Diyanet ÖZETİ| İşleri Başkanlığı (DİB) Din İşleri Yüksek Kurulu (DİYK) üyesi İdris Bozkurt ve imam Halil Konakcı’nın kadınları hedef alan açıklamaları, İsmailağa cemaatinin önde gelen isimlerinden Adem Şener ve Mehmet Talu’nun Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu ziyareti yargıya taşındı. Avukat İsmail Sami Çakmak, suç duyurularında laikliğe işaret etti.
İKİ AYRI BAŞVURU
Cumhuriyet, 19 Ağustos’ta “Kadınları rahat bırakın” manşetiyle, “Sokaklar kasap dükkânı gibi. Et görmekten içimiz dışımıza çıkıyor” sözleriyle kadınları hedef alan Konakcı’nın ardından Bozkurt’un “kadınların pantolon ile toplum içine çıkmasının tasvip edilmeyeceğini” savunduğunu yazdı. 29 Ağustos’ta ise “AKP’li bakanların cemaat sevgisi” başlığıyla Şener ve Talu’nun, Soylu ile Bozdağ’ı makamında ziyaret ettiğini gündeme getirdi. Avukat Çakmak, iki haberin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na iki suç duyurusunda bulundu.
"BARIŞI BOZAR"
Çakmak, söz konusu haberlerin resen soruşturma gerektirdiğini, yurttaşlık görevi gereği suç duyurusu yaptığını söyledi. Çakmak, ilk suç duyurusunda, Konakcı ve Bozkurt’un “laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin memuru olduğunu” belirterek “Hiçbir ayrıcalıkları yok. Uygulamalarının, söylemlerinin, açıklamalarının bu doğrultuda olması yasal zorunluluk” dedi. Yasalara göre demeç ve fetva verme görevi olmayan imam Konakcı’nın “ilgili makamların duyarsızlık ve tepkisizliğinden cesaret alarak açıklamalarını sürdürdüğünü” aktaran Çakmak, şu ifadeleri kullandı: “Bu söylemler tümüyle anayasanın birçok hükmünü yok sayan, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olduğu gerçeğini öteleyerek görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama, görevinin gereklerine aykırı hareket etme suçunu oluşturmaktadır. İmamın söylemleri kamu barışını bozucu niteliktedir.”
"ORASI MABET DEĞİL"
Çakmak, ikinci suç duyurusunda ise Şener ve Talu’nun bakanlar Bozdağ ile Soylu’ya ziyaretini anımsattı. Tarikatların yasaklanmasına ilişkin yasa ile “bazı kisvelerin yasaklanmasına” ilişkin yasaya vurgu yapan Çakmak, bunların halen yürürlükte olduğuna dikkat çekip şöyle dedi: “Cüppe ve sarık gibi ruhani kisveler ancak mabet ve ayinlerde giyilebilir. Adalet ve İçişleri bakanlıkları birer ibadet yeri veya mabet değildir. Bozdağ ve Soylu da birer dini görevli değildir. Şener ve Talu, kanuna aykırı giysileriyle bakanlıklara kadar gidebilmişlerdir. Yasalara göre bu kişilerin cüppe ve sarıkla sokağa çıkmaları dahi suçtur.”
www.idrak34.comEditor : Şerif SENCER