Kafası ÖZETİ| kesildiği hâlde tam 2 yıl boyunca yaşamaya devam eden Mike isimli bir tavuk hem trajik hem de ilginç bir hikâyeye sahip.
Gelin Mike’ın bu şekilde nasıl 2 yıl yaşadığına ve başından neler geçtiğine bakalım.
1945 yılında ABD’nin Colorado eyaletinde, Mike isimli bir tavuk yaşıyordu.
Hassas Görsel #blur-img{ filter: blur(100px); -webkit-filter: blur(100px); cursor:pointer; -webkit-user-select: none; -khtml-user-select: none; -moz-user-select: none; -o-user-select: none; user-select: none; } /* Position text in the middle of the page/image */ .blur-bg-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: bold; position: absolute; top: 50%; left: 50%; transform: translate(-50%, -50%); z-index: 2; width: 80%; padding: 20px !important; text-align: center; cursor:pointer; }
Bu eyalette yaşayan bir çift, çiftliklerinde ürettikleri tavukları pazarlarda satarak geçim sağlıyordu. Lloyd Olsen, tavukların başlarını kesmekten sorumluydu. Eşi Clara Olsen ise onları temizleyerek satışa hazır duruma getiriyordu.
Mike da Olsen çiftinin çiftliğindeki tavuklardan biriydi. Günlerden bir gün Clara Olsen, Mike isimli 5,5 aylık tavuğu kesmeye karar verdi. Ancak bu tavuk, kafası olmadığı hâlde etrafta koşmaya devam ediyordu.
Olsen çifti bu duruma çok da şaşırmamıştı. Çünkü kafaları kesilen bazı tavuklar, birkaç dakika ya da birkaç saat boyunca hareket etmeye devam edebiliyordu. Ancak Mike, aradan geçen uzun saatlere rağmen son derece canlı gözüküyordu.
Herhangi bir tavuktan tek eksiği, başı olmamasıydı.
Hassas Görsel #blur-img{ filter: blur(100px); -webkit-filter: blur(100px); cursor:pointer; -webkit-user-select: none; -khtml-user-select: none; -moz-user-select: none; -o-user-select: none; user-select: none; } /* Position text in the middle of the page/image */ .blur-bg-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: bold; position: absolute; top: 50%; left: 50%; transform: translate(-50%, -50%); z-index: 2; width: 80%; padding: 20px !important; text-align: center; cursor:pointer; }
Ertesi gün de hayatta kalmayı başaran Mike, Lloyd Olsen tarafından şırınga ile beslenmeye devam etti. Hâl böyle olunca bu tavuğun şöhreti, tüm dünyaya yayılmaya başladı. Hatta yerel basın Mike’a oldukça ilgi gösterdi ve Olsen çiftinin kapıları röportaj isteğiyle çalınmaya başladı.
Öte yandan bilim insanları, böyle bir şeyin nasıl olabileceğini incelemek üzere Mike’ı Utah Üniversitesi’ne götürdü. Bu talihsiz hayvan kafası kesildiği için gözlerini ve gagasını kaybetmişti ancak beyninin bir bölümü hasar almamıştı.
Üstelik son derece şanslı olduğu için kan kaybı da yaşamamıştı. Beynin sağlam kalan bölümü sayesinde yaşamsal fonksiyonları çalışmaya devam ediyordu. Ancak 1947 yılında yemek borusunun tıkanması sebebiyle hayatını kaybetti.
Onun ölümüne ise kafasının olmaması değil boğulması sebep olmuştu. Böylece Mike, “En uzun süre hayatta kalan başsız tavuk” olarak tarihe geçti.
Kaynaklar: BBC, Britannicaİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Editor : Şerif SENCER