Yaklaşık 13 yıl önce göğsünde kitle fark eden 2 çocuk annesi 62 yaşındaki Ayşe Koç, tedavi için çeşitli hastanelere gittikten sonra Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalından Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müfide Nuran Akçay'a başvurdu.
Yapılan tetkiklerin ardından meme kanseri teşhisi konulan Koç, Akçay'ın uyarısıyla 59 yaşındaki kız kardeşleri Fadime Vatan ve Aysel Özlü'yü (65) de muayeneye çağırdı.
Tetkiklerde aynı hastalık görülmesi üzerine Vatan ile Özlü de Akçay tarafından tedaviye alındı. Tedavi sonrası Vatan ve Koç aynı yıl ameliyatla meme kanserinden kurtuldu, ameliyatı kabul etmeyen abla Aysel Özlü ise yaklaşık 6 yıl önce hayatını kaybetti.
"Ablam 'göğüs alınır mı' diyerek ameliyat olmadı"
Yaşadıklarını çevresindekilere anlatıp meme kanserinde erken teşhisle ilgili farkındalık oluşturan Ayşe Koç, AA muhabirine, göğsünde kitle fark ettikten sonra çeşitli hastanelere ve daha sonra Prof. Dr. Akçay'a gittiğini belirterek, Akçay'ın kız kardeşlerini de muayeneye çağırdığını söyledi.
Tetkiklerde kardeşlerinde de aynı hastalık çıktığını anlatan Koç, "Kız kardeşim Fadime ile ameliyatla hastalıktan kurtulduk. Ablam 'göğüs alınır mı' diyerek ameliyat olmadı korktu, kocakarı ilaçlarını yaptı. Sonunda Müfide hocaya geldi ama başaramadı. Kader mi diyelim artık, ameliyat olmayınca hayatını kaybetti." dedi.
Koç, ablalarını ameliyata ikna edememenin üzüntüsünü yaşadıklarını dile getirdi.
"Ablam ameliyat olmadığı için kanserden öldü, başkaları ölmesin"
Kız kardeşiyle ameliyat sonrası kanseri yendiklerini belirten Koç, "Hastalar korkmasın, hemen doktorlara gelsin, erken teşhis edildiğimiz için çok iyiyiz. Kolumda şişme olmadı, ağrı oldu ama geçti. Müfide hocama çok dua ediyoruz. Ablam ameliyat olmadığı için kanserden öldü, başkaları ölmesin. Kardeşimle gittiğimiz yerlerde kadınlara, polikliniğe geldiğimde ise hastalara yaşadıklarımızı anlatıp moral veriyoruz. Kardeşimle gittiğimiz yerlerde kadınlara, polikliniğe geldiğimde ise hastalara yaşadıklarımızı anlatıp moral veriyoruz." ifadelerini kullandı.
Meme ve Endokrin Cerrahı da olan Prof. Dr. Akçay, "Meme kanseri farkındalık ayı" olan ekim ayında, halkı bilinçlendirmek için çeşitli etkinlikler ve toplantılar yapıldığı belirterek, kardeş olan Koç, Vatan ve Özlü'de meme kanserinin genetik olduğunu söyledi.
Erken teşhis ve uygun tedaviyle bu hastalıktan kurtulmanın mümkün olduğunu vurgulayan Akçay, şöyle konuştu:
"Önce Ayşe Koç'ta bu hastalık çıktı, Fadime hanımla Ayşe hanıma ne tedavi önerdiysek kabul etti, ameliyatla göğüslerini alıp uygun tedavilerle iki kız kardeş bu hastalıktan tamamen kurtuldu. Ablaları ise lokal ileri meme kanseriydi. Önce kemoterapi yaptırdık, sonra ameliyatla göğsü alınacaktı ancak ameliyat olamayınca hastamızı kaybettik. Bu şekilde 3 kız kardeşte kanserin olması hem bu hastalığın genetik yönünü hem de tedavinin önemini gösterdi."
"40 yaşından sonra yılda bir mamografi öneriyoruz"
Dünyada her üç dakikada bir kadına meme kanseri tanısı konulduğunu belirten Akçay, her 11 dakikada bir ise bir kadının bu hastalıktan yaşamını yitirdiğine dikkati çekerek, hastaların doktorlara güvenmesi gerektiğini söyledi.
20 yaşından sonra her kadının özel günlerini takip eden zamanlarda göğüslerini muayene ettirmesi gerektiğini belirten Akçay, "40 yaşından sonra 2 yılda bir ya da yılda bir mamografi öneriyoruz. Ayşe hanım ve kardeşi tedaviyle hastalıktan kurtuldu ve uzun yılardır sağlıklı yaşıyor. 34 yıldır cerrahideyim, 30 yıl önce de ameliyat ettiğim gayet sağlıklı hastalarım var. Kadınlar biyopsiden kaçınmasın, hekim istemişse mutlaka yapılsın. Biyopsi kesinlikle kanser riski taşımıyor, var olan iyi bir kitleyi kansere dönüştürmüyor." ifadelerini kullandı.
Editor : Şerif SENCER