Belki ÖZETİ| birçok kişinin daha önce hiç duymadığı bu kırsal bölgede böyle garip bir gelenek var. Açlıkla mücadele eden Afrika bölgesinde böyle bir geleneğin olması da durumu daha şaşırtıcı kılıyor. Tüm geleneklerin yükünü çeken kadınlar, ne yazık ki ülkemizde olduğu kadar Afrika’da; hatta dünyanın her yerinde varlar.
Erken yaşta evlendirilmek için kilo aldırılan bu kız çocuklarının yer aldığı ülkede insanlar, ne kadar yerlerse o kadar varlıklı olduklarını gösterebiliyorlar. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
Dünyanın hemen her yerinde geçerli olan "zayıflık güzelliktir" ilkesi bu ülkede işlemiyor.
Özellikle Barbie filminin gündemde olduğu bu günlerde zayıflık algısının kadınlar üzerinde ne kadar büyük bir baskı yaptığını hepimiz biliyoruz. Bunun üzerine Moritanya’da kadınların, asıl zayıfken çirkin kabul edildikleri bir gelenek sürüyor. Geçmişten bu yana hala devam eden bu geleneğe göre zayıf kadınlar, fakirliğin temsili.
Hatta öyle bir temsil ki, ekmek alamayacak kadar fakir olabilecekleri izlenimi doğuruyor. Bu ülkede evlenme çağına gelmiş kızlar, 60 kilonun altındalarsa evlenemiyorlar. Dolayısıyla deve sütü, keçi sütü, zeytinyağlı ekmek gibi bol kalorili besinlerle beslenmek zorundalar.
Üstelik aileler kız çocuklarına, çocuk yaştan itibaren kilo alma diyeti uyguluyorlar.
Durumun ne kadar sağlıksız olduğu bir yana; çok küçük yaştan itibaren kızlar bu duruma maruz kaldıklarını dile getiriyorlar. Bu geleneğe “leblouh” adı veriliyor. Leblouh, 5 yaşından itibaren küçük kız çocuklarına yemek yedirerek kilo aldırma sürecini kapsayan bir gelenek. Garip olan şu ki bu uygulama, ülkede hiçbir zaman yasaklanmadı, yasaklanacak gibi de durmuyor.
Bu acımasız geleneğin kurbanı olan genç kızlar, her gün 16.000 kalori almak durumunda kalıyorlar. Evet, yanlış yazmadık ya da siz yanlış okumadınız. Normal bir insanın günlük almak zorunda olduğu kalori miktarı 2.400 civarındayken bu oldukça anormal bir değer. İstemediği halde şişmanlatılan, zorla yemek yedirilen ve sırf bunun için kamplara gönderilen kızlarda bu kez de birçok farklı hastalık vuku buluyor.
Disiplini sağlamak için kızların ayak parmaklarına çubuk bağlayarak ağırlık uygulanıyor.
Bu bir nevi eziyet aslında. Bu durumu kabullenmeyen, yemek yemeyen kızların ayak parmakları sıkıştırılıyor, belki kırılmaya kadar da gidiyor. Şiddet uygulandığı da ifade ediliyor. Günlük 4 öğün tüketen ve yedikleri yemek sonucunda dayanamayıp kusan kızlar, kustuklarını da yemeye zorlanıyor.
Vücutları balon gibi patlayana kadar yediriyorlar.
Sırf bunun için kilo alma kampları kurulmuş. Genç kızların birkaç haftalığına kamplara gönderilerek beklenen kaloriyi almaları ve böylece evlenmeye hazır olmaları sağlanıyor. Bu gelenek “gavage” olarak da adlandırılıyor. Gavage, normalde kazların yenmeden önce aşırı beslenmesi sürecine verilen bir isim. Bu geleneğe bu ismi vermek de oldukça manidar.
Gerekenden fazla kalori almanın getireceği olumsuz sonuçlara rağmen Leblouh ile mücadele günümüzde bile yok denecek kadar az. İstatistiklere bakıldığında Moritanya toplumunda erkekler, kilolu kadınları tercih ediyor. Erkeklerin %55’i için zayıf olmanın bir eksiklik olarak gördüğü kanısına varıldı. Fakirliğin kol gezdiği bir ülkede zenginlik göstergesi olarak kilolu olma durumu aslında şaşılacak bir şey değil.
Hayatın cilvesi, kimileri Victoria’s Secret mankeni gibi sıfır beden olmayı dilerken; kimileri de zayıflığın eksiklik ve kusur olduğunu savunuyor. Umuyoruz ki dünyanın her yerinde, bedeniyle barışık kadınların bir kalıba sokulmadığı toplumlar yaratabiliriz.
Kaynaklar: The Guardian, ResearchGate
Editor : Şerif SENCER