Bilim ÖZETİ| insanları, insanlarda hastalığa neden olmayan, ancak tümörlerin içine girmeyi seven ve bu özel ilgisi sayesinde özellikle kanserle savaşmak için yararlı olduğu düşünülen, genetiği değiştirilmiş bakteriler oluşturmayı başardı. Bu bakteriler, bir tümöre sızmak ve ardından bağışıklık sistemini uyaran ve sonrasında kansere saldıran özel moleküller üretmek için kullanılabiliyor.
Bu bakteri bir fare modelinde iki şekilde test edildi. Bu testlerin birinde doğrudan tümöre yerleştirilirken, diğerinde fareye intravenöz olarak verildi. Her iki yaklaşım da, tümörlerin bağışıklık sistemini varlıkları konusunda uyaran sinyalleri durdurma yeteneğinin üstesinden gelmede başarılı oldu.
POTANSİYEL OLARAK KULLANILABİLİR
Chip'te yer alan çalışmaya göre Columbia Üniversitesi mikrobiyoloji ve immünoloji profesörü kıdemli yazar Dr. Nicholas Arpaia yaptığı açıklamada, “Lisansüstü öğrencim Thomas [Savage], bu platformu kemokinleri iletmek için potansiyel olarak kullanmayı önerdi” dedi.
Kemokinler, bağışıklık sisteminin sinyal proteinleridir. Farklı kemokinler, farklı bağışıklık hücrelerini kendilerine çeker veya bağışıklık hücrelerinin belirli bir şekilde yanıt vermesini sağlayabilir. Testlerdeki bakteriler, “öldürücü” T-hücrelerini çeken insan kemokin geninin mutasyona uğramış bir versiyonunu içerecek şekilde modifiye edildi. Dendritik hücreleri çekmek için ikinci bir suş hazırlandı.
Dr. Arpaia’nın açıkladığına göre “tümör türevli antijenlere özgü T hücresi tepkileri hazırlanmış olsa da, bazen, hazırlanmış anti-tümör T hücreleri olmasına rağmen, bunlar tümör ortamına alınamaz.”
Bakteriler bu konuda yardımcı olur. Tümörün savunmalarını aşarak dendritik hücreleri ve T hücrelerini ortaya çıkarmaya çağırabilirler. Bunların ilki tümörü yer, ardından kanser hücrelerinin antijenlerini sunar ve bunlar daha sonra T hücreleri tarafından tespit edilebilir. Bu süreç, T hücrelerini tümörlerle daha iyi savaşmalarını sağlar. Ayrıca bu testlerde bakteriler sadece tümörün içinde yayıldı ve hayvan modelinde başka hücrelere yayılmadı.
Tümörlerin bağışıklık sistemi tarafından tespit edilmekten kaçınma yeteneği, kanseri önleme ve tedavi etmede önemli bir çalışma alanı. Ekip şimdi yaklaşımı optimize etmeyi ve ilerleyen zamanlarda klinik deneylere geçmek için planlar hazırlamayı düşünüyor.
Çalışma Science Advances'te yayınlandı.
Editor : Şerif SENCER