İzmir’in ÖZETİ| Urla ilçesi Güvendik Mahallesi’nde kurdukları geçici konutlara sığınan ve yaşamlarını zor şartlar altında sürdüren 18 depremzede aile, dün sabah saatlerinde kapılarına dayanan iş makineleri ve yıkım ekiplerini görünce büyük bir şok yaşadı. 2020 yılında İzmir’de meydana gelen ve binlerce yapının yıkıldığı depremin ardından toplam 35 yurttaşın zoraki olarak göç ettikleri geçici konutlar kaçak olduğu gerekçesiyle tahliye edilmeye başladı.
“BİZ NEREYE GİDECEĞİZ”
Tek katlı konteyner ve prefabrik yapılara numarataj alan, elektrik ve su bağlanan mağdur yurttaşlar, resmi ruhsat başvurusu yaptıkları, yıkım kararına karşı da dava açtıkları evlerinin mahkeme kararı beklenmeden yıkılmasına isyan ederken, “Biz nereye gideceğiz” diyerek yaşadıklarına isyan etti. Mğdur yurttaşlardan Meltem Uslu yaptığı açıklamada “Buraların tamamı 50 yıllık tapulu arsalar. Evleri yıkılan ve binaları kentsel dönüşüme giren depremzedelerin sığınıp kendilerine geçici süreliğine yerleştikleri barınma alanları zorla yıkılmaya başlandı. Oturduğumuz bu geçici alanlara ruhsat alabilmek için gerekli tüm yasal prosedürleri yerine getirdik ve başvurularımızı yaptık. Ancak nedense belgelerimiz sümen altı edildi ve taleplerimize bir türlü yanıt alamadık. Buna rağmen geçici konutlarımız yasal değil diyerekten yıkım kararı aldılar" dedi.
"EŞYALARIMIZ İÇERDEYKEN YIKTILAR"
"Biz de kayyum tarafından yönetilen belediyenin bu kararını yargıya taşıdık" diye devam eden depremzede, "Bölge İdare Mahkemesi’nde açtığımız davalar sürerken, yargıyı dinlemeden yıkım kararı aldılar ve uygulamaya koydular. Depremden kaçıp konteynerlere sığınan yurttaşları polis zoruyla kapı dışarı ettiler ve içerisinde eşyalar varken barınma alanlarını yıktılar. Civarda onlarca kaçak yapı varken gelip burada deprem mağdurlarının geçici konutlarını yıkmaları mantıklı değil. Biz yıkımı yapıyoruz siz mahkemede uğraşın diyerek kaba bir tavırla bizi adeta buradan kovdular. Aramızda Kahramanmaraş’tan gelen depremzede arkadaşlarımız da var. Bizim bu geçici konutlarımıza devlet elektrik, su bağlamış. İkametlerimizi buraya aldık. Özel mülkiyet olan, seyyar konutların bulunduğu tapulu arsalarımızdan bizi nasıl kovarlar?” dedi.
Editor : Şerif SENCER
