2016 ÖZETİ| yılında UNESCO'nun "Dünya Mirası Alanı" ilan ettiği Nan Madol, “Pasifik’in Venedik’i” olarak da biliniyor. New York’tan biraz daha küçük olan bu esrarengiz yerin harabeleri uzak geçmişe kadar uzanıyor.
250 milyon ton volkanik kayadan inşa edilen Nan Madol hakkında bildiklerimiz çok kısıtlı olduğu için şimdilik “gizemli bir ada” olarak anılıyor. Bakalım, gizemli şehirle ilgili edineceğiniz bilgilerden sonra siz ne düşüneceksiniz?
Tarihini ve inşasında kimin rol aldığı hâlâ bir muamma.
Mikronezya Federal Devletleri'nin güney tarafında yer alan Nan Madol’un kalıntıları, ana ada olan Pohnpei ile Temwen Adası arasında yer alıyor. Konumunu biliyoruz ancak yeterli değil.
Bir gölcüğe inşa edilmiş, taş duvarlarla çevrilmiş ve üç tarafı sularla kaplı olan bu şehirdeki devasa kayalıkların ağırlıkları ise 5 ile 40 ton arasında değişiyor.
Avrupalı ilk kâşifler, 1800’lerde Nan Madol’a vardıklarında karşılaştıkları manzaraya epey şaşırmışlardı. Temelleri su altında olan bu yer nasıl hâlâ ayaktaydı?
Uzmanlar, çözülememiş bir sır hâline gelen şehir hakkında farklı görüşlere sahip. Ana akım araştırmacılar, Nan Madol’un MS 2. yüzyılda inşa edildiğini düşünüyor ancak bu tarih, inşaata değil, adada bulunan en eski insan kalıntılarının tarihine karşılık geliyor.
Bu teoriyi destekleyen kanıtlardan biri, Nan Madol’un temellerinin sular altında kalmış olması. Herhalde bu kadar büyük kayaları su altına inşa edemezlerdi… Bu detay, şehrin ilk önce deniz seviyesinin üzerinde olduğunu ve sonrasında battığına işaret ediyor. Fakat bu yaklaşım jeologlar tarafından desteklenmiyor.
Pohnpei Adası su altında kalmazken Nan Madol'un kalması normal miydi?
Nan Madol’un yakınında bulunan Pohnpei Adası, onu batıran bir olaydan asla etkilenmedi. Peki, gizemli şehir nasıl oldu da su altında nasıl kaldı? Şimdiye kadar bu konu hakkında 2 teori üretildi; ilki, yükselen okyanus sularıyla ilgili mantıksal ve bilimsel argümanlara dayanırken diğeri, eski bir efsaneye karşılık geliyor.
Caddelerin ve mezarlıkların da su altında kalması, şehrin ilk başta yüzeyde olduğu ihtimalini güçlendiriyor.
Tarihçilere ve jeologlara göre, son büyük ölçekli buzullaşma 14.000 yıl önce meydana geldi. Dünya'nın çoğunu kaplayan buz eridi ve Pasifik Okyanusu’nun 100 metreye kadar yükselmesine neden oldu. Bu nedenle, bu teori Nan Madol'un ana araştırmacıları tarafından kabul edilmese de inşaat 14.000 yıl öncesine dayanıyor.
Dalgıçlar tarafından yapılan incelemeler, araştırmacıların kentin su altında kalmış kalıntılarını gözlemlemesini sağladı. Sadece eski yolların bir kısmı değil, aynı zamanda adacıkların bir parçası olan caddeler ve mezarlıklar da var.
Ancak bu, başka sorulara yol açıyor. 100.000 metrik tondan fazla bazalt taşı, adaya nasıl taşındı?
Efsaneye göre, Olisihpa ve Olosohpa adlı ikiz büyücüler vardır. "Batı Katau" adlı efsanevi bir yerden, kano ile Nan Madol’a gelmişlerdir.
Yerleştiklerinde, tarım tanrısı Nahnisohn Sahpw'a tapınmak için bir sunak yapmaya başlarlar. Efsane, uçan bir ejderhayı kontrol etmek için sihirli güçler kullandıklarını ve devasa taşların adaya doğru yükselmesine neden olduklarını iddia eder.
Neye inanırsanız inanın, gizemli şehir Nan Madol’un hikâyesi hâlâ tam olarak bilinmiyor.
Sizin bu konu hakkında fikirleriniz veya teorileriniz varsa yorumlarda buluşalım.
Kaynaklar: Atlas Obscura, How and Whys
Editor : Şerif SENCER