin’in tam 6 yıl sonra belli belirsiz gülümseme ve başını sallama eylemlerini gerçekleÅŸtirebildiÄŸini görerek bir geliÅŸme olduÄŸundan şüphelendi ve çeÅŸitli testler uyguladı. Sonunda testler onun uyanık ve duyarlı olduÄŸunu doÄŸruladı ve kabus dolu günler Martin için son buldu.Â
Çeşitli kafa yaralanmaları ve birtakım hastalıkların sebep olduğu beyin hasarlarından kaynaklanan komalar, kimi zaman geri dönüşü olmayan ölümlerle sonuçlanabilir.
KiÅŸinin yaşı ve bu duruma sebep olan faktör, komadan çıkıp çıkamama noktasında her ne kadar belirleyici olsa da iyileÅŸme, genellikle hasarın beynin kilit bir noktasında olması durumunda ne yazık ki mümkün olmamaktadır.Â
Kaynaklar:Â ZME Science, Verywell Health, Medical News Today 1, 2
Editor : Åžerif SENCER