Spor ÖZETİ| Toto Süper Lig'in 18. haftasında Fenerbahçe, sahasında Galatasaray'a 3-0 yenildi. Sarı-kırmızılılar puanını 39 yaparak en yakın rakibi olan Fenerbahçe ile farkı 4'e çıkardı.
Spor yorumcuları maçın ardından değerlendirmelerde bulundu. İşte o değerlendirmeler...
Hilmi Türkay - Cumhuriyet: "Son yıllarda Fenerbahçe’nin Kadıköy’de izlediğim en kötü derbi performansına tanıklık ettim. Sarı-Lacivertliler, bu sezon alıştığımızın aksine maça baskılı başlayamadı, oyunda üstünlük kuramadı, varlık gösteremedi. Bunun sebeplerinin başında bence Jorge Jesus’un 3’lü savunma inadı geliyor. F.Bahçe’nin en büyük zaafı, çizgi halinde yakalanıp ofsayt taktiği uygulaması. Rakipler artık Sarı-Lacivertlilerin bu sıkıntısını çözüp tamamen oraya yüklenmeye başladı. Nitekim dün gece G.Saray Teknik Direktörü Okan Buruk dersine çok iyi çalışmış, rakibinin bu eksik yönü üzerine oyun planını kurmuş. F.Bahçe’de herkes Icardi veya Gomis 11’de başlar diye beklerken Buruk, büyük bir sürprizle Barış Alper’i sahaya sürdü. Genç oyuncu, Kerem ve Rashica ile birlikte F.Bahçe’nin savunma arkasına derin koşular yaptı, tehlikeler yarattı. Oliveira’nın golü sonrası Sarı-Lacivertliler reaksiyon gösterir mi diye bekledim ama nafile. Jesus da F.Bahçeli futbolcular da Sarı-Lacivertli taraftarlar da bizler gibi izledi! G.Saray maçın mutlak hâkimiydi. Jorge Jesus, müdahalelerde geç kaldı, yaptığı değişiklikler de işe yaramadı. Zaten G.Saray 2-0’ı buldu. Üstüne İrfan Can anlamsız bir hareketle kırmızı kart gördü. Icardi derbiye son noktayı koydu. Bu sonucun ardından soruyorum: Ne yaptın Jesus?"
Ebru Kılıçoğlu - Cumhuriyet: "Bir gol düellosu yok belki sahada ama baskı tahterevallisi olduğu kesin. İlk on dakikası Fenerbahçe’ye yazılıyor. Sonra Galatasaray oyunu dengeleyip rakibini yoran taraf olmaya başlıyor. Bulduğu pozisyonlar hatta ağlara giden topları var. Her ne kadar ofsayt gerekçesiyle gol değeri kazanmasa da Sarı-Kırmızılı takıma Kadıköy morali olduğu bir gerçek. Nitekim Galatasaray’ın golü, bunların takibinde geliyor. 32. dakikada Oliveira önüne gelen topu şık bir şutla (bu sefer direğe de çakmadan) ağlara yolluyor. Bundan sonra baskı tahterevallisinde Fenerbahçe ağırlık kazanıyor. Öyle pozisyonlar buluyor ki, Muslera’nın kurtarışlarına mucizeler ekleniyor. İkinci yarıda da benzer tablo devam ediyor. Baskı da son derece tehlikeli pozisyonlar da bir o tarafa bir bu tarafa geçiyor. Bu çekişmeden galip çıkan taraf Okan Buruk oluyor. Doğru zamanda gelen oyuncu değişiklikleriyle takımını hem güncelliyor hem de özellikle Icardi’nin girişiyle enerjisini yükseltiyor. Nitekim 79. dakikada gelen Kerem’in golünü hazırlayan da o. Kalan dakikalara, İrfan Can, Dubois’ya yaptığı faul nedeniyle kırmızı kart alınca, sadece skor değil psikolojik üstünlük de Galatasaray’a geçiyor. Galatasaray her iki üstünlüğü de son düdüğe kadar bırakmıyor. Hatta Icardi’nin golüyle pekiştiriyor. Üç golle gelen üç puan Galatasaray’ı liderlik koltuğuna iyice yerleştiriyor."
Uğur Meleke - Hürriyet: "Jesus dün sanki gömleğinin içinde Vitor Pereira’yı saklıyor gibiydi! Büyük maçlara beşli savunmayla çıkma stratejisi dün bir kez daha kaybetti. Devrede dörtlüye dönüş de oyunun kaderini değiştirmedi zira Jesus’un aynen Trabzon ve Antalya maçlarında olduğu gibi değişiklikleri yine geç kaldı. Dün Barış ilk 20 dakikada Gustavo’yu sahadan sildikten hemen sonra Jesus dörtlü savunmaya dönebilirdi. 70’lerde gelen o üçlü değişikliğin de en az 15 dakika önce yapılması gerekirdi."
Tayfun Bayındır - Milliyet: "Galiba Jorge Jesus’u gözümüzde biraz fazla büyütmüşüz. İyi bir hoca olduğu konusunda kimsenin itirazı yok. Oyuncularla ilişkileri, maç dışı yönetim biçimi, futbola bakışı çok da alışık olmadığımız ve açıkçası özlediğimiz bir tarz. Ama şöyle bir gerçek var; rakip takımı okuma, takıma göre taktik uygulama ve oyuna müdahale konusunda tecrübesiyle ters orantılı bir performası var... Fenerbahçe için bu sonuç ağır yük getirir. Taraftarın çok sevdiği, çok güvendiği Jesus tartışmaya açılır, tribünün gazı kaçar, takım içinde halı altına süpürülen sorunlar gün yüzüne çıkmaya başlar. Okan hocaya bravo, Jesus’a geçmiş olsun diyorum..."
Şansal Büyüka - Milliyet: "Galatasaray hücum ederken, Fenerbahçe savunmasının, kendi kalesini savunurken, Fenerbahçe golcülerinin ne kadar ağır olduğunu, aslında Fenerbahçe takımının ne kadar ağır oyunculardan kurulu bir takım olduğunu, bunun sonucu hiçbir büyük maçı kazanamadığını, dünya aleme gösterdi... Elbette bir çift lafı da İrfan Can hak ediyor... Zaten futbol oynamıyorsun... Bir de her büyük maçta Fenerbahçe’yi bir eksik bırakıyorsun... Bu kaçıncı... Hiç mi ders almazsın... Hadi sen ders almıyorsun, yöneticilerin hiç mi ders vermezler..."
Editor : Şerif SENCER