Kola ÖZETİ| Süper Derin Sondajı adındaki bu proje ile Rusya, gerçek anlamda Dünya’nın en derin noktasına ulaşabilen ülke olma hayalini kuruyordu. Tabii bazı durumları hesaba katmadan…
Sanıldığı kadar kolay olmayacak bu proje, nihayete de eremeyecekti. Rusya, bu derin çukuru “mühürleme” kararı aldı ve sonsuza dek bu projeyi rafa kaldırdı. Peki ama neden?
Yaklaşık 12 km derinliğe sahip Kola Süper Derin Sondaj Kuyusu, insan eliyle yapılmış en derin çukur.
Dünya'nın yüzeyinin altındaki gizemli dünya, her zaman insanoğlunun en merak ettiklerinden birisi oldu. Kola Sondajı ise bu çabaların en unutulmaz örneklerinden birisi olarak hem Sovyetler Birliği’nin bilimsel hırsını hem de insanın keşif tutkusunu gösterdi.
Soğuk Savaş’ın gergin atmosferinde ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki rekabet, yalnızca uzayla sınırlı değildi. İki süper güç, Dünya'nın derinliklerine inmek için de bir yarışa girmişti. Sovyetler, Dünya’nın en derinine giden ülke olma hayalini kurduğu için bu meydan okumayı da Kola Yarımadası’nda başlatmıştı.
Burası, Rusya'nın kuzeybatısında, Norveç sınırına yakın bir yerde bulunuyor.
Tam 20 sene boyunca Rusya’yı uğraştıracak Kola Süper Derin Sondajı, dünyanın en derin insan yapımı deliği olma unvanını kazanarak jeolojik keşiflere ışık tutma çabasında da önemli bir adım oldu. Başta bilim insanlarının amacı, Dünya’nın mantosuna ulaşmaktı. Çünkü buraya ulaşmak, depremler ve volkanik aktivitelerin kökenlerini çözmek için de önemli bir adım olacaktı.
Ancak bildiğimiz üzere manto, Dünya’nın en büyük kaya tabakasıdır. Daha bugüne dek içini delmek pek mümkün olmamıştı.
Kola Süper Derin Sondajı, 12.262 metre derinliğe sahip, yapay olarak oluşturulmuş en derin delikti. Az buz bir şey sanmayın, Everest Dağı'nın yüksekliğinden bile daha derin bir mesafeden bahsediyoruz.
Sondajın en derin noktalarında şaşırtıcı bulgulara rastlandı.
Bilim dünyası için oldukça önemli olan bu gelişmelerden birisi, 6.700 metreye kadar uzanan mikroskobik plankton fosillerin keşfedilmesiydi. Bu fosiller, inanılmaz derecede yüksek sıcaklıklar ve basınçlar altında korunmayı başarmıştı. Bu keşif, biyolojik yaşamın en beklenmedik koşullarda bile hayatta kalabileceği fikrini güçlendirdi.
Aynı zamanda sondaj, Dünya’nın iç yapısı hakkında müthiş bilgiler elde etmemizi de sağlamıştı. Mesela granit kayacın 6 kilometreden daha derinlere kadar uzandığı tespit edilmişti. Ki bu, levha tektoniği teorisinin doğruluğunu kanıtlayan önemli bir bilgi oldu.
Bu yolculuk, beklenmedik zorlukları da beraberinde getirdi.
Sondajın derinliği arttıkça, sıcaklık da beklenmedik şekilde yükseldi. Başta derinliklerin 100 derece civarlarında olması bekleniyordu. Ancak kazma ilerledikçe, sıcaklık 180 derece seviyelerine çıktı. Bu sıcaklık, mevcut ekipmanların dayanabileceği bir sıcaklık değildi. Bu zorluklar, giderek çoğaldıkça projenin sürdürülebilirliği tehlike altına girmeye başladı.
1984’te, sondaj sırasında yaşanan büyük bir ekipman arızası, çalışmalara bir yıl ara verilmesine sebep oldu. Ardından Sovyet bilim insanları, yeni bir yön üzerinde çalışmalarına devam etseler bile sıcaklık da artmaya devam etti. Projenin gidişatı ise belirsizdi.
Ekipman yetersizliği ve ısı seviyesi, projeyi durdurma sebepleri oldu.
Çukur kazıldıkça ulaşılan nokta, artan sıcaklıklardan dolayı dayanılmaz bir hâle gelmişti. Bu kadar ısıyla karşılaşmayı tahmin etmeyen uzmanlar, yetersiz ekipmanlar karşısında projenin gidişatı hakkında endişelenmeye başladılar. Tabii tüm bu sebeplerden dolayı da 1992’de projeyi durdurmak ve deliği mühürlemek zorunda kaldılar.
Yalnızca bir mühendislik başarısı değil, bilimsel keşiflere de perde aralayan bir kapı oldu Kola Süper Derin Sondajı. Yer kabuğunu ve Dünya’yı daha iyi anlamamızı sağlayan proje, esasında bilim dünyası için de bir hayal kırıklığıydı. Çünkü proje devam etseydi, tanık olacağımız ve şaşıracağımız pek çok gelişme de yaşanacaktı.
Bugün, turistler için vazgeçilmez bir alan olan Kola Yarımadası, hâlâ keşfedilmeyi beklercesine öylece duruyor. Büyük mühendislik zorlukları ve çeşitli engellerle karşılaşılsa da bu projeler, merak ettiğimiz soruların cevabını verebilecek. Tabii ne zaman olur, onu bilemiyoruz!
Kaynaklar: howstuffworks, Interesting Engineering, BBC, Smithsonian, ResearchGateİlginizi çekebilir:
Editor : Şerif SENCER